Asgari ücretin 'gerçek enflasyona' göre belirlenmesi gerektiğini söyleyen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "İşçilerin talebi göze alınmadan Cumhurbaşkanı, hükümet ve işveren tarafından belirlenen bir asgari ücret ile karşı karşıyayız" dedi.

DİSK Başkanı Çerkezoğlu: Asgari ücrette işçilerin talebi göze alınmadı

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 8 bin 506 lira olarak belirlenen yeni asgari ücrete ilişkin "İşçilerin talebi göze alınmadan Cumhurbaşkanı, hükümet ve işveren tarafından belirlenen bir asgari ücret ile karşı karşıyayız" açıklamasında bulundu.

Çerkezoğlu, yazılı bir açıklama yayımlayarak, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ve işveren temsilcisi TİSK Başkanı Burak Akkol’la birlikte duyurduğu yeni asgari ücretin resmi enflasyon rakamına göre belirlenemeyeceğine dikkat çekti.

Asgari ücrete açlık sınırının biraz üzerinde artış yapıldığını belirten Çerkezoğlu, "Asgari ücret Türkiye’de önemli. Her iki kişiden birinin ailesi ile sürdürmek zorunda olduğu bir ücreti konuşuyoruz. İşçilerin talebi göze alınmadan Cumhurbaşkanı, hükümet ve işveren tarafından belirlenen bir asgari ücret ile karşı karşıyayız. Şu an 4 kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması anlamına gelen açlık sınırının birazcık üzerinde bir asgari ücret belirlenmiş oldu. Yani, şu an açlık sınırı 7 bin 800 lira" ifadelerini kullandı.

“2023 yılı asgari ücreti işverenler ve hükümet tarafından tek taraflı olarak belirlenmiştir. Siyasi iktidar ve işverenler elbirliği ile işçi sınıfını yoksulluğa mahkûm edecek bir asgari ücret belirlemiştir” diyen Çerkezoğlu, asgari ücretin Türkiye’de ortalama ücret hale getirildiğinin göz ardı edildiğini belirtti.

“ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU FİİLEN LAĞVEDİLDİ”

Çerkezoğlu, Asgari Tespit Komisyonu’nun devreden çıkarılarak Erdoğan ve TİSK arasında yapılan anlaşmayla belirlendiğine dikkat çekerek, “Asgari ücretin tespit sürecinde yaşananlar Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun fiilen lağvedildiğini göstermiştir. Cumhurbaşkanı’nın ilgili mevzuata ve Anayasa’ya göre asgari ücreti saptama yetkisi yoktur. Asgari ücret, Tespit Komisyonu tarafından değil Cumhurbaşkanı ve işveren sendikası tarafından belirlenerek, son dönemde sıkça gördüğümüz hukuksuzluklara bir yenisi daha eklenmiştir. Çalışma hayatında hiç bir konuda Üçlü Danışma Kurulu ve Ekonomik Sosyal Konsey gibi sosyal diyalog mekanizmaları işletilmediği gibi milyonları ilgilendiren asgari ücret de benzer şekilde işverenler ve iktidar tarafından belirlenmiştir” ifadelerine yer verdi.

Asgari ücret belirlenirken yoksulluk sınırı dikkate alınmamıştır. Açlık sınırının biraz üzerinde, yoksulluk sınırının çok uzağında belirlenen 2023 yılı asgari ücreti, Türkiye’de ücretiyle geçinen milyonları yoksulluğa mahkûm etmek anlamına gelmektedir. Belirlenen asgari ücretle bir hanede iki kişi çalıştığında dahi yoksulluk sınırının oldukça altında gelir elde edilmektedir. Belirlenen rakam 2023’ün ilk aylarında açlık sınırının da altına gerileyecektir.

“RESMİ ENFLASYONUN BAZ ALINMASI DOĞRU DEĞİL”

Çerkezoğlu, şu eleştirileri yaptı:

“Asgari ücretin ve diğer ücretlerin belirlenmesinde sadece enflasyon kriterinin, üstelik hiçbir inandırıcılığı kalmayan resmi enflasyonun baz alınması doğru değildir. Adil bir bölüşüm için ülke ekonomisinin çokça övünülen büyümesi esas alınmalıdır. Kişi başına Gayrisafi Yurt İçi Hasıla artışının dikkate alınmaması ekonomi büyürken bölüşüm ilişkilerinin bozulmasına neden olmaktadır. Hükümet ve işveren ortaklığı ile asgari ücretin enflasyona hapsedilmesi, gelir eşitsizliğini büyütecektir.
Asgari ücret belirlenirken bir kez daha uluslararası standartlara uyulmayarak işçinin ailesi hesaba katılmamıştır. Tek bir işçi üzerinden hesaplanan asgari ücret milyonlarca aileyi açlık ve yoksulluk ile karşı karşıya bırakacaktır.”

"ASGARİ ÜCRET YILDA 4 DEFA BELİRLENMELİ"

Çerkezoğlu, bundan sonraki sürece ilişkin yapılması gerekenleri ise şu şekilde sıraladı:

“Yüksek enflasyon dönemlerinde asgari ücret yılda 4 defa belirlenmedir.

Türkiye’nin bir asgari ücretliler toplumu olmaktan kurtarılması için sendikalaşma, grev ve toplu sözleşme hakkının önündeki engeller kaldırılmalıdır.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu olarak Asgari Ücret Tespit Komisyonunda olmamamıza rağmen, işyerlerinde, meydanlarda, sokaklarda, vergi dairelerinin önünde verdiğimiz mücadeleyi yarından itibaren çok daha güçlü bir biçimde örgütlemeye ve sürdürmeye kararlıyız.”