Dijital kahramanlar: İsveç’te sınavda kâğıt kaleme son!

İsveç’ten peş peşe iki hafta, iki ayrı dijital kahramanı çıktı. Biri, Türkiye’de tutukluluk hali son bulan İran asıllı İsveç vatandaşı Ali Gharavi ve diğeri, sol hükümetin Çevre Partisi’nden eğitim bakanı olan Gustav Fridolin. İkisi de dijital gelişim, yenilikler ve özgürlükler üzerine yola çıkmış olsalar da Ali Gharavi’nin göze aldığı risk, çevreci bakandan çok adım önde.

İsveç, eğitimi dijitalleştirme konusunda sınıfta kaldığını düşünüyor. Karşılaştırmayı diğer Kuzey ülkeleriyle yapıyor ve okulları dijitalleştirme ulusal stratejisini uygulamaya koymayı hedefliyor. Buna göre izleyeceği yollardan biri olarak, örneğin ulusal sınavların bir sonra ki sonbahardan itibaren kâğıt üzerinde yapılmamasına karar verildi. Sınavlar, dijital platformlarda yapılacak. Öğrenci sınav olurken kâğıt kalem kullanmayacak.

Diğer pek çok ülkenin aksine İsveç’te okulların temel sorumlulukları devlet yerine belediyelerdeydi. Fakat önceki hafta perşembe günü hükümet, ilk kez devlet eliyle 2022’ye kadar tamamlanacak okullarda dijitalleşme ulusal planını devreye soktu.

Eğitim bakanlığı, İsveç belediye ve il organizasyonlarına, öğretmenlerin dijital yeterliliğini arttırmak için özel bir sorumluluk verdi. Bakan Fridolin, “Öğrencilerin öğretmenlere göre teknik olarak daha iyi ve bilinçli olmaları anormal değil” diyor.

Eğitim Bakanı Gustav Fridolin ve Lise Bakanı Anna Ekström, İsveç genelinde belediyeden belediyeye, okuldan özel okula farklılıklar olduğunu kabul ediyor. Yeni devlet stratejisinde belediye okulu, özel okul ayırt edilmeyecek. Dijitalleşme için atılacak başka bir adım da derslerin ve anlatımların filme çekilmesi olacak. Öğretmen ders anlatırken çekim yapılacak ve kayıtlar dijital ortama yüklenecek. Böylece okula hastalıktan dolayı gelemeyen öğrenciler dersleri takip edebilecek ya da ders sonrası tekrar yapmak isteyen öğrenci dönüp kayıtları tekrar izleyecek. Yine de Lise Bakanı Anna Ekström, kitapların ve kalemlerin dijital eğitim araçlarıyla değiştirilemeyeceğini düşünüyor.

PISA sonuçlarının etkisi
Sol hükümet, 2018 Eylül seçimleri öncesinde, okullarda ulusal dijitalleşme planıyla kendi önüne büyük bir hedef koymuş oldu. Böyle bir kahramanlığa hem sol hükümetin hem de kötü giden PISA sonuçları üzerine sağ bloğu sandıkta cezalandıran seçmenin ihtiyacı vardı.

Bir hafta sonra yine bir perşembe günü, sabah dörtte, Alman iş arkadaşı Peter birlikte tutuklu bulunduruldukları Silivri Hapishanesi’nden salıverilen Ali Gharavi de İsveç’in bir diğer dijital kahramanı oldu. Ali ve Peter, 5 Temmuz’da, Büyükada’da, insan hakları savunucularına, dijital güvenlik hakkında bir seminer verdikten sonra, başka insan hakları savunucularıyla birlikte tutuklandılar. İkisi, bir terör organizasyonuna yardım etmekle suçlanıyordu. Haklarındaki dava salıverilmeden sonra hala düşmedi. 22 Kasım’da tekrar bir mahkemeleri olacak.

Dört aylık tutukluluğun ardından Ali Gharavi, “Ne diyeceğimi bilemiyorum. Ağlamaya yaklaşık 30 saniye uzaktayım. Herkese teşekkür etmek istiyorum, sizlere, diplomatlara ve buraya gelip bize destek veren herkese” dedi ve eşi Laressa Dickey’ye sıkı sıkı sarıldı. Nerede olursa olsun, nerede yaşıyor olursa olsun tekrar insan hakları savunucularına destek vermek ve insan haklarını ilerletmekten yana Gharavi. Ailesi ve arkadaşları ise Ali ve Peter hakkındaki davanın düşmemiş olmasından dolayı kaygılılar. Amerika’da teknik alanda oldukça parlak bir eğitim alan Ali Ghavari, İsveç’te iletişim devlerinden Telia’da çalışmış. Ghavari, daha sonra İsveç’e sığınmacı olarak gelen ve daha önce yaşadıkları ülkelerde işkence görmüş kişilerin psikolojik destek aldığı bir merkezde çalışmalarını yürütmüş.