Sabancı Kuleleri önünde işe iade talebiyle eylem yapmak isterken gözaltına alınan EnerjiSA işçileri işlemlerin ardından serbest bırakıldı. İşçilerin vücudunda uğradıkları şiddet nedeniyle yaralar oluştu.

Direniş şiddetle engellenemez
Sabancı Kuleleri önünde 29 işçi cuma günü polisin sert müdahalesiyle gözaltına alındı. (Enerji-Sen)

Tolga Uğur

Sabancı Holding’e bağlı EnerjiSA’nın işten çıkardığı işçiler bugün direnişlerinin 70’inci gününde. İşçiler Ankara’da Başkent Elektrik önünde başlattıkları direnişi İstanbul’da Sabancı Kuleleri önünde devam ediyor. Ancak sendikanın belirttiğine göre Beşiktaş Kaymakamlığı’nın Sabancı Kuleleri’nin önüne özel aldığı bir eylem yasağı kararı bulunuyor. DİSK’e bağlı Enerji İşçileri Sendikası (Enerji-Sen) da işçilerle birlikte her basın açıklaması yapmak istediklerinde sert müdahalelerle gözaltına alınıyor. Gözaltılar arasında Enerji-Sen Başkanı Süleyman Keskin ve kurucu başkan Kamil Kartal’da bulunuyor.

İşçiler cuma günü de benzer bir şiddetle karşılaştı. Kuleler önünde basın açıklaması yapmak istedikleri sırada polis sert müdahale etti. Bu kez aralarında desteğe gelen siyasi partiler ve sendikalardan da sınıf dostları bulunuyordu. Gözaltına alınan 29 kişiden 25’i serbest bırakılırken aralarında 1 işçinin de olduğu 4 kişi adliyeye sevk edildi.

Enerji-Sen Başkanı Süleyman Keskin serbest bırakıldıktan sonra BirGün’e yaptığı açıklamada keyfi müdahaleye ve şiddete tepki gösterdi. Daha önce de basın açıklaması yaptıkları Sabancı Kuleleri’nin önünde basın açıklaması yapıp ayrılacaklarını belirten Keskin, buna rağmen polis müdahalesiyle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Enerji-Sen Başkanı, eylemle ilgili, “Daha öncesinde yasak var dedikleri o alanda biz iki defa basın açıklaması gerçekleştirmiştik. Yine, aynı şekilde yapacağımızı söyledik ama etrafımız çevik polislerle çevrilerek çembere alındı. Önce basından gelen arkadaşlarımız darp edilerek uzaklaştırıldı. Görüntü almaları engellendi. Sendikamızdan bir arkadaş görüntü alırken o da darp edildi. Şu anda kendisi evde ve yürüyemiyor. Basını uzaklaştırdıktan sonra hepimiz, bütün arkadaşlarımız, şiddet uygulanarak, ters kelepçelenerek gözaltı aracına götürüldük” ifadelerini kullandı.
Keskin, birçok direnişçide polisin sert müdahalesi sonucu yaralananların olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: “Ben dahil toplam 29 kişi gözaltına alındık. Bunların 5 tanesi işten atılan işçi arkadaşımız. Hepimizin vücudunda çeşitli morluklar var. Kafası bandajlı çıkanlar, kolları ve ayaklarında morluklar olan arkadaşımız var. Üstelik, aynı saldırı biçimi emniyetin içerisinde de devam etti. Sendikamızın avukatları, polisler tarafından dövülerek dışarıya atıldı. Sendikamızın kurucu genel başkanı Kamil Kartal, Limter-İş Genel Başkanı Kamber Saygılı ve diğer işçi arkadaşlarımız Emniyet’in içerisinde de darp edildiler. Oturduğumuz, yaptığımız basın açıklamaları kaymakamlık tarafından gerekçesini neden bilmediğimiz bir şekilde yasaklandığı iddia ediliyor. Ama biz bu memlekette şunu biliyoruz, nerede hak arama mücadelesi varsa, nerede işçi direnişi varsa bunları sindirmek için keyfi yasaklar getirilerek engellenmeye çalışıyorlar.”

Keskin, taleplerini ise şöyle sıraladı: “Önce işten çıkarılan arkadaşlarımızın iş başı yaptırılmasını talep ediyoruz. İkinci olarak işçi arkadaşlarımıza uygulanan baskı ve mobbing kaldırılsın. Üçüncüsü de arkadaşlarımızın özgürce sendikalaşma hakkını istiyoruz. Şu anda EnerjiSA yöneticileri, özellikle kendisine bağlı Başkent Elektrik’te arkadaşlarımızı arayarak istifa baskısında bulunuyor. Arkadaşlarımızı tehditlerle istifaya zorluyor. Anayasa’dan doğan hakkımızı kullanmak ve işçilerin özgürce sendika seçme haklarının sağlanmasını talep ediyoruz.”

Enerji Şirketleri acilen kamulaştırılmalı

Mevcut sorunların özelleştirmeler sonrası arttığını vurgulayan Keskin, “Ayrıca, bu işlerin asıl çözümü kamulaştırmadır. Enerji piyasası da kamunun elindeyken, kamu için faaliyet yürütür iken özelleştirmelerle beraber kâr amaçlı şirketlere döndüler. İşçilerin insanca yaşayabilecekleri bir ücreti alacakları, vatandaşın kapısına gelen faturaların bu kadar yüksek olmamasın tek bir yolu var, o da kamulaştırmadır. Kamulaştırma bizim için iş güvencesidir. Kamulaştırma, enerjinin ucuza kullanımı demektir. Biz iş cinayetleri, iş kazaları olarak güvencesizlikle yaşıyoruz; vatandaşlar ise kapılarındaki yüksek faturalarla, zamlarla yaşıyor” diye konuştu.

***

Yılda 2,8 milyar lira kâr

EnerjiSA’nın bünyesinde Başkent Elektrik, Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş ve AYEDAŞ olmak üzere 3 farklı elektrik dağıtım şirketi bulunuyor. Şirketler yaptıkları kârlarla dikkat çekiyor.

Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş’nin geçen yılki net kârı, 2020’ye göre yüzde 73 artarak 336 milyon 636 bin lira oldu. Başkent Elektrik, Ankara, Zonguldak ve Karabük gibi büyük şehirleri de kapsayan 7 şehirde faaliyet gösteriyor.

EnerjiSA’ya bağlı bir diğer şirket olan ve Antep, Adana ve Mersin’in de içinde bulunduğu 6 şehirde elektrik piyasasına hâkim olan Toroslar ise 822,4 milyon TL kâr açıklamıştı.

İstanbul’un Anadolu Yakası’nda faaliyet gösteren EnerjiSA’ya bağlı bir diğer şirket AYEDAŞ ise 262,4 milyon TL kâr açıklamıştı.

EnerjiSA elektrik dağıtımı yanı sıra perakande satış da gerçekleştiriyor. 14 ilde faaliyet gösteren ve Türkiye nüfusunun 4’te birine elektrik dağıtımı yapan EnerjiSA kârını yüzde 110 artırarak 1 milyar 87 milyon liradan 2 milyar 282 milyon liraya yükseltti.