TTB’nin seçimli Genel Kurulu’na iki hafta kaldı. Bir yanda…

TTB’nin seçimli Genel Kurulu’na iki hafta kaldı.
Bir yanda…
Emekten, barıştan, demokrasiden, bağımsızlıktan, laiklikten… Herkese eşit-ücretsiz sağlık hizmetinden, iyi hekimlikten, kamusal sağlık sisteminden yana…
Sağlıkta Neoliberal “Dönüşüm” Programı’na ikirciksiz, tereddütsüz karşı çıkan…
Gücünü hekimlerden alan Etkin-Demokratik TTB grubu.
Diğer yanda…
Sağlıkta “Dönüşüm” Programı’nı zımnen kabul eden… Ama hekimlik ortamında karşı çıkar gibi görünen…
Kendi ifadeleriyle “otoriteye boyun eğmeyi zül saymayan”… Sorunları Hükümet’le diyalog yoluyla çözmeyi vaat eden…
Gücünü muktedirlerden alan Türkiye Hekim Platformu.
•••
Arada da “Ulusalcılar” var.
“Söz konusu TTB’yse gerisi teferruattır” ilkesi(zliği)yle…
Bütün stratejisini Etkin-Demokratik TTB’nin kaybetmesi üzerine kuran…
Laiklik, bağımsızlık, Cumhuriyet’in değerlerine sahip çıkma gibi iddialarını TTB’nin kapısından içeri girerken dışarıda bırakan…
Gerektiğinde her türlü tarikatçıyla yan yana durmaktan kaçınmayan…
Geçmişte Recep Akdağ’la birlikte liste oluşturmaktan bile çekinmeyen…
“Ulusalcılar”.
•••
Seçime Türkiye Hekim Platformu’yla birlikte girseler olmayacak…
Kendi başlarına liste yapsalar şansları yok.
Durumlarının bir hayli sıkışık olduğunun farkındalar.
Geçen hafta bu sıkışıklıktan kurtulmak için bir bildiri yayınladılar.
“Bugün”ün birleşik… “Her şey”in ayrı… “”Genelindeki”nin “ki”sinin bitişik yazılması gerektiğini bilmeyen, noktalama özürlü bir kalemşörün elinden çıkma…
Antalya Tabip Odası imzalı bir bildiri.
•••
Hekim kitlesinin geçmişten bugüne bölünmüş olduğu tespitiyle başlayıp…
Hekimlik alanında birliğe her şeyden çok ihtiyaç olduğundan bahisle…
“Sorunlar temelinde hekim birlikteliği mutlaka sağlanmalıdır.” diye devam ediyor.
Çözüm?
“Mevcut TTB Merkez Konseyi acilen grupları toplamalı ve yeni bir yönetim için görüşmelere başlamalı”ymış.
Yani?
TTB yönetimine aday üç grup ortak bir liste çıkarmalı demeye getirmişler.
•••
Meslek örgütlerinin siyasi yapılar olmadığı… Seçimlere farklı listelerle girseler de bütün grupların TTB’nin örgütsel bütünlüğü içerisinde birlikte çalışması gerektiği tamam da…
Dünyaya, Türkiye’ye, sağlık ve hekimlik ortamına farklı pencerelerden bakan…
Sağlıkta “Dönüşüm”, Genel Sağlık Sigortası, Aile Hekimliği, sağlıkta özelleştirme gibi temel konularda bile birbirinden farklı düşünenler…
Velev ki bir araya gelip ortak bir liste çıkarsalar ne işe yarar… Birlikte ne yapar, ne üretirler?..
Bu işlerde kural bellidir.
Aynılar aynı yerde…
Ayrılar ayrı yerde.
•••
Üstelik…
Hekim birlikteliğini sağlamak madem ki bu kadar elzem…
O zaman Antalya Tabip Odası seçimleri yapılırken aklınız neredeydi diye sorsak?..
Söylediklerine kendilerinin de inanmadığı belli.
Amaç...
“Birlik için uğraştık ama reddedildik.” diyerek kendilerine zemin açmak.
•••
İşin komiği…
Yıllardır TTB’nin Kürt sorunuyla ilgili barışçıl çabalarını dillerine dolayan…
Bu konuda bin çeşit tezvirat üreten…
TTB Genel Kurul’larını Kürt arkadaşlarımız için psikolojik bir şiddet ortamına çeviren “Ulusalcılar”…
Bir de kalkıp…
“Diyarbakır-Antalya el ele” diye yazmasınlar mı?
Şu seçimler de nelere kâdirmiş, meğer…
Ulusalcılara bile, bu coğrafyada Diyarbakır diye bir il olduğunu öğretmiş, iyi mi?..