Attila Aşut

yazievi@yahoo.com

Son haftalarda gündeme getirdiğimiz iki tıp terimi konusunda Türkçe uzmanlarından ve dilseverlerden çok sayıda ileti aldım. Hepsi de “olgu” ve “bulaş” sözcüklerinin doğru öneriler olduğunu söylüyordu. Bu hafta ben aradan çekileyim, onlar konuşsun.

“Sayın Attila Aşut,

BirGün’deki yazılarınızı kaçırmamaya çalışıyorum. İlkokuldan üniversiteye, eğitimin bütün aşamalarında 45 yıl ders vermiş bir öğretmenim. Özel eğitim kurumlarında da uzunca bir süre çalıştım. Dil eğitimi konularında yazıyorum.

‘Dilin Kemiği’ köşenizde ‘olgu / olay’ kullanımını işlediniz. Çok sık düşülen hatalara değindiniz. Bir dil (İngilizce) okutmanı olarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yaklaşık 18 yıl ders verdim ve emekli oldum. Bu süre içerisinde, İngilizce okutmanı olan eşimle birlikte tıp öğrencileri için 5 ders kitabı, Tıbbi İngilizce ve 3. baskısını yapmış bir sözlük (Tıp Çeviri Sözlüğü / Medical Translation Dictionary) yayımladım. Kitaplarım yıllarca ders kitabı olarak okutuldu. Sözlüklerim de çok ilgi çekti. Sözlüğümün 3. baskısını üniversite yaptı. Son baskıda bir de 200 sayfalık Türkçe-İngilizce bölüm yer alıyor. Eski TDK’nin dar kapsamlı çalışmasından daha çok sözcük kapsayan bir çalışmadır. Toplam olarak 800 sayfayı bulan bu sözlük, kapsam olarak alanında ilk sayılabilir.

Bu sözlüğü, yaklaşık 40 yıl süreyle çeviri derslerinde kullandığımız metinlerde geçen sözcükleri derleyerek ve bugüne değin yayımlanmış sözlükleri (İngilizce ve Türkçe) tarayarak hazırladım. Sözlüğe birçok terimin Türkçeleştirilmiş karşılıklarını da aldım.

Tıp Fakültesi öğrencileri ve özel derslerime katılan tüm doktorlar, İngilizce ‘case’ sözcüğüne karşılık olarak ‘vaka’ yerine ‘olgu’ sözcüğünü kullandılar. Ayrıca geçen hafta üstünde durduğunuz “bulaş, bulaşma” sözcükleri de İngilizce ‘contamination’ sözcüğüne verilmiş çok yerinde bir karşılık. Kendi öğrencilerimden ‘bulaş’ sözcüğünü de duyardım ama o zaman bu kadar yaygın değildi. Ben ‘bulaş’ sözcüğünün kullanılmasının daha uygun olacağı düşüncesindeyim.

Sevgi ve saygılar.”

Sami AYDOĞAN

(İngilizce Okutmanı ve Sözlük Yazarı)

***

“Günaydın Attila Bey,

Bugünkü (27 Nisan) yazınızda ‘bulaş’ sözcüğüne değiniyorsunuz. Ben de görüşümü kısaca yazacağım. Bulaş, ‘enfeksiyon’ (“mikrop” değil) karşılığı üretilmiştir. Türkçe söz üretme kurallarına uygundur. Şöyle:

1) “Bulaş’ sözcüğü, ‘barış / barış-mak, savaş / savaş-mak’ sözcükleri örneksenmiş olarak ‘bulaş-mak’ eyleminden de türemiş olabilir, ‘bula-mak’ (sarılmak, kaplamak) eyleminden de (bula-ş).

2) Terimi sanırım tıpçılar ürettiler ve sıklıkla kullanıyorlar. Kimileri yanlış bulsa da (bu onların yanlışıdır, her bakımdan doğru bir türetmedir), terim tıp yazınında sıklıkla kullanılıyor.

3) Yeni hazırlanacak genel Türkçe sözlüklere alınması gerekir.

4) Alan terimlerini, dilcilerden bilgi ve destek alarak o alanın uzmanları türetir, kullanır ve yaygınlaştırır.

Saygı ve sevgiyle…”

Yusuf ÇOTUKSÖKEN

(Dilci, Türkçe Okutmanı ve Yazar)

***

Attila Bey merhaba,

Bu salgın (gâvurcası epidemi), ortaya çıkınca sağlıkçılardan bir söz duydu herkes: ‘Bulaş’.

O güne değin bu sözü hiç duymamış birileri, az çok anlayabildikleri sözcüğü düzeltmeye kalkışmışlar. Şaştım kaldım. Sanki bu insanlar, Türkçe olmayan sözcükleri çok iyi anlıyorlar

Bir de ‘pandemi’ modası var. Türkçesi ‘kıran’.

SALGIN (endemi): Yerel bulaşıcı hastalık.

KIRAN (pandemi): Küresel öldürücü hastalık.

‘Kıran’, her zaman görülen bir olgu değil. Buna ilişkin deyimimiz bile var. Deyimimiz varsa, bu tür belalarla geçmişimizde de uğraşmışız demektir. Bu nedenle “kıran” dururken ‘pandemi’ sözcüğüne Türkçe karşılık bulmaya uğraşan dilcilerimize de esenlik dilerim.

Gökhan ADALI

(Dilci, Yazın Öğretmeni ve Yazar)