Tunus’ta halk bugün yeni anayasayı oylamak için sandık başına gidiyor. Yasemin Devrimi’nin ardından solcuların “Tek kişi iktidarına hayır” diyerek karşı çıktığı gerici anayasa, cumhurbaşkanına geniş yetkiler tanıyor. Ülkede eylemler devam ediyor.

Diktatörlük oylaması
Tunus’ta yüzlerce kişi \Kazandık vazgeçmeyiz\ diyerek sokağa döküldü. (Fotoğraf: AA)

Simon Speakman CORDALL

Tunus, temmuz ayı başında yayımlanan taslak anayasayı bugün referandum ile oylayacak. Halkın tamamının katılımını sağlayarak yazılacağı vaat edilen anayasaya, halkın yalnızca yüzde 10’u görüş sundu. Yeni anayasa cumhurbaşkanına neredeyse sınırsız yetki sunuyor, parlamentoyu kendi iradesi doğrultusunda eğip bükebileceği bir yapıya dönüştürüyor.

Taslak anayasaya göre başbakan ve bakanlar kurulu doğrudan cumhurbaşkanı tarafından atanacak. Yani, hükümet kurmada parlamentonun görevi ortadan kaldırılacak. Yürütme, yasama ve yargı organlarının yetkileri de daraltılıyor; bunlar “güçler” olmaktan çıkarılıyor, adeta “işlevlere” dönüştürülüyor. Dahası, hükümet parlamentoya hesap veren bir organ olmaktan çıkıp, yalnızca cumhurbaşkanına hesap veren bir yapıya bürünüyor.


Cumhurbaşkanına yasama yetkisi de veriliyor. Anayasa taslağına göre cumhurbaşkanı dokunulmazlığa sahip olacak ve başkanlığı sırasındaki uygulamaları nedeniyle ifadeye çağrılamayacak.

Geçtiğimiz sene parlamento dışında bırakılan siyasi partilerin tepkileri sertti. 2015 yılında Nobel barış ödülüne layık görülen Tunus İnsan Hakları Birliği (LTDH) anayasa taslağına karşı olduğunu ilan etti. Geçtiğimiz hafta yayımladığı basın bildirisinde cumhurbaşkanını teklifi geri çekmeye davet etti ve “ülkeyi mevcut durumundan çıkarmak için” toplumsal diyaloğu sağlamaya çağırdı.

Gazeteciler sendikası SNJT, anayasa taslağının ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini ifade etti. Tunus’un hak savunucularına ses veren haber sitesi Nawaat da anayasa taslağının hazırlanma sürecini “demokrasi kalpazanlığı” olarak tarif etti. Yolsuzluk karşıtı “I Watch” ise, “Cumhurbaşkanı kendine kraliyet yetkileri bahşetmeye çalışıyor” yorumunda bulundu.

BAĞIMSIZLIK TEHLİKEDE

Uluslararası Af Örgütü de sessiz kalmadı. Taslak anayasanın insan haklarını güvence altına almadığını ve yargı bağımsızlığını tehlikeye atacağını, halkın devrim sonrası kazanımlarını geri alacağını ifade etti.

DİKTATÖRLÜK TASLAĞI

Tunus merkezli Kawakibi Demokratik Dönüşüm Merkezi’nden Amine Ghali, metne “diktatörlük taslağı” benzetmesini yakıştırıyor. Hesap verebilirlik ve denge-denetim mekanizmaları yok” diyor. Ghali aynı zamanda taslak metnin Afrika ve Avrupa tarihinde birçok defa gördüğümüz gibi, insan doğasının en olumsuz yönlerinin belirleyici olmasına imkân tanıyacak bir çerçeve oluşturduğunun altını çiziyor.

KRİZ DERİNLEŞİYOR

Tunus’un banliyölerinden Sidi Hassine mahallesine gittiğinizde ise tablo bambaşka. Cumhurbaşkanı Said burada popülerliğini halen koruyor. Kardeşinin kasap dükkânında çalışan Habib Nasrallah güneşin kavurduğu sokağa bakıyor. “Satışlar düştü. İnsanların kırmızı et alacak parası yok” diyor. Tavuk ve hindi satışlarının dahi etkilendiğini söylüyor. Buna rağmen, cumhurbaşkanını desteklediğini ve onun liderliğinde Sidi Hassine’de işlerin iyiye gideceğine inandığını söylüyor.

Tunus’un ekonomik çöküşü yeni bir şey değil. Süreç 2011 devrimi öncesine dayanıyor. İktidara gelen hükümetler ülkenin kaderini değiştirmekten aciz kaldılar. Tunus’a verilecek IMF kredisi ekonomiyi bir nebze toparlayabilir. Fakat ortaya konan reform paketi ülkenin en büyük sendikası UGTT tarafından ciddi anlamda eleştirildi.

Sidi Hassine’ye gittiğinizde bu durumun cumhurbaşkanına verilen desteği azaltmadığını görüyorsunuz. Bunun bir sebebi de, yaşanmakta olan finansal krizin ülke ekonomisini henüz tam anlamıyla etkilememiş olması. Enflasyon yüzde 8’in hemen üzerinde ve ekonomi devlet teşvikleriyle ayakta tutuluyor.

48 yaşındaki belediye çalışanı Ahmet Achouri, kendisine cumhurbaşkanının bu bölgede popüler olup olmadığı sorulduğunda yoldan geçenlere gelişigüzel seslenmeye ve cumhurbaşkanını destekleyip desteklemediklerini sordu. Herkes desteklediğini söylüyordu.

Cumhurbaşkanını eleştiren, refah düzeyi görece yüksek toplumsal kesimler ve sivil toplum örgütleri sorulduğunda ise Achouri bir an bile duraksamıyor: “Onlar buradaki durumu anlamıyorlar. Gerçeklerden habersizler. Said sert bir adam. İşleri yoluna koymaya çalışıyor ve bu yolda ölmeye de hazır.

KARA BULUTLAR

Tunus’a doğru yaklaşan ekonomik kasırga henüz etkisini göstermiş değil, fakat kara bulutlar sıklaşıyor. Şeker gibi temel ihtiyaç maddelerinde sık sık kıtlık yaşanıyor. Gıda ve enerji fiyatları ise birçok insanın ödeyemeyeceği derecede pahalanıyor.

Ghali ise cumhurbaşkanına verilen desteğin sonsuz olmadığını ifade ediyor. Enflasyon etkisini göstermeye başladığında işlerin değişeceğini söylüyor. “Teşvik sistemi sürdürülebilir değil” diyor. “25 Temmuz referandumundan haftalar sonra çöküş yaşayacağımızı düşünüyorum” diye ekliyor.

Tunus’ta birçok siyasi parti referandumun boykot edilmesi çağrısı yaptı fakat taslak anayasanın kabul edilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Katılım muhtemelen oldukça düşük olacak. Anayasanın meşruiyeti ülke içinde ve dışında nasıl algılanacak, zamanla göreceğiz.

Çeviren: Fatih Kıyman
Kaynak: Foreign Polic