Pandemi nedeniyle hastanelerin poliklinik hizmeti vermemesinden dolayı iş yükü artan Aile Sağlığı Merkezi çalışanları, hem büyük risk altında hem de bilimsel olmayan bir şekilde izlem süreci yönetiyor.

Dr. Birol Kocaman: Bilimsel olmayan şekilde süreç yönetmemiz isteniyor

BERKAY SAĞOL

Covid-19 pandemisiyle birlikte hastanelerin poliklinik hizmeti vermemesinin ardından, Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanlarının iş yükü arttı. Aşı takip, izlem ve poliklinik hizmetinin dışından ASM çalışanları, Covid-19 pozitif teşhisleri izlemiyle beraber daha fazla çalışmaya başladı.

İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Birol Kocaman, tüm Türkiye'de olduğu gibi İzmir'de de vaka sayılarının arttığını belirterek, "Tatilden dönenler, memleketten dönenler önümüzdeki süreçte vaka sayısını daha da artıracak. Vaka sayılarının artmasıyla beraber ASM'lerde bizim de sıkıntılarımız daha fazla artacak. Hastanelerin bir kısmı pandemi hastanesi olduğu için, şu dönemde herkes ASM'lere geliyor. ASM'lerde biz büyük risk altındayız ve aslında hastalıkla da en önde biz çarpışıyoruz. Çünkü biz ASM'lere gelen kişilerin hangisi pozitif veya hangisi temaslı bilmiyoruz. Bu anlamda en büyük risk grubunda aslında biz varız. Şu anda ASM'deki hekim ve sağlık çalışanlarına sadece önlük ve maske veriliyor ancak bunlar yeterli değil. Önümüzdeki süreçte koruyucu ekipman konusunda yeniden sıkıntı yaşayabiliriz" dedi.

UYGULAMALAR YANLIŞ

Yapılması istenen izlem sürecinin bilimsellikten son derece uzak olduğunu vurgulayan Dr. Kocaman, "İnsanlar hastaneye gitmedikleri için çok fazla poliklinik yapıyoruz. Bunun dışında bizden hastalarla bilimsel olmayan bir şekilde izlem süreci yürütmemiz isteniyor. Covid-19 pozitif teşhisini hastane koyuyor ancak biz hastayı görmeden rapor vermek zorunda kalıyoruz. Hastayı biz görmüyoruz, teşhisi biz koymuyoruz ancak raporu bizim vermemiz isteniyor. Bu bilimsellikten son derece uzak. Tüm sağlık çalışanlarına ek ödeme verileceği söylendi ama ASM'ler bunların dışında tutuldu ve şimdi de izlem oranlarına göre ödeme verilebileceği söyleniyor. Biz böyle bir şeyi kabul etmiyoruz. Kayıtsız şartsız ek ödeme istiyoruz. Bu süreçte zaten gayet yoğun tempoda çalıştık ve aşılamalarımızın hiçbirini aksatmadık. Birçok arkadaşımız pozitif oldu ve ölenler, yoğun bakımda yatanlar oldu. Maalesef Covid-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmedi" diye konuştu.

ZORUNLU OLMAYAN RAPORLAR ERTELENMELİ

ASM'lerin iş yüklerini artıracak yeni kararlar alındığını söyleyen Dr. Kocaman, "Okul çağı aşılarını normalde Toplum Sağlığı Merkezleri yapıyorken, önümüzdeki süreçte bu aşıları da ASM'lerin yapacağı açıklandı. Yoğun bir şekilde ve esnek çalışma saatleriyle çalışıyoruz. Sağlık çalışanları yeniden vardiyalı çalışma sistemine bir an önce dönmeli. Bir de önümüzdeki süreçte ehliyet için sağlık raporu gibi, çok zorunlu olmayan sağlık raporlarının bir süre ertelenmesi gerekiyor. Örneğin YÖK üniversite kayıt sürecinde önceden hastanelerden rapor istiyordu ancak ASM'lerden alınabilir diye bir açıklama yapılmış. Biz YÖK'ün bu açıklamasını kabul etmiyoruz ve üniversite kaydı için istenen sağlık raporunun da beyanlı bir hale getirilmesini talep ediyoruz. Tüm bunların dışında çok yoğun şekilde grip ve zatürre aşılarına talep var. Bu aşılar iyi bir planlama çerçevesinde yapılmalı. İnsanlarda da paniğe yol açmamak lazım. Aşı lojistiği ve dağıtımı biraz daha artırılmalı. Yurttaşlar aile hekimleriyle telefonla görüşüp randevu almalı ve o şekilde aşı yaptırmalı. ASM'lerde yığılma yaşanması durumunda virüsün yayılma riski daha da artar. O yüzden randevulu çalışma çok önemli" ifadelerini kullandı.