AKP ve MHP Anayasa’da yer alan bir kişi iki kez cumhurbaşkanı seçilebilir maddesine rağmen Erdoğan’ı üçüncü kez aday gösterdi. Böylece seçim sürecine şaibeli bir başlangıç yapıldı. Erdoğan’ın adaylığına karşı SOL Parti YSK’ye itiraz dilekçesi sundu. Hukukçu ve siyaset bilimciler ise YSK’nin Erdoğan lehine alacağı kararın kutuplaşmayı artıracağını vurguluyor.

Diploma da adaylık da şaibeli
Fotoğraf: DepoPhotos

Mustafa KÖMÜŞ

AKP ve MHP temsilcileri, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığı başvurusu için Yüksek Seçim Kurulu’na başvurdu. AKP Grup Başkanı İsmet Yılmaz, Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığı ile ilgili olarak yöneltilen soruya, "Seçimle ilgili her türlü kararı almak YSK’nın kararındadır. Herkes itirazı yapar, nihai kararı YSK verir mevzuatı dikkate alarak" yanıtını verdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız da Erdoğan’ın yeniden adaylığına ilişkin soruya, "Geçin bunları geçin. Bunlar ciddiyetsiz konular" cevabını verdi.


Böylece bütün uyarılara rağmen Anayasa’nın 101’inci maddesinde yer alan “Bir kişi en fazla iki dönem cumhurbaşkanı seçilebilir” ifadesinin fiilî olarak delinmesi yolunda Cumhur İttifakı tarafından ilk adım atılmış oldu.

Erdoğan ilk Cumhurbaşkanı olduğu döneme de şaibeli şekilde başlamıştı. Diploması olmadığı iddia edilen Erdoğan bu savları çürütememişti. YSK, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde noter tasdikli bir üniversite diploması sunması nedeniyle, bunun dışındaki incelemenin görev alanlarına girmediğine karar vermişti.

2007’de Abdullah Gül’ün adaylığı sürecinde yaşanan 367 krizi üzerine anayasa değişikliği yapılarak cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi uygulamasına gidildi. Görev süresi beş yıla indirilen cumhurbaşkanına iki defa seçilme hakkı getirildi.

Gül’ün görev süresi 2014’te doldu. Parlamenter sistemin uygulandığı bu dönemde Erdoğan, 2014 yılında halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı oldu.

16 Nisan 2017’de yapılan anayasa değişikliği referandumunda cumhurbaşkanının yetkileri artırıldı ancak seçilme şartları ise değişmedi. Anayasanın 101’inci maddesinde bu durum "Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir" şeklinde yer aldı.

2014’te beş yıllığına seçilen Erdoğan’ın görev süresi normal şartlarda 2019’da doluyordu. Ancak iktidar, 16 Nisan 2017 Referandumu’nda kabul edilen anayasa değişikliklerini hayata geçirme gerekçesiyle seçimleri bir yıl öne çekti. Erdoğan, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan seçimlerde halk tarafından ikinci kez Cumhurbaşkanı seçildi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi fiilen başlamış oldu.

Anayasanın 116’ncı maddesinin üçüncü fıkrasında ise "Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir" düzenlemesi getirildi. Bunun için TBMM’nin üye tam sayısının beşte üç çoğunluğuyla, yani 360 milletvekilinin seçimlerin yenilenmesine karar vermesi gerekiyor. Karar Meclis’te alınmadığı için Erdoğan’ın 3’üncü kez cumhurbaşkanı adaylığı süreci hukuksuz şekilde işliyor.

Prof. Dr. Metin Günday - İdare HukukçusuProf. Dr. Metin Günday - İdare Hukukçusu



HİÇBİR YORUMA ELVERİŞLİ DEĞİL

Duayen Hukukçu Prof. Dr. Metin Günday Erdoğan’ın adaylığına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Anayasa o kadar açık ki 101. Maddesi’nde ‘Bir kişi iki defadan fazla seçilemez’ diyor. Bu Anayasa’ya 2007 değişikliğinde eklenmiş. 2017 değişikliği yapıldığında bu kural aynen kalmış, değiştirilmemiş. Herhangi bir şekilde dokunulmamış. Sadece 101. Madde’de yapılan değişiklik Cumhurbaşkanı’nın bundan sonra partili de olabileceği şeklinde. Dolayısıyla değişiklik sadece budur. Erdoğan 2014 yılında bu 2007’de yapılan değişiklik doğrultusunda seçildi. İkinci kez 2017’de değişiklik yapıldı ama bu kurala dokunulmadı. 2018 de Erdoğan ikinci kez seçildi. Anayasanın 116. Maddesi var. Bu maddede TBMM ve Cumhurbaşkanı’nın seçimlerin yenilenmesine karar vermesi hükümlerinden bahsedilir. Şimdi 106. Madde’ye baktığımızda ‘Cumhurbaşkanı’nın ikinci döneminde Meclis tarafından seçimin yenilenmesine karar verildiğinde bir kez daha aday olabilir’ deniyor. Bunun için TBMM’nin karar vermesi, bu karar için de 5’te 3 çoğunluğun sağlanması gerekiyor. Ama Meclis’in böyle bir kararı yok. Dolayısıyla hiçbir yoruma elverişli değil, son derece açık kurallar bunlar. Erdoğan’ın üçüncü kez aday olmaması gerekir. Aksi Anayasa’ya aykırı bir durumdur.”

