Anayasal bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) adına Prof. Dr. Ali Erbaş, “Faiz felaketinden uzak duralım, meşru olmayan kazanç faizdir” diyerek cuma hutbeleri veriyor.

Kanun ile kurulmuş Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ise “para ve kur politikalarının yönetilmesinden sorumlu kurum” olarak faizleri belirliyor.

Kanunlarla kurulmuş bu iki kurumdan biri faizi “haram” diğeri “yasal” görüyor!

Faiz enflasyona endekslenmiş ve eldeki birikimin değerini korunmaya yarayan bir araç. Ama faiz halk için kazanç olmanın ötesinde, gerçek enflasyon yerine, düşük gösterilen enflasyon nedeniyle, halkın elindeki değerin alım gücünü daha da kaybettiğini DİB bilmez mi?

DİB’NIN FAİZ HUTBESİ GERÇEKLERİ ÖRTEMİYOR!

Halkın birikimini faizle değerlendirmesi haram, ama DİB’nın faiz geliri elde etmesi helal! (DİB’in 2015’te 197.129,24 TL, 2016’da 255.881,37 TL ve 2017 yılında ise 256.806,47 TL faiz geliri elde ettiği Sayıştay Raporlarında yazılı!)

Her yıl, kurban ve hac ücretlerini enflasyona göre yükselterek, “faiz” hesaplamak ve Hac’a gideceklerin kamu bankalarında faizle kredi alması helal!

Vergi dairesi olmayan DİB’in, 372.9 milyon TL “vergi geliri” kazanç yapması helal, halkın enflasyon canavarı karşısında faizde eldeki değeri kısmen de olsa koruması haram!

Halka “faiz haram” hutbesi okur, ama halkın kamu kurumlarına ve bankalara olan borçlarına getirdiği, gecikme faizine uygun hutbe bulmaz!

Halka “faiz şeytan işidir.” Ama 83 bin 79 imam üyesi olan Diyanet-Sen’in bir şubesi tarafından, 2015 yılında üyelerine faizle kredi duyurusu helal!

10 bakanlığa eşit devasa bütçesine rağmen, her cuma camilerden para toplanması, cami altındaki dükkanlardan gelir talep edilmesi helal mi?

Madem “alkol ve faiz haramdır!” Peki devletin alkolden aldığı vergilerden 115 bin imama maaş vermesi, Kuran kursu eğitimi yapması helal mi?

“Faizden uzak durun” diyen DİB’in, bu “haram faizle” çalışan bankalardaki hesaplarından faiz elde etmesi neden helaldir?

“Kumar haramdır”, ama Milli Piyango, Sayısal Loto ve benzeri kumarları oynatmak, buradan alınan vergilerle dini finanse etmek helal midir?

DİB’in yok saydığı, ötekileştirdiği Alevilerden, Hıristiyanlardan, Musevilerden, ateistlerden ve kadınlardan vergi alıp, sadece Sünniliğe hizmet ve erkek imamlara dağıtmak helal mi?

Sadece Ocak-Mart 2019 döneminde toplam 19 milyon 373 bin kişi, 377 milyar TL civarında tüketici ve konut kredisi kullanmış. Hane halkı hesaplamasına göre, kredi çekenler ile parasını faize yatıranlarla birlikte toplumun yüzde 90’nı “haram faiz şeytanı” ile “haram” bulaşmış, bu halkın ibadeti dinen caiz mi?

Milyarlarca dolar dış borç faizi ödemek, ailesini, akrabasını, yandaşlarını, bankamatik memuru yapmak, “Bakara suresini makaraya sarmak” helal mi?

1 Milyonluk zırhlı mercedes helal mi?

12 bin 810 TL maaş alıp, asgari ücretliye, işsize ve günlük 1 ya da iki dolar le yaşayanlara “faizden uzak dur” demesi helal mi?

Enflasyon karşısında insanca ücret için hak talep eden emekçinin grevi haram, sömüren patrona itaat çağrısı helal mi?

"Bankalardan faizle kredi almak helal mi?” sorusuna, “Faiz İslam dininin en ağır yasaklarından biridir. Çok zor şartlar altında kalan bir Müslüman, nasıl ölmemek için domuz eti yiyebilirse, faizden de ancak bu kadar kötü şart altında yararlanabilir” türünden nabza göre şerbet hutbe vermek caiz mi?

Siyaset kurumu İslamcılık üzerinden yaratılmış “% 99’u Müslüman Türkiye sosyolojisi” gibi iddialara sığınarak, bu çifte standart siyaset ve hukuk anlayışına son vermeli. Toplumsal çeşitliliğimizi hukuksal eşitlik zemininde buluşturmalı ve barışı sağlamalı. Ortak yaşamın anayasası için, gerçek laiklik ve gerçek bir inanç özgürlüğü konusunda samimi olmalıdır.

Osmanlı’da olduğu gibi Kuran’a ve Halife’ye bağlı bir din devleti mi, yoksa hukukun ve insan haklarının evrensel kabulüne dayalı, demokratik, laik, sosyal ve modern bir hukuk devleti mi sorusuna samimi cevaplar verilmelidir.