İklim krizinin etkilerini göllerin kurumasıyla, orman yangınlarıyla hisseden ülkede her 4 kişiden 3’ü bu tehlikenin farkında. 3 bin kişiyle yapılan araştırmaya göre toplum, krizle mücadele için acil önlem bekliyor.

Dört kişiden üçü krizin farkında

HABER MERKEZİ

İklim krizi dünyada etkisini her geçen gün artırırken bu etkileri derinden hisseden ülkelerin başında Türkiye geliyor. Ülke özellikle bu sene krize kışın kurak geçmesiyle, orman yangınlarıyla, göllerinin birer birer kurumasıyla yakından tanık oldu. Yuvam Dünya Derneği, KONDA Araştırma ve Danışmanlık desteğiyle hazırlanan ‘Türkiye’de İklim Değişikliği Algısı Araştırması’nın sonuçlarını duyurdu.

Araştırma 10-11 Nisan tarihleri arasında 74 ilde 15 yaş üstü 3 bin 22 kişiyle yapıldı. Rapora göre her 4 kişiden 3’ü iklim krizinin farkında, 3 kişiden 2’si iklim krizinden dolayı meydana gelebilecek bir olay veya durumda başkalarına kıyasla daha fazla zorlanacağını belirtiyor. Toplumun yüzde 72’si iklim krizinin olası etkilerinin başında gelen gıdaya erişimde zorlanmaktan endişe ediyor. Araştırmanın bir diğer çarpıcı sonucu da halkın en çok sağlık problemleri ve susuzluk yaşamaktan korkması.


Raporda öne çıkan veriler şöyle sıralandı:

• Toplumun en tedirgin olduğu olay olarak yüzde 54 ile sağlık problemi yaşamak geliyor ve bunu yüzde 38 oranıyla susuzluk çekmek takip ediyor.

• Kadınların yüzde 23’ü iklim krizinin etkilerine uyum sağlayabileceğini söylerken, erkeklerde bu oran yüzde 38.

• Katılımcıların yüzde 61’ine göre iklim krizi en çok olağandışı mevsim olaylarını arttırdı. Yüzde 59 hava kirliliğine, yüzde 57’si ise suya erişimin zorlaşmasına dikkat çekiyor.

• Araştırmada iklim kriziyle mücadele yollarına bakıldığında en yaygın davranışlar şunlar oldu:

• Enerji tasarrufu.

• Sade yaşam sürme.

• Geri dönüşüm ve tek kullanımlık ürünlerinden kaçınma.

Buna karşılık şahsi araçtan kaçınıp toplu taşımayı tercih etmenin toplumun önemli kısmını yanaşmayacağı bir davranış olduğu dikkat çekiyor.

Yuvam Dünya Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kıvılcım Pınar Kocabıyık, iklim krizinin sosyal adaletsizliği ortaya koyduğunu söyleyerek şöyle konuştu: “Bu araştırma son derece net bir şekilde toplumsal olarak kritik eşiği geçtiğimizi ve iklim krizinin var olup olmadığına dair toplumun aklında soru işareti kalmadığını gözler önüne seriyor. İmkanlar azaldıkça çaresizlik hissi artıyor. Karşımızdaki kriz çok büyük ve bu krizi de dünyadaki 8 milyar insanın yol haritası ve tercihleri belirleyecek.”

KONDA Araştırma ve Danışmanlık’ın Genel Müdürü Bekir Ağırdır, araştırmanın sonuçlarından yola çıkarak ülkenin çevre problemlerini birebir deneyimleyerek yaşadığına dikkat çekti:

“Pandemi hepimizi eve kapatırken aynı zamanda Türkiye’yle birlikte bütün dünyada da yangın alarmı aynı anda çalmış oldu. İklim değişikliği konusu da pandemi vesilesiyle bütün insanlığın ve dünyada yeniden zihni seferberlik üretme gereği doğurdu. İnsanların iklim değişikliğini kavramak ya da böyle bir problematiğin varlığından haberdar olmak konusunda temel sorunu olmadığını bu araştırmaya dayanarak söyleyebiliriz. Toplumumuz iklim değişikliğiyle mücadele konusunda yeni bir hikâye ve bir seferberlik bekliyor. Bu anlamda herhangi bir çalışma yapıldığında da toplumumuzun davranışlarını buna uyum sağlamak anlamında çok hevesli olduklarını görüyoruz.”

dort-kisiden-ucu-krizin-farkinda-926979-1.