Dolar yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Merkez bankalarından çıkacak faiz kararları beklenirken dolar endeksinin yukarı çıkması TL’yi savunmasız bırakıyor. Prof. Dr. Arzova, “Türkiye açısından çok daha riskli” dedi.

Dolar kuru tetikte bekliyor

Ekonomi Servisi

Yüksek enflasyon, döviz kuruna yönelik endişeler ve küresel ekonomideki gidişat nedeniyle ülke ekonomisinin değişmeyen gündemi dolar kuru. Artan dolar kuru iki gün üst üste 2022 yılının zirve noktasını yeniledi. Önceki gün 17,58’i gören dolar dün 17,60'ın üzerine çıkarken avro da 18,06 seviyesini gördü. Dolar/TL ocak ayında 13,45 seviyesindeydi.

AKP iktidarını Aralık 2021’de dolar kurunun 18 liranın üzerine çıkmasıyla devreye soktuğu Kur Korumalı TL Mevduatın dolar kuru üzerindeki etkisi kısa sürdü. Küresel piyasalarda güçlenen dolar karşısında Türk Lirası savunmasız kaldı.

Küresel ekonomilerde yüksek enflasyon karşısında merkez bankalarının atacağı adımlar dikkatle takip edilirken bugün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından çıkacak kararda yüzde 14 olan politika faizinde bir değişiklik öngörülmüyor. TCMB aralıktaki son indirimin ardından yılbaşından bu yana faizi yüzde 14’te sabit tutuyor.

Avro Bölgesi'nde haziranda yıllık enflasyon enerji fiyatlarındaki artışın da etkisiyle yüzde 8,6'ya ulaşarak rekor kırmasıyla Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) bugünkü toplantısından 50 baz puan faiz artırması bekleniyor.

Bu haftanın çok kritik olduğunu belirten Prof. Dr. Burak Arzova, “Avrupa konusu aslında en önemli gündem maddesi olarak duruyor. Bizim açımızdan avronun değer kaybı önemli bir konu. Çünkü ihracatımız ağırlıkla olarak Avrupa pazarına yapılıyor. Buna dikkat edersek paritenin 1’e yaklaşması ihracatçı açısından riskli” ifadelerini kullandı.

Dolar endeksinin değerlenmesiyle maliyetlerin şiştiğini belirten Arzova, “Parite etkisi yok olduğu zaman ihracat gelirlerinde düşmeye neden oluyor. Avrupa Merkez Bankası toplantısı çok dikkatle takip edeceğimiz bir toplantı olacak. Haftaya da Fed toplantısı var orada da 75 bazlık faiz artışı bekleniyor. İki ülke arasındaki faiz farkı son derece önemli. Hem bu haftaki karar hem önümüzdeki haftaki Fed kararı bir taraftan dolar-TL bir taraftan dolar-avro paritesi üzerinde çok etkili” değerlendirmesinde bulundu.

Küresel ekonomideki gidişatın ülke ekonomisine yansımalarını da değerlendiren Arzova, özellikle ithalata maliyetlerinin artmasına dikkat çekti:

“Zaten maliyetler son derece yüksek, yeni zamları beraberinde getirir özellikle ithalat maliyeti artacağı için bunu içeriye maliyet artışı olarak vereceklerdir. Kurdaki artış nedeniyle petrol fiyatlarına gelecek olan zamda enflasyonu körükleyecek.”

Dolar endeksinde yükselişin özellikle Türkiye ve diğer benzer ülkeler açısından riskli olduğunu belirten Arzova durumun Türkiye açısından daha fazla riskli olduğunu söyledi.

“ABD ile aramızdaki faiz farkını kapatamıyoruz o nedenle doların hareketi daha sert olarak önümüzdeki günlerde gelebilir.”

Arzova dolar kurundaki artışın önümüzdeki günlerde KKM üzerinden bütçede ciddi bir yük oluşturacağına dikkat çekti.

TCMB son altı aydır politika faizini yüzde 14’te sabit tutuyor. TCMB’nin göreceli olarak faiz indirdiğini söyleyen Arzova “Her ne kadar faizi sabit tutsanız bile diğer ülkeler faizi artırdığı ortamda aslında siz göreceli olarak indirmiş gibi oluyorsunuz. Merkez Bankası’nda politika metnine bakacağız ama politika metninde pek fazla değişiklik olacağını düşünmüyorum, ama tahminimce emtia fiyatlarında bir geri çekilme var. Bu emtia fiyatlarındaki geri çekilmenin enflasyonun üzerinde olumlu etkileri olabileceğine vurgu yapacaklardır” dedi.

ENFLASYONU DÜŞÜRECEK ADIM YOK

Emtia fiyatlarındaki düşüşün enflasyon üzerinde bir etkisi olmayacağını söyleyen Arzova, “Enflasyonu düşürmek için bizim yaptığımız bir şey yok. Biz baz etkisinden yararlanarak enflasyonun düşmesini bekliyoruz. Sonuç olarak enflasyon rakam olarak azalsa bile fiyatlar genel seviyesindeki artış devam ediyor olacak fakat şiddeti azalacak. O nedenle enflasyonda yılsonu itibariyle yüzde 80’lere yakın bir yerleri görebiliriz diye düşünüyorum. Enflasyonun kendi kendine düşmesi diye bir şey yok dünyada ancak enflasyonda mücadele etmeniz ve para politikanızı ona göre tasarlamanız halinde düşebilir, bizde şu an da öyle bir durum söz konusu değil” şeklinde konuştu.

İHRACATIN YÜZDE 82’Sİ AVRO

Avro/dolar paritesindeki gelişme, ihracatı ağırlıklı olarak Avrupa’ya yapan sektörler açısından yeni bir risk olarak öne çıktı. Hareketin otomotiv sektörüne etkisini Bloomberg HT’ye değerlendiren Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, 2022 yılı ilk yarı ihracat verileri baz alındığında otomotiv sanayi ihracatının yüzde 82’sinin euro, yüzde 11’i ise dolar bazında gerçekleştiği bilgisini verdi. Üretim girdileri açısından bakıldığında ise otomotiv sanayinin çok katmanlı bir tedarik zinciri yapısına sahip olduğunu aktardı.

"Ana sanayinin doğrudan ithal ettiği üretim girdilerindeki dolar payının ağırlığının, ihracatımızdaki ağırlığın üzerinde olduğunu biliyoruz. Öte yandan ülkemiz hammadde ithalatı da ağırlıklı olarak dolar bazlı gerçekleşiyor" diyen Eroldu, bu veriler ışığında, dolar bazında ithal edilen ürünün avro bazında ihraç edildiğinde geçmişte parite farkı ihracatçının lehine bir durum oluşturduğuna dikkat çekerek, "Avro/dolar kurunun eşitlenmesi ihracat operasyonlarımızda kârlılığı olumsuz etkileyen bir faktör haline geldi" ifadelerini kullandı.