Dolu dolu BirGün Pazar, ‘Derinleşen Yoksulluk’ dosyasıyla yarın bayilerde

BirGün Pazar ekinin 783’üncü sayısı ‘Derinleşen Yoksulluk’ dosyasıyla bayilerde. Bu sayıda dosyamıza Hacer Foggo, Ozan Gündoğdu, Nesli Zağlı yazdı ve Y. Emre Ceren, Ekonomist Mustafa Sönmez ile Rusya, enerji ve gıda krizi üzerine söyleşti.

Güray Öz “Göz de susar dememiş miydin sen...” yazısıyla savaşı anlattı.

Onur Alp Yılmaz “Toplumsal dönüşüm ve hak talepleri” yazısı dizisine “Çağrı merkezi çalışanları” başlığıyla devam etti ve çağrı merkez çalışanlarının sorunlarını işledi.

Haydar Ergülen “Yardım Ders Kitabı-101” yazı dizisine “İncencikten kalpler yağar…” başlığıyla devam etti.

Alper Turgut “Biz bu filmi görmüştük!” başlığıyla Bergen’den Batman’e, 1987 kışından Rusya’ya yönelen absürt yaptırımlara kadar gündemi işledi.

Serhat Halis “Ukrayna savaşında çöken hür dünya demokrasisi” başlığıyla Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik savaş ilanıyla Batı’nın mülteciler arasındaki ayrımcılığını işledi.

Y. Emre Ceren, Ekonomist Mustafa Sönmez ile savaş ekonomisine ve yıkımına, enerji ile gıdada dışa bağımlılığa dair ““Tarımda ve enerjide yeniden planlama şart” başlığı altında söyleşti.

Hacer Foggo “Yokluğu artık “idare edemeyen” kadınlar” yazısıyla artık idare dahi edilemeyecek hale gelen yoksulluğu ve kadınlar üzerindeki etkilerini yazdı.

Ozan Gündoğdu “Orta sınıf dibi gördü mü?” yazısıyla doktorlar üzerinden toplumdaki gelir dağılımlarına göz attı.

Sine Aras Akten “Patrik Prosko ile anamorfizm ve Atatürk üzerine...” yazısında Çek sanatçı Prosko’yu ve Atatürk portresini anlattı.

Nesli Zağlı “Psikolojik bir yoksunluk olarak yoksulluk” yazısıyla psikolojinin yoksulluğa etkisini yazdı.

Emine Uçar İlbuğa “Savaşın gölgesinde bir film: Belfast” yazısıyla Kenneth Branagh’ın yönettiği 2021 yapımı Belfast filmini anlattı.

Ferhat Uludere “Kötülük 100 yaşına bastı” yazısıyla sinemada vampir öğesinin kullanımının yüzüncü yılını anlattı.

Ayşe Alan “An Englishman In New York” başlığıyla Sting ve İzmirli bir anne üzerinden eğitimi ve kadını anlattı.

Zafer Köse “Önemli değil ki” adlı öyküsüyle bir market çalışanını işledi.

Derya Gürses Tarbuck “Nasıl anlaşacağız?” başlığı altında seküler etik ve muhafazakâr ahlak tartışması başlattı.

Erdal Ateş “Gâvurların Or’da” öyküsünün dördüncü kısmını yazdı.