Diyanet İşleri Başkanlığı, müftülükteki usulsüzlüklere karşı çıktığı için hedef yapılan ve koronavirüsten hayatını kaybedenlerin cenazesini yıkamakla görevlendirilen imamın Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirmesine yönelik soruşturma başlattı. Konuya ilişkin açıklama yapan Siverek Kaymakamlığı ise söz konusu iddiaları yalanladı.

Diyanet, koronavirüslü cenazeleri yıkama cezası verilen imamın Covid-19'dan ölümüyle ilgili soruşturma başlattı

Urfa Siverek’e bağlı Burçalık Köyü’nde imamlık yapan Osman Çilenti, iddiaya göre müftülük yönetimiyle bazı konularda tartıştığı için iki hafta önce koronadan vefat etmiş kişilerin cenazesini yıkamakla görevlendirildi. Çilenti’nin bu sırada kendisinin de yeni tip koronavirüse (Covid-19) yakalanarak yaşamını yitirdiği iddialarına ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı soruşturma başlattı.

Hürriyet’ten Meltem Özgenç'in haberine göre, başkanlıktan bir yetkili, “Sosyal medyadaki iddiaları araştırıyoruz. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonucuna göre ihmali olan kişiler varsa haklarında gerekli işlemler yapılacak” dedi.

Sağlık Bakanlığı'nın Covid-19’la ilgili olarak morg ve defin işlemlerinin nasıl yapılması gerektiğine ilişkin yayımladığı rehberdeki uyarılar şu şekilde:

“Gasilhane çalışanları, cenaze yıkama sırasında eldiven, tıbbi (cerrahi) maske, gözlük-yüz koruyucu ve sıvı geçirmez önlük kullanmalıdır. Tazyikli su kullanımı, cenazeden enfekte sıvıların sıçramasına ve hastalık bulaşına neden olabilecek işlem olması nedeniyle cenazenin yıkanması sırasında bu işlemden kaçınılmalıdır.”

SİVEREK KAYMAKAMLIĞI'NDAN AÇIKLAMA

Siverek Kaymakamlığı, koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden imam Osman Çilenti'nin ölümüne ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklamada, "cezalandırmaya yönelik görevlendirildiği" iddiasının asılsız olduğu ve soruşturmanın devam ettiği ifadelerine yer verildi.

Siverek Kaymakamlığının internet sitesinde yapılan açıklamada, kentte Covid-19 salgınıyla mücadelenin, "Pandemi Planı" çerçevesinde görev verilen bütün kamu kurum ve kuruluşları imkan ve personeli aracılığıyla yürütüldüğü savunuldu.

Çilenti'nin ölümüyle ilgili başlatılan soruşturmanın devam ettiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Sağlık personelinin tamamının yanında jandarma, polis, öğretmen, mühendis, zabıta, muhtar ve birçok kamu ve meslek kuruluş personeli, pandemi kurullarınca alınan kararlar doğrultusunda yapılan planlamaya uygun bir şekilde, kişisel koruma tedbirlerine de riayet ederek filyasyon, izolasyon ve alan denetimleri ile benzer çalışmalarda görev ifa etmektedir. Bazı basın ve yayın organlarında yer alan merhum imam hatibimiz Osman Çilenti'nin cezalandırmaya yönelik görevlendirildiği iddiası asılsız olup Covid-19 nedeniyle vefat eden vatandaşlarımızın dini vecibelerinin yerine getirilmesi ve cenazelerinin yıkanması amacıyla nisan ayından bu yana bu amaçla görevlendirilen 10 kişilik imam hatip gurubun içinde yer almaktaydı. Vefat eden vatandaşlarımızın dini vecibeleri gereği yıkanması hizmeti, ilçemiz devlet hastanesinde yapılmakta olup yıkama hizmetinde görevli bütün personele gerekli koruyucu ekipman sağlanmıştır."

Konuyla ilgili iddiaların da araştırıldığı aktarılan açıklamada, "Merhumun, Covid-19'a ne zaman ve ne şekilde yakalandığını tespit etme imkanı bulunmamakla birlikte, vefat olayında ihmal bulunduğu, savunmasının alınması, merkeze çeklime talebinin kabul edilmemesi gibi iddialara ilişkin başlatılan idari soruşturma devam etmektedir. Değerli mesai arkadaşımız merhum Osman Çilenti'ye Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz" ifadeleri kullanıldı.

NE OLMUŞTU?

Burçalık (Daralıx) köyünde iki yıldır cami imamı olarak görev yapıan 44 yaşındaki Osman Çilenti, yaklaşık iki hafta önce Siverek Müftülüğü tarafından koronavirüsten yaşamını yitirenlerin cenazelerini yıkamakla görevlendirildi. Onunla birlikte 15 imama daha bu görev verilmişti, ancak iddialara göre, köylerden ilçe merkezine görevlendirilen tek personel kendisiydi. Öte yandan Çilenti’ye virüsten hayatını kaybedenlerin cenazelerinin nasıl yıkanacağı konusunda eğitim ve koruyucu kıyafet verilmedi. Çilenti’ye test yapıldı, birkaç ilaç verilip tekrar evine gönderildi. İki gün sonra e-Nabız sistemi üzerinden test sonucunun pozitif çıktığını öğrendi. Çilenti'nin evli olduğu Rahime Çilenti ise, “Eşimin test sonucunun pozitif çıktığına bile inanmadılar. Onların beyinleri yalanla çalıştığı için herkesin yalanla çalıştığını sanıyorlar. Onların insanlık dışı muamelesine karşı ben artık onları insan sıfatında görmüyorum. Eşimin telefonu tutacak hali yokken savunmasını aldılar. Eşime, ‘Bunlar senden ne istiyorlar. Sen bu haldeyken nasıl insafsızca savunma istediler. Bu uluslararası bir sorun mu ki iyileşmeni beklemiyorlar’ dedim. Bana sadece, ‘Boş ver Rahime, boşver’ dedi. Onun tutanağı imzalarkenki halini bir görseydiniz. İnşallah o hali hep rüyalarına girer onların, onlara dert olur. İnsanlık dışı bir olay bu” ifadelerini kullanmıştı.