Bilgiye, eğlenceye ve ihtiyaçlarımıza ulaşmanın yolları çeşitlendikçe tatmin olmak ve öğrenmeyi kalıcılaştırmak zorlaşıyor. Görünmez sınırlar çizen dijital çözümler ağında özgürlüğü kavramsal olarak özümseyebilmekten uzaklaşıyoruz. Gündelik yaşamda karşılaşılan sorunların ve toleranssızlığın temelinde buyurgan tutumlarımız ve toplumsal yaşama dair uyumsuzluğumuz yatıyor. Makamlar ve unvanlar sahiplerini çılgına çevirirken toplumlar bilgelerini susturuyor, küstürüyor. Bilgelik iddiası gün geçtikçe karikatürize bir hâl alıyor. Bilgelik arayışı gösteriş yarışına dönüşüyor. İsteklerimiz ‘biz’den çok ‘ben’ için. Yerkürenin kazanımları adına hareket etmek pek de işimize gelmiyor. ‘Daha’ sözcüğü, önüne geldiği -çok, hızlı, lezzetli, güçlü, güzel gibi- sıfatlardan elini ayağını çekebilmiş değil. Barış, huzur, mutluluk, sağlık, eğitim, dayanışma ve diğer kolektif amaçlar ihtiyaç listelerimizdeki yerlerini yukarıya taşıyacak toplum gönüllülerini bekliyor.

Bugün, yazılarımda daha önce de yer verdiğim Metis Küçük Filozoflar serisinin son kitabı Thales Ve Bilgelik Tahtı’ndan bahsetmek istiyorum. Serideki Diyojen: Köpek Adam, Martin Heidegger’in Böceği, Epikür’ün Kahkahası, Sokrates Karanlıktan Çıkıyor, Epiktetos’un Başkaldırısı, Heraklitos’un Gizemleri, Başkan Sokrates kitaplarının da yazarı olan Yan Marchand kitabını bu kez “uslu ve pek o kadar uslu olmayan çocuklara” ithaf etmiş. Çocuklarım Marchand’ın kaleme aldığı hikâyeleri ayrı bir ilgiyle okuyorlar.

İlk filozoflardan biri olan Thales’in hayatı hakkında farklı kaynaklarda yer alan bilgiler ve anlatılagelen rivayetler yazar tarafından öykü içinde yeniden yapılandırılmış. Marchand, suyu varoluşun temel unsuru sayan ve antik çağda Milet’te yaşadığı kabul edilen filozofun bilgelik kavramına bakışını yansıtırken elde ettiği bilimsel başarılarına da yer vermiş. Thales’in felsefesiyle örtüşen düşüncelerini metinler içinde yer yer vurgulamış.

dilde-tapinak-elde-oyuncak-1000680-1.

Hikâyede, savaşlar için silah üretmekten yorgun düşmüş demirci tanrı Hefaistos barış adına bir şey üretmeye karar veriyor. Som altından göz alıcı bir taht hazırlıyor. Üzerine “en bilge kişiye” yazısını kazıyor. Düşlediği bilgeyi aramak için yola çıkmaya hazırlanırken Afrodit’in gizlice atölyesine girmesiyle tahtın serüveni başlıyor. Ölümlü bir çiftin evine saklanan tahtla Truva’ya ulaşacağımızı düşünürken kendimizi Kos Adası açıklarında Ege’nin derinliklerinde buluyoruz. Sonrasında olacaklar hakkında merakınızı harekete geçirecek minik ipuçları vermeye çalışayım…

Sömürünün, şatafatın ve dünyevi arzuların karışımından oluşan çılgın bir iksire benzeyen akışta Lidya Kralı Kroisos ile tanışacak, Kızılırmak kıyısında Perslere kafa tutacak, hükümdarların bilgeliğini sınayacaksınız. Thales’in açtığı düşünce kuyularına kâh yuvarlanacak kâh çevrelerinde dolanacaksınız. Geometri biliminin Nil Nehri’nin kıyılarında gelişen hikayesini okurken piramitler kadar aklın eğimlerine de kafa yoracaksınız.

dilde-tapinak-elde-oyuncak-1000681-1.
THALES VE BILGELİK TAHTI -Metis Yayınları
Yazan: Yan Marchand
Resimleyen: Clara Dupré
Çeviren: Siren İdemen

Firavun Amesis’in topraklarında korkaklığın ve dürüstlüğün yörüngesi belirlenebilir mi? Bilgeliğin aşkla, pazarlıkla hatta kehanetlerle bir ilgisi olabilir mi? “İnsan olduğu anlaşılmasın diye nefes bile almayacak” gibi hareket eden kim?

“Kötülük söz konusu olunca hayaller sınır tanımıyor.” Denizci, altın tahtın ağlarına boşuna takılmadığını düşünüyor. Tahtın gücüne inananlar ile onu uğursuz bulanlar hangi ortak duyguda buluşuyor? İstekleri törpüleyip barışı hâkim kılmak için taht kime yardım ediyor? Hikâye boyunca denizci gibi Atinalılar da en bilge kim sorusunun cevabını arıyorlar. Gemi yapımcılarının, silah tüccarlarının, din adamlarının önerileriyle fırsatçılık edebi merceğe takılıyor. “Tek başına yanılmaktansa, herkesin elini taşın altına” koyduğu bir sistemde ne oluyor da iç savaş çıkıyor? Aranan bilge kim? Süre giden arayış kâhin Pitia’nın yanında son bulacak mı? Dört elemente, en çok da suya saygı duruşunun ardından ‘ezel’ ve ‘ebet’ üzerine düşüneceksiniz. Bir muamma çözülürken yeni bir muammanın içine çekileceksiniz. Ölümlülüğü, yenilgiyi ve sürgünü okuyacak, “Ne uğruna?” diye sormadan edemeyeceksiniz.

Yazar, Yunan şair Menandros’un “eziyet çekmemiş insan eğitilemez” sözünü haklı çıkarmak istercesine genç denizciyi bir dizi çetin olayın arasından geçirip Thales ile son bir diyaloğa sokuyor. Thales’in mahcubiyetinde hikâyenin düğümlerini çözüyor.

dilde-tapinak-elde-oyuncak-1000682-1.

Zeytin mevsiminde, bilgelik ile bilgelik aşığı olmak arasındaki farkın farkındalığında aranan bilgeye ulaşıldı mı ulaşılmadı mı bilinmez! Michel Foucault’un dil, delilik ve edebiyat üzerine konuşma metinlerinden oluşan Büyük Yabancı adlı kitabı nasıl ki edebiyata felsefeyle yaklaşma çabasındaki büyüklere keyifli bir okuma vadediyorsa Thales ve Bilgelik Tahtı da felsefeye edebiyatla yaklaşma çabasında olan büyük-küçük okurlarına benzer bir vaatte bulunuyor.

Günümüzde bilgelik dilde tapınak, elde oyuncak… “Adil kudretin” saraylarındaki tahtlar galiba yine boş kalacak.

dilde-tapinak-elde-oyuncak-1000807-1.