Diagne çayları tazeledi

Galatasaray, Rizespor deplasmanında, suskun, ancak Rizespor’a karşı oynamayı oldukça seven Senegalli golcüsünün performansı ile farklı bir galibiyet aldı.

Galatasaray, Kayseri maçındaki gibi başladı oyuna. Ceza sahası ve etrafında ikili oyunlarla pozisyon yaratma veya Rizespor defansından sekecek toplarla şut imkanı bulma peşindeydiler. Takımın peşinde olduğu bütün fırsatlar yakalandı, diyebiliriz. Burada yazının başında Mbaye Diagne’den bahsetmek lazım. Senegalli oyuncunun yaratılışından gelen, muhtemelen duyu bütünleme ile ilgili bir sorunu var. Bu yüzden büyük konsantrasyon problemleri yaşıyor, bunu sadece sahada değil özel hayatında da görüyorsunuz ve bu tür insanlar oldukça yetenekli olmalarına rağmen günlük hayatta veya mesleklerinde sorunlar yaşayabiliyorlar. Diagne’nin oyun görüşünün ve potansiyelinin, attığı paslar, 3. golden önce yaptığı o usta işi hareketteki soğukkanlılık ve istediğinde ceza sahası içinde pozisyon aldığı anlara bakarak yüksek olduğunu anlayabiliyorsunuz, ancak yaptığı vuruşlarda, penaltı anlarındaki hal ve hareketlerinde bir aksaklık olduğunu da görüyorsunuz. Bu tür futbolcular için “rahat” kelimesi kullanılır, ancak aslında bu basit bir konsantrasyon problemi. Bu tür insanların konsantrasyon problemleri çözülüp, üstün yeteneklerini ortaya çıkaracakları ortam hazırlandığında büyük işler başarabiliyorlar. Geçtiğimiz sezon takım için felaket hadiselerin yaşandığı deplasmanda, hiç çaba göstermiyor görünerek hat-trick yapabiliyorlar mesela. Tabii bunu 7 yaşında bir çocuğa uygulamakla, 11 kişiden oluşan bir futbol takımının bir oyuncusuna uygulamak arasında büyük farklar var. Zaten bu yüzden, gelecek hafta, sahada hayaleti oynayan bir Diagne görebiliriz. Dediğimiz gibi, bu oyun karakterindeki oyuncularda bu tür sahnelere razı olmanız lazım.

Rizespor’un maç boyu, Galatasaray’ı zorlama konusunda hiçbir çaba göstermemesi de Terim’in işini kolaylaştırdı elbet. İlk yarıda Skoda’nın rakip alanın son 35 metresinde tek başına yarattığı yarım pozisyon dışında rakip kaleyi zorlamadılar dahi. Son haftalarda, eksik kalan rakiplerine karşı dahi sorunlar yaşayan, 2 sezondur önde oynadığı maçların sonunu getirme konusunda büyük sıkıntılar yaşayan rakibine karşı, Stjepan Tomas’ın bu kadar sinik bir oyun felsefesi benimsemesinin de sonuca katkısı var elbet. “Galatasaray oynatmadı” diyebilmemiz için, Rizespor’un oynamaya çalışması gerekliydi ve nerede ise bunu denemediler dahi.

Fatih Terim geçtiğimiz hafta oynanan oyundan memnun olduğunu söylüyordu, muhtemelen bu akşamdan sonra mutluluğu daha da artacaktır. Ancak taraftarlarını sezonun geri kalanı için ikna etmesi için takımın gitmesi gereken çok yol var. Önce geçtiğimiz sezonun ilk yarısının sonlarında başlayıp ikinci yarıya sarkan o ikna edici oyuna tekrar ulaşacak, ardından da pandemi dolayısıyla verilen aradan sonra yaşanan çöküşün tekrarlanmaması için önlemler alacaklar. Bunu yapabilmesi için, hocanın, performansının haftadan haftaya değişmediği Taylan Antalyalı gibi oyuncuları yaratması gerekiyor. Bunda muvaffak olup olmayacağını göreceğiz.