Çağdaş devletler küçülüyor. Asli işlerine dönüyor. Ça

Çağdaş devletler küçülüyor. Asli işlerine dönüyor. Çağdaşlığı yakalayamayan devletler, hayatın her alanına dal budak sarmış.her şeyi çekip çevirmeyi amaçlayan, büyük, hantal organizmalar olarak yaşamlarını sürdürüyor.

Devlet niye var?

Şu birkaç asli işini yapmak için var:

ı) Yurt savunmasını sağlamak için.

2) Yurtiçinde asayişi,dirlik-düzeni sağlamak için.

3) Adaleti gerçekleştirmek için.

4) Herkese fırsat eşitliği sağlayacak bir eğitim düzenini gerçekleştirmek için.

5) Herkese eşit,ulaşılabilir,mümkün olduğunca üst düzeyde bir sağlık hizmeti vermek için.

6) Yurttaşlarının sosyal güvenliğini sağlamak için.

Şimdi Türkiye'yi devletin bu altı asli görevi açısından gözden geçirelim.

1. görevi atlayalım. Bu işi Türk Silahlı Kuvvetleri, pek başkalarını da işlerine karıştırmadan hallediyor.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yurtiçi düzeni sağlayabildiğini söyleyebilir misiniz? Gazetelerin üçüncü sayfaları, akşamları TV haberleri korku filmi gibi. Kapkaçlar.gasp-lar.hırsızlıklar, cinayetler, çeteler gırla gidiyor. Bizim semtimizde gündüz gözü soyulmadık ev kalmadı. Devlet asayişte ipin ucunu kaçırmış.

Devlet adaleti de sağlayamıyor. Davalar yıllarca sürüyor. En kritik yargılamalar zaman aşımından düşüyor. Bir biçimde içeri düşen gariban yattıkça yatıyor. Arkası olan, suçu ne olursa olsun üç günde çıkıyor. Bir de kalabalık toplanıp "Türkiye seninle gurur duyuyor" diye bağırıyor. Hâkimler.savcılar.avukatlar birer dert küpü. Demek devlet adalet dağıtmayı da beceremiyor.

Eğitim düzeni şapır şapır dökülüyor. Eğitimde eşitlik Kaf dağının ardında. Toplumun ortalama eğitim düzeyi 4 yıl dolayında. Do-ğu-Güneydoğu'da kadınların %70'i bırak okuma-yazmayı.Türkçe'yi bilmiyor. Milli Eğitim Bakanı kafayı imam-hatiplere tak-mış.başka bir işe baktığı yok. Üniversiteler YÖK ucubesinin yönetiminde lise düzeyinin altına düşmüş. Demek devlet eğitim işinde de sınıfta kalmış.

Herkese sağlık hizmeti mi? 1960'h yıllarda bu amaçla uygulamaya başlanılan "sosyalleştirme" rafa kalkmış. Devlet sağlıktan elini çekmiş. Turgut Özal döneminden beri sağ-lık.ancak çalışarak kazanılacak ve para ile satın alınacak bir hizmet haline dönüşmüş. Parası olmayana sağlık mağlık yok. Devlet sağlık alanını öylesine bırakmış ki, nasıl eğitim aldığı belli olmayan doktorlara bile sınırları açıyor. Yani devlet bu konuda da bitik.

"Sosyal Güvenlik"mi dediniz? O da neymiş? İşsizlik çalışabilir nüfusun yüzde yirmisine ulaşmış. Kahvehaneler, artık iş aramaya bile mecalleri olmayan Üniversite mezunları ile dolu. Emekliler, açlık sınırındaki maaşları ile ne yapacaklarını şaşırmışlar. Dullar,yetim-ler pazar artıkları ile doyuyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin adı "sosyal hukuk devleti" ama, kendisi işte böyle gördüğünüz gibi.

"Devlet niye var?" sorusundan,"Türkiye'de devlet cidden var mı?" sorusuna geldik. Milli savunmayı saymazsanız.asli altı görevinden beşini hakkı ile yerine getiremeyen bir devlete huzur-u kalple "var" diyebilir misiniz?

Bu durumda sol muhalefetin ilk hedefi "devleti yeniden yapılandırmak" olmalıdır. Türkiye buna muhtaçtır.