Mata işçilerinin “Çalışma şartları düzelsin, ek zam yapılsın ve baskı son bulsun” diyerek başlattıkları direniş 18 gündür devam ediyor. “Geçinemiyoruz” sloganlarının yankılandığı alanda işçiler haklarını talep ediyor.

Direnerek ‘geççek’
Fotoğraf: BirGün

Dilan ESEN

İstanbul Tuzla'daki Deri ve Endüstri Serbest Bölge'de bulunan Mata Otomotiv'de işçilerin iş güvenliği ve işçi sağlığının iyileşkirilmesi ile ek zam talebiyle başlattıkları direniş 18'inci gününe ulaştı. Bine yakın işçinin Tuzla'da yaptığı eylem sloganlar, şarkılar ve danslar eşliğinde sürüyor. Mata işçileri kararlı durmaktan vazgeçmedikleri gibi talepleri karşılanmadan da, sendika olmadan da fabrikada çalışmayacaklarını vurguluyor.

Eylemlerini dün ziyaret ettiğimiz Mata işçileri tarafından sloganlarla karşılanırken Tarkan'ın "Geççek" şarkısı eşliğinde uğurlanıyoruz. İşverenin neredeyse her gün tehdit mesajları gönderdiği işçiler, eğlenerek direniyor, kararlılığını şarkılar söyleyip dans ederek gösteriyor.

HAKLIYIZ, KARARLIYIZ

Boyahane bölümünde 6 yıldır çalışan Birleşik Metal-İş Sendikası İşyeri Temsilcisi Semra Türkmen, "Geçinemiyoruz" diyerek sözlerine başlıyor: "Eylemimiz çok iyi gidiyor çünkü insanlar hâlâ kararlı. Bizim taleplerimiz çok haklı çünkü geçinemiyoruz. Ek zam istiyoruz. Asgari ücrette ya da biraz üstünde geçinen arkadaşlarımız var. Ev kiraları 7-8 bin lira oldu. Arkadaşlarımızın çıplak maaşları zaten o kadar. Ek zam istemekte haklıyız."

İşverenin toplu iş sözleşmesine uymadığını ve nisan ayında enflasyon zammı olduğunu söylediğini aktaran Türkmen, "Enflasyon zammı bile çok düşük. Bir cebimizden alınıp diğer cebimize konulan bir zam enflasyon zammı. Ek zam talebiyle yola çıktık. İşveren uzlaşmacı bir tutumla yaklaşmadı. İşçiler işten atılma tehditleri mesajları alıyor. Artık hiçbir işçinin umurunda değil bu tehditler" diyor.

DİĞER TALEP GÜVENLİK

Karbon operatörü olarak 2 buçuk yıldır çalıştığını belirten Soner Yiğit ise taleplerinin yalnızca iş sağlığı ve güvenliği ile ek zam olmadığını, işyerinde yaşanan mobbing, baskı gibi birçok sorun olduğunun altını çiziyor. Tüm bunlardan yıldıklarını söyleyen Yiğit, sorunları şöyle anlatıyor: "Mata1'den ertesi gün Mata5'e geçiriyorlar, sonraki gün yine değiştiriyorlar. Hemen herkesin sorunları aynı. Ek zam talep ediyoruz. Toplu iş sözleşmesinde olan kurallara da uymadılar. Mesela yemekhanenin, soyunma odalarının temiz olması gerekiyor. Yemekhaneye tuvaletten su damlıyor. Amirler yasak olmasına rağmen sürekli videolarımızı çekiyor. Bizleri bu şekilde taciz ediyorlardı. 2 buçuk yıldır illallah ettim. Herkes bıkmış durumda. Başlarında bir kadın var hem insan kaynakları sorumlusu hem işçilerin hem de üretimin sorumlusu. Nasıl ülkemiz bir adamın iki dudağının arasına bakıyorsa burada da o kadına bakılıyor."

HERKES DESTEK VERDİ

Eylemin getirdiği dayanışmaya değinen Yiğit, sözlerini şöyle sonlandırıyor: "İlk çıktığımızda birer saat iş bırakma eylemi olarak başlamıştık. Kenetlenmiş görünce süresiz iş bırakma olarak devam ettik. Bir baktık ki hiç tanımadığımız insanlar var. Gecenin soğuğunda paletlerin üzerinde yattık. Biz hala buradayız yaklaşık bin kişiyiz içeride azınlıklar. Sonuna kadar da direneceğiz."

KIVILCIM ATEŞE DÖNÜŞTÜ

2 buçuk yıldır polyester zımpara bölümünde çalışan Orhan Saban, şunları ifade ediyor: "Bu direnişin amacı ilk önce iş sağlığı ve güvenliği şartlarının iyileştirilmesiydi, sonra ekonomik şartlar bizi zorlayınca ek zam talebimiz de oldu. Taleplerimizi karşılanmasını istiyoruz. Sonuna kadar direnişteyiz, sendikamızın arkasındayız. Yaptığımız iş ile aldığımız ücretin alakası yok. Bugün şu caddelerde göremeyeceğimiz araçların parçalarını üretiyoruz. Patronun bir röportajında dediği gibi 'otomotiv yan sanayiine mücevherler üretiyoruz' ama biz işçiler bu mücevherin karşılığını alamıyoruz. Emeğimizin karşılığını almak, şartların düzeltilmesi için buradayız. Bu mücadelemiz kararlılıkla devam edecek. Bu bir kıvılcımdı ve bu kıvılcım ateşe döndü. TİS yaptık 7 Ay oldu ve biz şu anda asgari ücretin altında maaş alıyoruz. Bununla geçinmek çok zor ve TİS yapalı 7 Ay olmuşken asgari ücretteyiz. Direnişimiz taleplerimizi aldığımız gün bitecek."