Prof. Dr. İlter Turan - Siyaset BilimciProf. Dr. İlter Turan - Siyaset Bilimci



KUTUPLAŞMAYI BESLEYECEK

Siyaset bilimci Prof. Dr. İlter Turan ise şunları söyledi: "Bizim gibi Anayasa hukukçusu olmayan kişiler muteber Anayasa hukukçularının yorumlarına dikkat etmek zorundadır. Kendim de Anayasa hukukçusu olmamama rağmen, Anayasa’yı okuduğumda Erdoğan’ın aday olamayacağı sonucuna varılması gerektiğini düşünüyorum. Bildiğiniz gibi başvurudan sonra bir değerlendirme yapılıyor. Ama beklenen sonuç YSK’nin Anayasa hukukçuların beklentisinin aksine karar alacağı yönünde. Yüksek Seçim Kurulu muhtemelen siyasi bir yorum yapacak ve adaylık başvurusunu reddetmeyecek."

Kararın kutuplaşmayı besleyeceğini ve meşruluk tartışması açacağını söyleyen Turan, “Toplum zaten iki kutba ayrılmış durumda. Dolayısıyla muhalefet kararın gayrimeşru, iktidar ise meşru olduğunu söyleyecektir. Bu kararın kutuplaşmayı daha da derinleştirmemesini dilerim” dedi.

***

3 kişiye ‘‘ret’’ yanıtı

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), seçmenler tarafından cumhurbaşkanı adayı gösterilmek isteyen Murat Hakan Uzan, Cem Cengiz Uzan ve Hürrem Ayaz'ın başvurularını "müracaatların bizzat Kurula yapılmadığı" gerekçesiyle reddetti, 9 başvuruda da eksik evrak olduğunu belirledi. Başvurusu eksik bulunan adaylar arasında Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan'ın da olduğu öğrenildi. Erbakan'ın yükseköğrenim yapmış olduğunu gösteren onaylı diploma örneği, 6 vesikalık fotoğrafı, fotoğrafının yüksek çözünürlüklü elektronik ortamda hazırlanmış halinin eksik olduğu tespit edildi. Konuya ilişkin Yeniden Refah Partisi’nin sosyal medya hesabından da açıklama yapıldı. Açıklamada, "Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan’ın ‘Cumhurbaşkanı Adaylığı’ için Yüksek Seçim Kurulu’na teslim edilen evraklarda hiçbir eksiklik söz konusu değildir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" denildi.

***

SOL Parti’den itiraz

SOL Parti, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden adaylığına ilişkin Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) itiraz dilekçesini sundu. Dilekçede, Erdoğan'ın adaylığının kabul edilmemesinin karar verilmesi talep edildi.

İtiraz dilekçesinde, "Recep Tayyip Erdoğan, 10 Mart 2023 tarihinde Anayasa’nın 116/2’nci maddesi uyarına seçimlerin yenilenmesi kararı almıştır. Anayasa’nın 2007 yılında değiştirilen 101/2’nci maddesine göre, 'Cumhurbaşkanı’nın görev süresi 5 yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.' Anayasa’nın 101. maddesinde 2017 yılında değişiklik yapılmış ise de 101/2’nci fıkra içeriğinde yani bu fıkrada bir değişiklik yapılmamıştır. 2017 yılında Anayasa’da değişiklik yapılırken, Cumhurbaşkanı’nın yetki ve görevleri de artırılmış, ancak bu değişiklik öncesindeki seçimlerin 101/2’nci maddesi dışında kaldığı yolunda Anayasa’ya bir geçici madde de konulmamıştır" denildi. Dilekçede, şu ifadelere yer verildi: "Erdoğan, 2014 ve 2018 yıllarında 2 kez Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Seçimlerin yenilenmesi kararı, TBMM tarafından değil Cumhurbaşkanı tarafından alındığı için Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa’nın 101/2, 116/3’ncü maddelerindeki ve 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçim Yasası’nın 3/2’nci maddesindeki düzenlemeler uyarınca Cumhurbaşkanı adayı gösterilemez. Yasama organının bazı konularda çıkarabileceği yasaları, Cumhurbaşkanı’nın kararname adı altında çıkarabilmesi nedeniyle, adaylık engeline rağmen yapılan işlemle İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 1. Protokolü’nün 3. maddesine de aykırılık yaratılmıştır" ifadeleri kullanıldı.