Beşiktaş'ın çıkışı devam ediyor. Denizlispor'u Kévin N'Koudou'nun golüyle 1-0 mağlup eden siyah-beyazlılar puanını 18 yükseltti

Dokuzu beş geçe, zirveye üç kala

Bülent KALAFAT

Kale arkaları dışında büyük boşlukların göze çarptığı maç öncesinde, Alanyaspor’un Trabzonspor’a mağlup olması, Beşiktaş için liderin bir maç uzağına konabileceği bir ortam oluşturmuştu. Avrupa Ligi’nde matematiksel olarak ilerleme şansı kalmayan Kartal’ın iştahlı bir başlangıç yapması bekleniyordu.

Maça şutlar bularak başlayan ise Özdilek’in ekibiydi. Rodallega her fırsatta Ruiz ile ikili mücadele yaratmaya çalıştı ve bunların çoğunda başarılı oldu. Ruiz onu ikinci dakikada epey sert bir müdahaleyle yüz üstü yere yapıştırarak tonunu belli etmeye çalıştı; ancak maçın devamında bu fiziksel düellonun galibi beklendiği gibi Rodallega oldu.

Caner’in sağ kanatta bulunduğu ve Ljajic’in oyuna hiç dahil olamadığı 20 dakika geride kaldığında, Avcı Ljajic’i Burak’ın arkasına, Caner’i sola, Diaby’i de sağa yerleştirerek, oyuncuların daha alışık olduğu bir dizilişe geçti. Bu değişiklikten hemen sonra Beşiktaş’ın sahaya yayılması iyileşti ve sol yarım alandan gelişen hücumları şutlarla bitmeye başladı. Diaby’nin alıştığımız bitiricilik sorununa Burak Yılmaz’ın paslanmışlığı eklenince Beşiktaş bir ilk yarıyı daha gol atamadan tamamladı.

Bu kısa süreli üretim patlamasının ardından, Denizlispor’un Barrow ve Rodallega ile etkili olmaya devam etmesi ve Ruiz’in savunmadan attığı paslarda giderek daha da zorlanması düşündürücüydü. 45. dakikanın 0-0 bitmesi için jeneriklik bir Karius kurtarışı ve kritik bir Elneny pas arası gerekecekti. Bu iki pozisyonun doğuşunda Vida’nın hem fiziksel eksikliği hem de yanlış kararları yatıyordu. Halbuki kozu savunma hamleleri olmayan Ruiz’in, Vida’dan çok daha güvenilir bir partnere ihtiyacı olduğu daha sezon öncesi kampında belliydi.

En az Vida’nın veremediği güven kadar istikrarlı devam eden bir diğer Beşiktaş zaafı ise, hücumlardaki paslar ve koşular arasındaki uyumsuzluk. Denizli karşısında ilk devrede Caner-Burak, ikinci devrede ise Atiba-Diaby-Ljajic üzerinden tezahür eden bu durum maçın 65. dakikasına kadar şut üstünlüğünün Denizlispor’da kalmasının ve Beşiktaş’ın N’Koudou’nun ayağından skorda üstün duruma gelebilmek için 70 dakika beklemeye mecbur olmasının önemli etkenlerinden.

Yediği gole kadar Beşiktaşlı oyuncuların bitiremediği hücumlar dışında kolay kolay varlık gösteremeyen Denizlispor, geriye düştükten sonra Olcay’ın uzun top denemeleri dışında Beşiktaş’a pek zorluk çıkarmadı ve siyah-beyazlılar nisbeten rahat bir son 15 dakika sonunda ligdeki son üç maçından 9 puan çıkarmış oldu.

İlk yarıda Mustafa Yumlu’unun Diaby’nin suratına dirseğini yapıştırıp ceza sahası içinde düşürmesinin penaltı için, 65. dakikada bu kez Isaac Sackey’in aynı Beşiktaşlıya arkadan kayarak yaptığı gaddarca müdahalenin ise kırmızı kart için Özgür Yankaya tarafından VAR’da incelenmemesi maçın büyük gizemi olarak akıllarda kaldı. Beşiktaş’ın öne geçmesinin gecikmesinin doğrudan bir nedeni de bu gizemde barınıyor.