Akkuyu’da nükleer santral kurmak isteyen Rus şirketi Rosatom doğa belgeseli hazırladı. Nükleeri ‘temiz enerji’ olarak gösteren belgesel National Geographic’te de yayımlanacak

Doğa belgeseli süslü nükleer propaganda
Mersin’in Akkuyu bölgesinde nükleer santral kurmak isteyen Rusya’nın devlet şirketi Rosatom, nükleer enerjiyi Türkiye’ye sevdirme çabalarına bir yenisini ekledi. Vahşi Cennetler adlı, iklim değişikliğiyle mücadeleye dikkat çektiği iddia edilen belgeselin tanıtımı ve ilk gösterimi 22 Kasım’da Ankara Cermodern’de yapıldı. Belgesel, Aralık ayında National Geographic kanalında yayınlanmaya başlanacak. Türkiye’nin doğal yaşam alanlarındaki bitki örtüsü ve hayvanlarına odaklanan belgesel, iklim değişikliğini durdurmak için temiz enerjiye geçiş yapılması gerektiğini söylüyor. Belgeselin nükleer enerjiyi “temiz” olarak değerlendirdiğini tahmin etmek zor değil.

‘Rosatom göz boyamaya çalışıyor’

Tarım Orkam-Sen Mersin Şube Başkanı Yılmaz Kilim, Akkuyu’da inşa edilmesi planlanan santralın Göksu Deltası’na 40 km mesafede olduğuna dikkat çekiyor. Yılmaz Kilim, “Göksu Deltası, Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alınmış. Türkiye’de gözlemlenen 464 kuş türünden 332’sinin görüldüğü bu alan zengin biyoçeşitliliğiyle dünyanın en önemli sulak alanlarından biri ve gözlemlenen kuş türlerinin bir kısmı da bu alanda ürüyor“ diyor.

Santralın normal çalışma koşullarında bile soğutma sisteminden kaynaklı deniz suyunda yaratacağı sıcaklık artışı buradaki canlı yaşamını tehlikeye sokacak diyen Kilim, “Santralın deniz ekosistemi üzerinde yaratacağı etki, ÇED sürecinde Mersin Üniversitesi ve ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü tarafından defalarca dile getirildi. Bir kaza anında yaşanacaklar Çernobil ve Fukuşima’da tecrübe edildiği halde, Rosatom’un iklim değişikliğiyle mücadeleye dikkat çeken belgesel film yapması veya yaptırması nükleer enerji sektörünün kirli sicilini örtbas etme çabasından başka bir şey olamaz. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali Rosatom sözde çevreci faaliyetleriyle göz boyamaya çalışıyor” açıklamasını yaptı.

Türkiye’nin yaban hayatını göstermesi beklenen belgeselin, santral bölgesinde yaşayan Akdeniz foklarına yer verip vermeyeceği de merak konusu. Dünyada 750 bireyin kaldığı tahmin edilen Akdeniz fokları, Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından nesli tehlikedeki türler arasında gösteriliyor. Fokların inşaat nedeniyle bölgeyi terk edecekleri, üredikleri mağaraların tahrip olacağı ÇED raporunun dava sürecinde, bilirkişi raporunda bile yer almıştı.

National Geographic’te yer almasına tepki

Belgeselin National Geographic aracılığıyla birçok ülkede yayınlanacak olması da bir başka eleştiri konusu oldu. Bunun bir halkla ilişkiler çalışması olduğunu söyleyen Kuzey Ormanları Savunması’ndan (KOS) Ayşe Yıkıcı, ‘nükleer için seçilen bölgelerdeki tüm canlıların yaşamları tehdit altında’ diyor. Yıkıcı, “Akkuyu’nun yanı sıra Sinop ve İğneada’da nükleer santral yapılması gündemde. Bu alanlar kuzey rüzgârlarını taşıyan koridorda yer alıyor. Yani, İstanbulluların ve diğer insanların havasını da temizleyen bölgeler bunlar. Sonuç olarak, hem içindeki ağaç, kuş, endemik bitkiler hem de tüm insanlık için korunması, yaşatılması gereken bu bölgelerin yine insanlar tarafından yok edilmesinin doğayı, canlıları anlatan bir belgesel kanalında böyle yansıtılmasını anlamak mümkün değil” diyerek itirazını dile getiriyor.

Haber hazırlanırken National Geographic kanalına ulaşmaya çalıştık ancak yetkili kimseye ulaşamadık.