Dikili Kadın Platformu, çocuk istismarına evlilik yoluyla af getirileceği iddiaları sonrası basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada, “15 yaş altı her çocuğa yönelik cinsel davranış cinsel istismardır! Suçtur, affedilemez” denildi

Dikili Kadın Platformu: İstismarı aklama, sözleşmeyi uygula

ARZU PEK

Dikili Kadın Platformu bir süredir gündemde tutulan “olası istismar yasasına karşı" Dikili Atatürk Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.

Covid-19 Salgını nedeniyle pandemi kurallarına uygun olarak gerçekleştirilen basın açıklamasını Dikili Kadın Platformundan Ayfer Budak ve Ezgi Yalçınkaya tarafından okundu.

Yapılan açıklama şu şekilde:

"Erken yaşta evlilik adıyla gizlemeye çalıştıklarının, 13 yaşında kız çocuklarını 28 yaşındaki erkeklerle evlendirmeyi meşrulaştırmak, kız çocuklarının eğitim hakkını elinden almak, onları yoksullaştırmak, geleceksizleştirmek olduğunu biliyoruz. “Bir kerelik af” diyerek bunu alelacele geçirmek sorunu çözmeyecek, ileride yeniden bu tip aflara ihtiyaç olduğunun iddia edilmesine sebep olacak. Aralanan bu kapı kız çocuklarının çocukluğunu ellerinden alacak, evlilik yaşını fiilen 13’e indirecek. Hatırlatırız ki TCK’nın 104. Maddesine göre 15 yaş üstündekilerin rızaları dâhilinde cinsel ilişkide bulunmasının önünde bir engel yok. Yani geçirilmek istenen yasa tasarısı, 13-14 yaşındaki kız çocuklarıyla yasal olmayan bir şekilde dini nikâhla evlenen erkeklere af niteliğinde. Buradan bir kez daha söylüyoruz; 15 yaş altındaki hiçbir çocuğun rızasından bahsedemeyiz. 15 yaş altı her çocuğa yönelik cinsel davranış cinsel istismardır! Suçtur, affedilemez.

Endişeliyiz! 13 yaşındaki kız çocuklarını istismar eden erkekler affedilmeye çalışılırken, İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırılar da gün geçtikçe büyüyor. Bir yandan devleti yönetenler “İstanbul Sözleşmesi nas değildir.” derken öbür tarafta sözleşmeyi meclisten geçirenler “Neye oy verdiğimizi bilmiyorduk.” diyebiliyor.İstismarı aklama, sözleşmeyi uygula! Kadına yönelik erkek şiddetinin önlenmesini, kadın ve çocukların şiddetten korunmasını ve şiddetin soruşturulmasını amaçlayan sözleşme şiddet uygulayan erkekleri rahatsız ediyor. Kadına yönelik şiddetle mücadele ettiğini söyleyen hükümet ise tüm bu rahatsız erkekleri sessizliğiyle destekliyor. Bu sessizlik ya da bazense verdiği açıktan destek, kadına yönelik şiddeti savunan, cinsiyetçi, istismarcı, şiddet uygulayan erkeklerin artık bizlere yer verilmesi yasaklanan TV programlarında, gazete köşelerinde sesini yükseltmesiyle sonuçlanıyor.

Çoklu kriz sarmalında eril zihniyetin en çirkin temsilcileri faturayı kadınlara kesme gafletindedir.Sosyal medya üzerinden kadınlarımıza istediği sözü söyleyebileceğini zannedenler, kadınbedeni hakkında tecavüzcü zihniyetlerine bulanmış ifadeler kullananlar; Haddinizi bileceksiniz! Bizler bu işin takipçisi olacağız. Bu sosyal medya tetikçileri hakkında derhal soruşturmalar başlatılmalıdır. Tüm kadınlarımızı bu içeriklerde paylaşımlar yapan kişileri teşhir etmeye ve şikâyet etmeye davet ediyoruz."