Şüpheli şekilde yaşamını yitiren Ceyda Yüksel’in annesi Filiz Demiral, “Kızıma söz verdim ‘kanın yerde kalmayacak’ diye. Mezarına gitmeye utanıyorum” diyor. Şiddete uğrayan Öznur Gülbaş ise “İstanbul Sözleşmesi’ni geri alacağız” diye konuşuyor.

"Direnip kazandık geri alacağız"

Dilara ŞİMŞEK

İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı kararı ile bir gece yarısı feshedilmesine karşı kadınların öfkesi büyüyor. Bu karar adalet mücadelesi devam eden şiddet mağduru kadınların ve ailelerinin endişesini artırıyor. Endişesi artanlardan birisi de geçen sene şüpheli şekilde cansız bedeni bulunan 22 yaşındaki Ceyda Yüksel’in annesi Filiz Demiral.

Kızı için adalet mücadelesi veren Demiral, “Kızıma söz verdim kanın yerde kalmayacak diye. Şimdi bu kararı ona nasıl söyleyeceğim” diyerek feryat ediyor. Katledilen tüm kadınların hakkını arayacağını söyleyen Demiral, yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor:

“Kızım 20 Ağustos 2020’de Serkan Dindar tarafından katledildi. İlk ‘intihar’ denildidi. Olay yeri inceleme ve otopsi sonucunda intihar olmadığı kanıtlandı. Üçüncü mahkeme 18 mayıs’ta görülecek. Yarın olay yeri incelemesi olacak. Adalet istiyorum. İntihar olmadığı belli. Adaleti sokakta arıyorum, medyada arıyorum. Her şey ortada ama mahkeme devamlı erteliyor. Her adliyeye gittiğimde şahsı orada gördüğümde çılgına dönüyorum. Kızımın adalet mücadelesini verebilmek için ayakta durmaya çalışırken böyle bir karar verildi ve kanım dondu. Adalet mücadelesini nasıl vereceğim? O karar verildiğinde gözüme uyku girmedi. Kızımın mezarına gitmeye utanıyorum. Son nefesime kadar kızım ve tüm katledilen kadınlar için mücadele edeceğim.”

direnip-kazandik-geri-alacagiz-855742-1.
Öznur Gülbaş


ÇOK ÖFKELİYİM

Adalet mücadelesi veren bir diğer kadın ise Öznur Gülbaş. Eskişehir’de yaşayan Gülbaş, boşanma aşamasında olduğu Harun Sazlar tarafından 16 yerinden kesici aletle geçen sene yaralandı. Yaşam mücadelesini kazanan Gülbaş şimdi ise saldırganın gerekli cezayı alması için adalet mücadelesine veriyor.

İstanbul Sözleşmesi’nin tek bir imzayla feshedilme kararını BirGün’e değerlendiren Öznur Gülbaş, “Çok öfkeliyim” diyerek sözlerine başlıyor ve devam ediyor: “Benim davam sonuçlandı istinafa gitti. Bu karar geri dönecek mi bunun endişesini yaşıyorum. Bundan sonra şiddet mağduru ya da yakınını kaybeden kadınların ailesinin durumu ne olacak? Şiddet mağdurları, ölen kadınların aileleriyle irtibat halindeyim. Hepimizin morali bitik durumda. Birbirimize destek ve güç vermeye çalışıyoruz. Karar yayımlandığı gece sabaha kadar hiç uyumadık. Meydanlara çıktık hakkımızı aramak için. Nasıl tek başına karar verebiliyor? Resmen kadınlara savaş açıldı. Erkeklere çok fazla cesaret verildi bu karar ile. Adalet mücadelem için artık Saray’a yürüyecek duruma geldim. Kimin hakkını kimden alıyorsun? Ölen kadınların kanı yerde mi kalacak?”

Gülbaş, “İstanbul Sözleşmesi mücadelelerimiz sonucu elde ettiğimiz bir kazanım ve tekrar bunu geri alacağız” diyerek mücadeleye devam edeceklerinin altını çiziyor.

Gülbaş, 2019 yılında Harun Sazlar tarafından ağır yaralandı. Harun Sazlar 1 ay tutukluluğunun ardından serbest bırakıldı, ancak kamuoyunda oluşan tepkilerin ardından tekrar tutuklandı. 2021’nin ilk ayında görülen duruşmada, tutuklu yargılanan sanık Harun Sazlar’a ‘Eşe karşı kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 16 yıl 6 ay, tehdit suçundan ise 7 ay 15 gün hapis cezası verildi.