Almanya’da Türkçe derslerinin 'Hafta sonu okulları' adı altında değişik dini dernek ve camilerde verilmek istenmesine tepkiler sürüyor. Türkiyeli dernek ve platformlar camilerin okul olamayacağını söyledi

Dindar nesil projesi Almanya'ya uzandı: Camilerde ders kabul edilemez

BİRGÜN/ FRANKFURT

Almanya’da Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı‘nın maddi desteğiyle 'Hafta sonu okulları' adı altında değişik dernek ve camilerde Türkçe dersleri verilmek istenmesine tepkilerdevam ediyor. Almanya Türkçe Öğretmenleri Dernekleri Federasyonu (ATÖF) Kuzey Ren Vestfalya Türkçe Öğretmen Dernekleri, Almanya Türk Toplumu, Türk Veli Dernekleri Federasyonu projeye şiddetle karşı çıkarak camilerin okul olmayacağını belirtti.

Geçen yıl tepkiler üzerine durdurulan proje yeniden hayata geçirilmek istenirken Düsseldorf Din Ataşeliği, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne (DİTİB) bağlı camilerde ve derneklerde Türkçe Dersi vermek üzere öğretici sertifikası vermek için isim önermelerini istemişti.

DİNDAR NESİL YARATMA PROJESİ

Almanya Türkçe Öğretmenleri Dernekleri Federasyonu (ATÖF) Eş Genel Başkanı Yücel Tuna anadil derslerinin derneklere alınmak istenmesinin Türkçe Dersini, bu dersi veren öğretmenleri ve bu bağlamda bu dili konuşanları değersizleştireceğini savundu. Amacın okullarda verilen Türkçe derslerini bir şekilde okul dışına çıkarıp pedagojik yeterliliği olmayan kişilerin eline vermek, böylelikle Türkiye’de olduğu gibi dindar bir jenerasyon yetiştirmek olduğunu ileri sürdü.

YENİDEN NABIZ YOKLUYORLAR

Bu projenin geçen yıl da gündeme getirildiğini ancak tepkiler üzerine geri çekildiğini kaydeden Tuna, “Konuyu bir yıl soğuttuktan sonra şimdi yine gündeme getirdiler. Önce Kuzey Ren Vestfalya Eyaletini pilot bölge olarak seçip sonra da Almanya geneline yayacaklar. Nabız yokluyorlar. Bu öyle tehlikeli bir süreç ki zaten Alman güvenlik kurumları tarafından izlenen sakıncalı DİTİP kontrolü altındaki derslerin kolayca yasaklanmasını bir daha da Türkçenin adının bile anılmamasının önünü açar. Bu programı YTB desteğiyle Almanya’daki Yunus Emre Enstitüsü ve DİTİB aracılığıyla yürütmeyi amaçlamışlar.

59 yıldır tırnaklarımızla kazıyarak okullarda not verilen, yabancı dil olarak okutulma hakkı kazanılan, sınıf geçmeye etki eden okul programlarına girip kalıcı haline gelen Türkçe dersinin bütün kazanımlarını elimizin tersiyle itmiş olacağız” dedi.

BU ZARARLI ZİHNİYET DURMUYOR

Bu projenin Almanya’daki Türkiyeli toplumun da uyumunu engelleyip, huzurunu bozacağına dikkat çeken Tuna şu ifadeleri kullandı: “Bu zararlı zihniyet aklını dine camiye takmış. Varsa yoksa Türkiye’de dibe vurmuş niteliğini din soslu olarak burada da hayata geçirmek. Buradaki eğitim olanaklarından yararlanıp ülkesine ve dünyaya yararlı birer yurttaş olmaları onları hiç ilgilendirmiyor. İslamcı, içinde yaşadığı toplumda farklı inançlara hoşgörüsü olmayan uzaktan kumanda edilebilecek bir nesil devşirmek istiyorlar. Bu tür davranışlar Türkçe Dersini, bu dersi veren öğretmenleri bu bağlamda bu dili konuşanları değersizleştirecektir. Bu nedenle derhal bu anlamsız, gereksiz uygulamalardan vazgeçilmesini istiyoruz."