Güngören'de bir atölyedeki yangında 6 işçinin ölümüne ilişkin soruşturma sürerken DİSK'ten bir açıklama geldi. Açıklamada "Ölen 6 mülteci işçiyi unutturmayacağız" denildi. Açıklamada ayrıca, iktidara seslenilerek göçmenlerin çalışma ve yaşama koşullarının iyileştirilmesi çağrısı yapıldı.

DİSK: 6 mülteci işçiyi unutturmayacağız

DİSK, İstanbul'un Güngören ilçesinde bulunan bir menteşe atölyesinde çıkan yangında 6 göçmen işçinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmayla açıklama yaptı.

Söz konusu olayda tutukluların serbest bırakılmasına tepki gösterilen açıklamada, "Altı mültecinin öldürülmesi karşısında sorumluluğu olanların serbest bırakılması kabul edilemez. Tutukluların serbest bırakılması, yeni mülteci ölümlerine yol açar. Denetim mekanizmalarının çalıştırılmaması, işletilmemesi mülteci emeği üzerinden, daha fazla kar ve daha fazla kan anlamına gelecektir" denildi.

"HIZLICA ADIMLAR ATILMALIDIR"

İktidara seslenilen açıklamada, "Mültecilerin çalışma ve yaşama koşullarının iyileştirilmesi için hızlıca adımlar atılmalıdır. Mültecilerin çalışma izinlerinin patronlar eliyle değil, doğrudan mülteciler tarafından alınmasını sağlanacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır" denilerek, "Bu davanın takipçisi olacağımızı ifade ediyor, kayıt dışı çalıştırmanın önlenmesini, mültecilerin insanca çalışma ve yaşam koşullarının güvence altına alınmasını istiyoruz" ifadelerine yer verildi.

DİSK Yönetim Kurulu adına Göçmen İşçiler, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Daireleri Başkanı Seyit Aslan tarafından yapılan açıklamada olayla ilgili iki tutuklunun sağlık gerekçesiyle serbest bırakılmalarına değinilerek şöyle denildi:

"Güngören’de mültecilerin çalıştığı bir atölyede yaşanan patlamada beş mülteci hayatını kaybetmişti. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan mültecilerden biri daha hayatını kaybetti. Patlamanın yaşandığı atölyede mülteci işçilerin aynı zamanda barınmak zorunda kaldıkları yerde, hiçbir can güvenliklerinin olmadığı ortaya çıktı. Aradan bir ay geçmeden patlamanın yaşandığı işyeri sahiplerinin ve sorumlularının tutuklu halleri sağlık gerekçesiyle kaldırıldı. Altı mültecinin ölümüne sebep olanların serbest bırakıldıklarına tanık olduk.

Kar ve kan üzerine kurulmuş, mültecileri ölümüne çalıştıran çarklar, tutukluların serbest bırakılmasıyla dönmeye devam ediyor. Altı mültecinin yanarak hayatını kaybetmesine sıradan-rutin bir olaymış gibi bizleri alıştırmaya çalışıyorlar. Mültecilerin çalışma ve yaşama koşullarının ne kadar ağır olduğu bu korkunç ölümlerle bir kez daha ortaya çıkmışken, duruşmalar başlamadan tutukluların serbest bırakılması yargının nasıl işleyeceğinin göstergesidir.

Mültecilerin güvencesiz, sigortasız, kaçak olarak en ağır koşullarda çalıştırılmasına göz yuman iktidar, daha öncede işlenen mülteci cinayetlerinde de sessizliğini korudu. Güngören’deki patlamaya dair de sessizliğini koruyor. Mültecileri çalıştığı işyerlerinde denetim yapmayanlar, patlama sonrası soruşturmaya dair gizlilik kararı alarak zincirleme işlenen cinayetlerin üzerini kapatmaya çalışıyor. Patronlar ise mültecilerin emeği üzerinde büyük karlar elde ederken, iktidara şükranlarını sunuyor. Çünkü iktidar mültecilerin en ağır koşullarda sömürülmesine, vahşi biçimde çalıştırılmasına ve son katledilmesine dahi göz yumuyor. Bu işlenen cinayetlerde denetim mekanizmasını çalıştırmayan, işletmeyen, devletin tüm kurumlarının sorumluluğu bulunmaktadır.

Altı mültecinin öldürülmesi karşısında sorumluluğu olanların serbest bırakılması kabul edilemez. Tutukluların serbest bırakılması, yeni mülteci ölümlerine yol açar. Denetim mekanizmalarının çalıştırılmaması, işletilmemesi mülteci emeği üzerinden, daha fazla kar ve daha fazla kan anlamına gelecektir.

Buradan bir kez daha iktidara sesleniyoruz: Mültecilerin çalışma ve yaşama koşullarının iyileştirilmesi için hızlıca adımlar atılmalıdır. Mültecilerin çalışma izinlerinin patronlar eliyle değil, doğrudan mülteciler tarafından alınmasını sağlanacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Güngören’de ölümlere neden olanların elini kolunu sallayarak hiçbir şey olmamış gibi dolaşmalarına göz yumulmamalı, soruşturma sorumluluğu olan tüm kurumları da içerecek şekilde genişletilmelidir. Soruşturma süreci gizlilik içinde değil şeffaf biçimde yürütülmelidir.

Bir kez daha yaşanan bu yangında hayatını kaybeden mültecilerin ailelerine baş sağlığı diliyor, ülkeyi yönetenlere sorumluluklarını hatırlatıyor, bu davanın takipçisi olacağımızı ifade ediyor, kayıt dışı çalıştırmanın önlenmesini, mültecilerin insanca çalışma ve yaşam koşullarının güvence altına alınmasını istiyoruz."