Fındık fiyatını açıklarken devletin en tepesi adını andı. Matbuatın batık amiral gemisini, sular henüz kendi kamarasını basmadığından daha terk etmemiş “sol popüler kültüre meraklı kaptan” köşesine aldı. “Devrimciliğin Fatsa hali!”ni yazmak da bana kaldı.

Fatsalıların neredeyse tümünün geçirildiği “Et-Balık”ta bir dakika bile kalmayana, “Fatsa’da Terzi Fikri zihniyeti, tek yaprak bile kıpırdatamamış” demek kolaydır! Ancak, “Terzi Fikri’nin Fatsa’ya diktiği giysi kaybolmuş” geride “Tek bir düğmecik bile kalmamış” olsaydı, Erdoğan fındık fiyatını asla onun adını kullanarak açıklamazdı.

Doğru; Ordu terörü de Terzi Fikri’yi de çok iyi bilir, bedelini çok ödedi! 14 Ekim 1979’da, sağın birinci partisi AP’den 3.6 kat, kendisinden önceki belediye başkanının partisi CHP’den 2.7 kat, ikisinin toplamından 1.5 kat fazla oyla Terzi seçildikten 9 ay gibi kısa bir süre sonra bir “hayalet”e dönüştü Fatsa. Tüm ülke üzerinde dolaşan ve kimilerinin de defetmek için tüm güçlerini seferber ettikleri bir hayalet!

Fatsa’da seçim kazanan “Terzi” bir “Fikri”n pratiğe geçmiş haliydi, öylesine karizmatik bir kasaba politikacısı değil. Bugün bile fındık fiyatları açıklanırken arkasına saklanılıyorsa, demek o “hayalet” hâlâ defedilememiş. SOL Parti’nin Fındık mitingi de kanıtladı ki, “Fikri” oralarda dolaşıp duruyor!

Sol popüler kültür meraklıları” hiç merak buyurmasın; neden oldu, nasıl oldu, arkası niye gelmedi diye sürekli tartışılıyor Fatsa. Üzerine tezler yazılıyor, dersler çıkarılıyor.

***

Ders 1: Konuşmayı eylemenin önüne koymayacak, en yakıcı sorun neyse onun çözümü için derhal harekete geçecek, sorun çözmeyi solun siyaset tarzı yapacaksın.

Ders 2: Anlattığı hayatı yaşayan olacaksın. İnsanlar en süslü cümleleri kuranları ve en müthiş teorileri yapanları değil iyi insanları dinlerler. Sol pratiğinin merkezinde ahlak olacak. “Solcu bir başkan, nimet paylaşımında kendisini hep en sona, külfet paylaşımında da en başa yazacak.

Ders 3: Cesur olacaksın. Ancak kaybetmekten korkmadığın zaman kazanabileceğini bileceksin. Bir hegemonyayı onun içinde kalarak kıramazsın, ancak dışına çıkıp bir karşı hegemonya yaratarak kırabilirsin. Bu cesaret demek! Sağın değerler sistemi içinden, onlarla milliyetçilik, dindarlık yarıştırarak kazanabileceğin düşüncesi korkunun ve kendi değerler sistemine güvensizliğin ifadesidir.

Ders 4: Mücadeleni en geniş birlikteliklerle olabildiğince ortaklaştıracaksın.

Ders 5: Birlikte yönetmek ve şeffaflık. İkisi iç içedir, doğrudan demokrasinin temelinde de yöneten-yönetilen ikiliğini kaldırmak, halkın kendi kendisini yönetmesi var. Halk için sorunları çözen değil, halkla birlikte çözen olacaksın.

Ders 6: İnsanları (yoksulları) “görmeyecek”, onlarla “görüşecek”sin. Solun ilişki kurması gereken kitleler “görülmesi” değil, hayatın içinde birlikte olup “görüşülmesi” gerekenlerdir. Karşındakilerin düşmanlaştırıcı dilinin tersine kapsayıcı ve saygılı, en ağır saldırıları göğsünde yumuşatıp geri gönderen, cinsiyetçilikten uzak, hicvi iyi kullanan bir dilin olacak. Fatsa Çocuk Korosu’nun kimi şarkılarındaki gibi…

Ders 7: En önemli ders örgüt. Fatsa demek, Terzi Fikri demek, sol demek örgüt demek… Şapkadan tavşan çıkararak, sağdan soldan transfer şöhretleri vitrine koyarak ne seçim kazanılır ne de kazanılan seçimden hayır gelir.

Ders 8: Son ders, ilk dersin tekrarı biraz… Konuşan değil yapan, söyleyen değil eyleyen ol. Yapmanın ilk adımı, çevrendeki sorunları saptamak, onlara çözümler geliştirmek... Sorun ne? Çamur mu, tefecilik mi, karaborsa mı? Sapta ve çöz. İnsanlar yalnızca problem çözenlerle birlikte yürür.

***

Daha çok ders var aslında. “Terzi” ve onun “Fikri”nden öğrenilecek! “Devrimciliğin Fatsa hali!” sürekli bir öğrenme halidir de!