Bu köşede yazmaya başlayalı yaklaşık iki yıl oldu. Hangi yazıların sizler tarafından daha çok ilgi çektiğine baktığımda dolara ilişkin yazıların açık ara önde olduğunu fark ettim. Bugün de bu yazıyı sonuna kadar okumanızı sağlamak için dolar hakkında yazmaya karar verdim.

Belki dikkatinizi çekmiştir. Son birkaç haftadır dolar kuru 6,9991 gibi seviyelerde hareket ediyor, ama bir türlü 7 lira olmuyor. Belki de seviniyorsunuz ve iktidarı “doları 7 lira yapmak isteyen manipülatörlerle sıkı mücadele ettiği” için takdir ediyorsunuz. Peki, dolar sizin için kaç lira?

Kurlardaki hareket sizi de heyecanlandırmış olsun ve bir miktar dolar almak için döviz bürosuna gidin. Cüzdanınıza baktınız ve sadece 100 liranız var. Zaten üç gün sokağa çıkma yasağı da var, bu yüz lirayı da harcamam diye düşünüyorsunuz. Varsayalım ki 10 dolar almak istediniz. Kaç lira ödersiniz? 10 çarpı 6,9991 ne eder? Evet, doğru hesapladınız 69 lira 99 kuruş ve bir kuruşun %91 eder. Kur böyle. Döviz bürosuna 70 lira uzattınız ve üstünü beklemeye başladınız. Para üstü olarak ne kadar alırsınız? Efendim? Hiçbir şey alamazsınız. Çünkü almayı beklediğiniz para üstünü ödeyecek şekilde bozuk para tedavülde yok. Peki,
tekrar soralım. 10 dolar almak için kaç lira ödemiş oldunuz? Evet, doğru bildiniz 70 lira. Bu da dolar kurunun size 7 lira olduğunu gösterir. Şimdi tekrar soralım, dolar kaç lira? Hayır, yedi lira değil, 6,9991!

Diyebilirsiniz ki “ya hocam siz 10 dolardan bahsediyorsunuz oysa Türkiye ekonomisi büyük, 100 milyon dolar almak isteyenler vardır, onlar için bu söylediğiniz fark çok sonuç doğurur. 699 milyon 910 bin lira yapar. Bak gördünüz mü 90 bin lira daha ucuza geliyor.” Valla haklısınız. Büyük oyuncular için büyük farka yol açıyor.

Size bir fayda sağlamayan, ancak büyük miktarda işlem yapanlar için fark yaratan seviyelerde kuru tutmak için Merkez Bankası’nın rezervlerinin eritilmesinin uzun dönemli ekonomik faydası nedir? İçinde bulunduğumuz ekonomik kriz döneminde rezervlerin ne kadar önemli olduğunu sanırım anlatmaya gerek yok. Kurları “kontrol altında” tutmak için eriyen rezerv miktarı 30 milyar dolara yaklaşıyor. Peki, Merkez Bankası’nın dövizini bu kadar hoyratça kullanılmasından kim karlı çıkıyor? Sizin karlı çıkmayacağınız belli. Büyük oyuncuların kârlı çıkacağı aşikar.

Ayrıca, göz ardı ettiğiniz bir şey daha var. 100 milyon dolar alacak olanlar, sizin gibi televizyonun sol alt köşesinde yazan kurlara bakarak işlem yapmıyor. Büyük olasılıkla yanında Mülkiye’den mezun ve benden finans dersi almış (:D) bir (ya da birkaç) danışmanı, onlarca bilgisayar ekranı, her ekranda farklı yerlerden veriler vardır. Bir taraftan Merkez Bankası’nın döviz rezervlerine bakıyor, diğer taraftan CDS primlerine. Bir yandan gelişmekte olan ülkelere yönelik fon hareketlerine bakıyor diğer yandan yazın gelmesi muhtemel turist sayısına. Baktığı verileri uzatmak mümkün. Dolayısıyla o 100 milyon doları alacak olanın “algısını” öyle dolar kurunu 7 liranın 1 kuruşun %9 kadar altında tutarak yönetmek mümkün değildir.

Öyleyse tekrar soralım, iktidar kimin algısını yönetmek için doları 7 liranın altında tutmak için “büyük mücadele” veriyor? Evet, doğru bildiniz, sizin! Peki, siz 10 dolar alırken dolara kaç lira ödediniz? 70 lira. Şimdi bir daha soralım; dolar kaç lira? Sizin için yedi lira. Peki, dolar kuru kaç? 6,9991. Yani yedi lira bile değil. Kafanız karıştı mı?

Algı yönetimi işte böyle bir şeydir. Uzun dönemde sizin zararınıza yol açacak bir işi, sanki size fayda sağlamak için yapıyorlarmış izleniminin verilmesidir.

Şimdi size soran olursa, rahatlıkla diyebilirsiniz ki dolar 7 liranın altında.