‘Diddalum’unu dinle, sana kim olduğunu söylesin

Nilüfer TÜRKOĞLU

Beyazperdede ve ekranlarda Warrior, Troy: Fall of a City ve Beyond the River gibi yapımlarda boy gösteren aktris Emily Child, soyadının hakkını vererek aynı zamanda çocuk kitaplarıyla da tanınıyor. Son olarak ülkemizde Timaş Çocuk’tan çıkan Diddalum kitabı ile “Ne olduğunu öğrenmek istersen içine bak” diyen Child, çocukları iç seslerini fark etmeleri için öğretici ancak hiç de didaktik olmayan bir dünyaya davet ediyor.

KİMLİĞİNİ KEŞFETMEK İÇİN

Diddalum nedir ve onu nasıl dinlersin? Bu minik ve sıradışı hikâye, çocukların iç dünyalarında saklı duran o şeyi keşfetmelerine yardımcı, duygularını düşünme, anlama ve anlatma rehberi aslında.

Aktris yazar Emily Child ve çizer Maria Lebedeva, en büyük güçleri olan kelimeleri ve illüstrasyonları bir araya getirerek çocukların içgüdülerini araştıran bir resimli kitapta buluşuyor. Kendine güvenmenin ve kimliğini keşfetmenin ne anlama geldiğinin peşinden giden bu eğlenceli kitap, Diddalum’u arayan herkese aslında aynı soruyu soruyor: “Heyecanlandığında karnında hissettiğin o eğlenceli şey mi? İçinde patlayan bir havai fişek mi? Minik bir tırtıl ya da kanat çırpan bir kelebek mi?”

DİDDALUM’U SÖYLERDİ

Şimdi gelin taşları biraz daha yerine oturtalım ve kitabın yazarı Emily Child için Diddalum’un ne anlama geldiğini öğrenelim:

“Küçükken kendimi güvensiz ve üzgün hissettiğimde, büyükannem Gugs (gerçek adı Stella idi, ama biz ona Gugs derdik), beni kucağına oturtup aşağı yukarı sallayıp bir şarkı söylerdi: Diddalum şarkısı. Sözleri yalnızca birkaç kelimeden oluşuyordu (Diddalum kelimesinin çeşitli versiyonları) ama o kelimelerin gücü hiçbir şeyle kıyaslanamazdı. Bana hemen o an sevildiğimi, güvende olduğumu hatırlatan bir şeyler vardı şarkıda. Yaşım ilerledikçe iç sesime veya sezgilerime ‘Diddalum'um’ demeye başladım. Bu terimi, kişisel ve profesyonel hayatımda zor kararlar vermeme yardımcı olması için kullanıyorum. Ben bir oyuncuyum ve sık sık göz korkutan iş fırsatlarıyla karşı karşıyayım (Çoğu meslekte bunun böyle olduğunu varsayıyorum). İşte böyle anlarda hareketsiz olmayı ve ‘Diddalum'umu Dinle’ demeyi öğrendim. Benim Diddalum’um bana neyi temsil ettiğimi ve beni neyin mutlu ettiğini hatırlatan, içimdeki cesur ve dürüst ses. Bu benim bütünlüğüm, beni tamamlayan şey.”

O İÇ SES

Child’ın iç sesiyle kurduğu bağdan yola çıkan kitap, “Bir ses duyar gibi olursun bazen” cümlesiyle, tıpkı ismi gibi gizemli bir açılış yapıyor. O sesin ne olduğunu, nerede olduğunu anlamak için çıkılan bu yol, insanın kendini bulma, görme, duyma ve farkında olma yolu aynı zamanda.

+‘Diddalum’ ile çocuklar, tıpkı yazar gibi kendilerini mutlu eden ve dünyada gerçekten neyin önemli olduğunu onlara hatırlatan, içlerindeki derin şeyleri keşfedebilir.

Editörlüğünü Hande Nur Güner’in, çevirisini ise Esma Fethiye Güçlü’nün yaptığı Diddalum, artık bir çocukluk şarkısının ötesinde, kocaman bir kitap; insanın kim olduğunu hatırlama macerası.

Peki senin Diddalum’un sana ne söylüyor, duyuyor musun?