Rusya-Ukrayna sınırındaki krizi en yakından hisseden Donbass halkı savaş istemiyor. Sekiz yıldır gergin bir sınır hattında yaşayan halk, bölgede artan askeri hareketliliğin gündelik hayatlarını etkilediğini belirtiyor.

Donbass tedirgin

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Jeopolitik olarak Rusya-Ukrayna askeri geriliminin merkezinde yer alan Donbass, sekiz yıldır belirli aralıklarla süren çatışmaların akabinde büyük bir savaşın patlak vermesinden kaygılı. Ukrayna'dan 2014'te bağımsızlığını ilan eden iki özerk yönetim, Donetsk ve Lugansk cumhuriyetlerini kapsayan Donbass bölgesi, ABD'nin desteğini alan Ukrayna ordusu birlikleri ve Rusya destekli asker ve milisler arasında bir savaşın tüm dünyayı ilgilendireceğini hatırlattı.

'ATEŞKESİ SAĞLAMAK ÇOK ZOR HALE GELDİ'

Rusya merkezli yayın Russia Today'de önceki gün yayınlanan "Donbass halkı devam eden askeri gerilim hakkında ne söylüyor" başlıklı haberde, sekiz yıldır askeri gerginliklerin ortasında bulunan yurttaşların görüşlerine yer verildi. Donetsk'ten gazeteci Vladislav Ugolniy'in görüştüğü Donbasslılar, bir an önce gerilimin düşürülmesinden yana olduklarını belirtti. Haberde, Donbass sınır milislerinin Ukrayna ordusunun taciz ateşleri nedeniyle, yedi yıl önce imzalanan Minsk protokolleri kapsamındaki ateşkesi sağlamakta zorlandığı da belirtildi.

Habere göre, Odessa Tıp Üniversitesi'nden profesör Vladimir Grubnik, Ukrayna-Rusya arasında olası bir savaşa karşı çıkan isimlerden biri. 2015 yılında Ukrayna istihbaratı tarafından gözaltına alındıktan sonra "casusluk" suçlamasıyla dört yıl tutuklu kalan Grubnik, cezaevinden çıktıktan sonra 10 yıl önce ayrıldığı Donetsk kentine geri döndü. Grubnik, Donbass hakkındaki görüşleri sorulduğunda cevabını 1970'lerin ünlü bir Sovyet şarkısıyla verdi: "Meskenim bir sokak ya da bina değil. Sovyetler Birliği benim adresim. SSCB'de doğdum, bir Sovyet yurtseveriyim. Burası benim büyük ülkem."

'DONBASS HALK MİLİSLERİ ŞU AN PERİŞAN DURUMDA'

"Donbass'ta hiç kimse geleceklerinin ne olacağını bilmiyor. Ancak, Ukrayna'nın bir parçası olarak kalma konusunda sıfır tolerans var" diyen Grubnik, Ukrayna yönetiminden ise "Nazi devleti" şeklinde bahsediyor. Grubnik, "Bu savaş 2014'te başladı ve hala devam ediyor. Nazi devleti dinmeyen gerilimi tırmandırmaya hazır. Dolayısıyla buna göre tepki verebilmek için biz de hazır olmalıyız. Ancak burada şu an halk milisleri perişan bir durumda. Ukrayna'nın olası bir taarruzuna tek başlarına karşı koyamazlar" diye konuştu. Rusya-Ukrayna arasında bir savaşın yalnızca Donbass'ı değil tüm dünyayı ilgilendireceğini belirten Grubnik, "Burası, her iki çatışan tarafın da siperlerde sekiz yıl geçirdiği kentleşmiş bir bölge. İster Ukrayna, ister Rusya'dan saldırı gelsin her şekilde bu, daha fazla yıkım ve can kaybı demek. Neden daha fazla can kaybedelim? Bunu söylediğim için, Ukrayna'nın yanında yer aldığımı düşünecek olmaları umurumda değil" diye konuştu.

Donbass bölgesinde Rusya sınırında yaşayanlar ile kent merkezlerinde yaşayanlar arasında ciddi görüş farklılıkları olduğunu da belirten profesör Grubnik, "Bazen cepheden uzaklaşırsınız ve savaşı tamamen unutabilirsiniz. Güvenli bölgelerde yaşayan insanlar, daha az şanslı olanların kaderini umursamayı bırakma eğiliminde. Belki savaş alanında değiller ancak kesinlikle bir tür belirsizlik içindeler. 'Arada olma' hissini üzerlerinden atamıyorlar" diye konuştu.

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ: DONBASS'TA GELECEK YOK

Habere göre, Donetsk Ulusal Üniversitesi'nin Tarih bölümünden mezun olan ve yüksek lisansla eğitimlerine devam eden 25 yaşındaki Irina ve 24 yaşındaki Alexander da Donbass'ta askeri tansiyonun yükselmesinden rahatsız. Rusya pasaportu olmasına rağmen kendini Rusya vatandaşı olarak görmediğini ve Donbasslı olduğunu söyleyen Irina, "Donbass'ta Ruslar ve Ukraynalılar. Tam ölçekli bir savaşa girmeleri, yıllardır süren düşük yoğunluklu çatışmalardan daha az tehlikeli olabilir" görüşünde. Irina, "Bizi bu topraklara gömmek istiyorlar, biz de onların bizim topraklarımızda yürümelerini istemiyoruz" dedi.

Alexander ise "Gerginliğin şu anki tırmanışından endişeliyim" dedi. Donbass'ın Ukrayna'ya yeniden entegrasyonunun "mümkün olmadığını" savunan Alexander, Donbass'ta ise kendisi için bir gelecek görmediğini söyledi. 24 yaşındaki genç, "Rusya'nın yetki alanına bile girsek, yerel yönetimin kalitesini Rus bölgelerinin ortalama düzeyine getirmek on yıllar alacaktır. Bunu Kırım'da görebiliyoruz" diye konuştu.

'SAVAŞ ÇIKSA BİLE DAHA FAZLA FİLM ÇEKECEĞİZ'

Haberde, Donbass bölgesinde savaş gerilimi yoğun olarak hissedilse de gündelik hayat içerisinde sanat faaliyetlerinin aralıksız sürdüğüne de dikkat çekildi. Donetsk'in meşhur rock barı Underground Stage'de yerel müzisyenlerin sahne almaya devam ettiği belirtilen haberde, Kiev'den müzisyenlerin ise "dışlanma korkusu" ile Donbass'a gitmediği ifade edildi.

Habere göre, bölgede sinema sanatına ilişkin çalışmalar ise Donbass Görüntü Yönetmenleri Birliği aracılığıyla aktif halde. Sekiz yıl önce Donbass'a yerleşen 28 yaşındaki Anton Gorokhov, Donbass'ta tek yönetmenler birliğinin başkan yardımcısı. "Burada insanlar kendi hikayelerini anlatan daha fazla film görmek istiyor. Biz de Donbass sinemasının gelişimine öncülük etmek istiyoruz" diyen Gorokhov, Donbass'ta tamamen kadınlardan oluşan bir tank mürettebatının hikayesini anlattığı "Opolchenochka" isimli filminin ilgi gördüğünü belirtti. Gorokhov, mart ayında Donetsk ve Lugansk kentlerinde iki film festivali düzenleyeceklerini belirterek "Gerginlik, planlarımızı değiştirmedi. Sekiz yıldır burada, defalarca tırmanan askeri gerilimlerle uğraştık. Büyük çaplı bir savaş çıksa bile daha fazla film çekerek karşılık vereceğiz" diye konuştu.