Doğruysa… Video sahipleri iş bırakır

TİMUR AKKURT- timur@teknosafari.com / @timurakkurt

Geçen hafta çok ilginç bir video yayınlandı. Henüz yayınlanmasının üzerinden 3 gün geçmesine rağmen 1,5 milyon kez izlenen videonun içeriği Facebook’un video içeriklerinin gerçek verileri yansıtmadığı, içeriği yayınlayanların görüntüleri çalarak haksız bir başarı ve kazanç sağladığı yönündeki bilgilerden oluşuyor. Bir takım rakamlarla da bu haksızlığın boyutları verilmeye çalışılmış. Epey iddialı bir video. Benim dahi süphe duyduğum, gerçekten yanlış bulduğum pek çok noktada video içerisinde kendine yer bulmuş.

Gelelim detaylara... Facebook yakın zaman önce günlük 8 milyar video görüntülemesine ulaştığını açıkladı. Bu videoda 2015’in ilk çeyreğinde elde ettiği bin görüntülemenin 725’inin çalıntı olduğu iddia ediliyor. Çalıntı derken, Facebook çalmıyor tabii ki. Facebook hesabı üzerinden kullanıcılar paylaşıyor. Bu çalıntı içerikler üzerinden, iddia sahiplerinin dediğine göre toplamda 17 milyar çalıntı görüntülenme sayısına ulaşılıyor. Bu çok ciddi bir rakam. Bunun üzerinde bir de Facebook algoritması devreye girdiğinde işin boyutları daha da ortaya çıkmış oluyor. Facebook video yüklemelerini diğer insanların zaman tünelinde daha çok göstererek aslında bir bakıma bu hırsızlığa ortak oluyor. Bir de Facebook sisteminin bana görede çok yanlış olan otomatik oynatma ve 3 saniye oynamasının 1 izlenme olarak sayılması da eklendiğinde yanlışlar bir dağa dönüşüyor. Bunun bize ne zararı var diyebilirsiniz. Haklı da olabilirsiniz. Bu işin içinde neler var biraz onları da açıklamaya çalışayım son kararınızı öyle verin.
Bu dev izlenmeler, 3 saniyede 1 izlenme sayması Facebook’un reklam gelirlerini inanılmaz oranda arttırmasına, üstelik kendi üretmediği, yatırım yapmadığı, kafa patlatmadığı sadece üzerinde taşıdığı ‘lop et’ bir duruma geliyor. Görüntülerin çalınmasını da kullanıcılar yaparak bu işe ortak oluyorlar.

Herkes zararlı Facebook kârlı
Günün sonunda sizin için içerik üretenlerin gelirleri azalmış, haksızlığa uğramanın verdiği moral bozukluğu ve tedirginlik içerik kalitelerini düşürür ya da içerik üretmekten vazgeçirebilir. Hal böyle oluncada size izleyebileceğiniz kaliteli, nitelikli içerik kalmaz ve dijital dünya büyük ve işe yaramaz bir çöplüğe dönüşür. Pek çok insan yeni şeyleri Youtube üzerinden, Facebook üzerinden, YouNow üzerinden öğreniyor. Bilgiye en kolay ve ucuz ulaşabilme durumu ortadan kalkma tehlikesiyle karşı karşıya diyebiliriz.
Bilenleriniz bilir, YouTube üzerinde bir çok kanala sahibiz. Üstelik tamamen yasal içerikler üretiyoruz. Bir kanalımızda teknolojiyi eğlenceli ve basit bir şekilde takipçilerimize aktarıyoruz, bir kanalımızda gezi, keşif, macera, eğlence içerikleri üretiyoruz. Bu kanallarımızdan gelir eldemenin yanında kaliteli bir topluluk oluşturduk. Üstelik kolaycılığa kaçarak küfür, erotizm, kamera şakası, abuk subuk içi boş içeriklerin olmadığı bir topluluk ve kanaldan bahsediyorum. Bizim ve benzeri başka nitelikli içeriklerin çalınarak Facebook’da yayınlanması gerçekten büyük bir haksızlık. Bu artık ne boyutlara geldiyse çok ciddi izlenme rakamlarına ulaşan bu video hazırlanmış.

Facebook’un stratejileri ve kullandığı satış yöntemleri sürekli tartışmalara sebebiyet vermekte. Kullanıcı boyutunda ayrı rahatsızlıklar var, üretici tarafında ayrı. İşin enteresan tarafı Facebook yönetiminin bu çığlık boyutuna ulaşan seslere aldırış etmemeleri. Ellerinde gerçekten öyle büyük bir güç var ki, inanılmaz. Bu konuda da size bazı bilgiler paylaşmak isterim.
İnternette attığımız her adımın takip edilmesi, neye baktık, neyi okuduk, ne izledik, ne aldık, ne konuda şikeyetçi olduk vs. Bu bilgilerin hepsinin izlendiği, çok özel geliştirilmiş algoritmalar ile analiz edildiği, yapay zekâ ile yönetilen dehşet bir sistem. Çerez diye adlandırılan ve bizim internet üzerinde yaptığımız hareketleri küçük küçük paketlere çevirip bir dolapta biriktiriyorlar diye özetleyebilirim. Üstelik bize ait bu paketleri kendi bilgisayarımızda, telefonumuzda da saklamıyoruz. Sitelerin, sosyal medya platformalarının kendilerine veriyoruz. Kimi bunları gizli gizli bizden çalıyor, kimine biz kendi ellerimizle teslim ediyoruz. Dikkat ederseniz bir uygulama kurduğumuzda, bir platforma (Facebook, Twitter, YouTube, Google, Instagram) giriş yaptığımızda bize bu çerezleri kullanacağı sorar. İşte ya izin verip oraya girebiliriz ya izin vermeyip bu platformları, uygulamaları kullanamayız. İşte bu çerezler aslında adı gibi küçük şeyler değil. Dikkat ettiniz mi? Mesela bir ayakkabı baktınız sonra Facebook’ a girdiğinizde sağ tarafta o ayakkabı ve farklı renkleri karşımıza getiriliyor. Haber sitesine girdiniz orada da var. Bu bir tesadüf değil. Sistem sizi izliyor ve o ayakkabıyı almanız için atmadık takla bırakmıyor. Facebook ve benzeri platformlar bu çerezleri her ne kadar güvenlik amaçlı kullandığını söylese de asıl amaç reklam ve satış. Hatta geçen hafta Belçika’da yaşanan bir durum bu işin ne kadar ciddi olduğunu göstermekte. Haber kısaca söyle;

Günlük 269 bin dolar ceza
Belçika Gizlilik Komisyonu, geçen günlerde Facebook’a üye olmayanların bilgilerinin saklanması konusunu gündeme getirmişti. Belçika mahkemelerinin konuyu gizliliğin ihlali olarak değerlendirmesi üzerine Facebook, temyize gideceğini açıklamıştı. Facebook’un 48 saat içerisinde bu aktiviteyi durdurması gerektiğini belirten mahkemeler aksi takdirde şirkete günlük 269 bin dolarlık ceza verileceği kararını aldı. Facebook’un Avrupa Merkezinden ise takip edilen ve çerez olarak kayıt edilen bu verilerin sitenin daha güvenli olması için kullanıldığı, aksi takdirde güvenlik açıkları olabileceği şeklinde açıklama geldi.
Evet sosyal medyada durumlar karışık anlayacağınız. Bilgiler o kadar kıymetli ki Facebook şu anda her gün 269 bin dolar ceza ödemeye devam ediyor.