Duayen hukukçu Metin Günday, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Ankara Barosu hakkında soruşturma başlatmasına ilişkin tepki gösterdi. Günday, "Bunca yıldan beri öğrendiklerime de, öğrettiklerime de yazıklar olsun!" dedi

Duayen hukukçu Günday'dan Ankara Barosu'na soruşturma açılmasına tepki

İdari Hukuku Profesörü Metin Günday, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Ankara Barosu hakkında soruşturma başlatmasına tepki gösterdi.

Sosyal medya hesabı Twitter'dan açıklama yapan duayen hukukçu Günday, "Bunca yıldan beri öğrendiklerime de, öğrettiklerime de yazıklar olsun!" ifadelerini kullandı.

Günday şöyle devam etti: "Almanya'da hukuk doktoramızı bitirdikten sonra, yaşanan bu hukuk rezaletlerini görmek ve yaşamaktansa, orada kalıp, bir avukatlık ofisi açsaydık da bu ülkeye dönmeseydik... İnan kendi adıma çok pişmanım."

duayen-hukukcu-gunday-dan-ankara-barosu-na-sorusturma-acilmasina-tepki-723215-1.

duayen-hukukcu-gunday-dan-ankara-barosu-na-sorusturma-acilmasina-tepki-723216-1.

ERBAŞ NE DEMİŞTİ?

Diyanet İşleri Ali Erbaş, Cuma hutbesinde şu ifadeleri kullanmıştı:

“Ramazan ayının ilk cuma hutbesini internet üzerinden veren Ali Erbaş şunları söyledi: -Ey insanlar! İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti. Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir bunun hikmeti.

Yılda yüzbinlerce insan gayri meşru ve nikâhsız hayatın İslami literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim.”

ANKARA BAROSU'NDAN AÇIKLAMA

Ankara Barosu'ndan yapılan yazılı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın cuma hutbesindeki ifadelerine ilişkin Baro tarafından yapılan değerlendirmenin, Avukatlık Kanunu'nun barolara yüklediği insan haklarını koruma görevi gereği sorumluluğundan kaynakladığı belirtildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Açıklamamızdan bir cümlenin alınarak sosyal medyada organize bir şekilde çarpıtılma çabasının ise laik devlet sisteminden uzaklaşılma arzusuna ve uzun zamandır her fırsatta saldırılan İstanbul Sözleşmesi'nin feshine dönük olması hiç de şaşırtıcı değildir. İnsanlık tarihi; zamandan ve coğrafyadan bağımsız bir şekilde çağlar boyunca kanla, nefretle, bir kesimin diğer kesimi ötekileştirip maddi ve manevi dünyada yok etme çabalarıyla geçmiştir. Bu çerçevede, anılan yazı içeriğindeki 'çağlar öncesine ait' söylemi, İslam temelinde dini değerleri değil coğrafyadan ve tüm dinlerden bağımsız olarak dünya tarihinde çağlar boyunca yaşanan trajedilere vücut veren ayrımcı ve ötekileştirici zihniyeti ifade etmektedir."

SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Barosu yöneticileri hakkında "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama" suçundan soruşturma başlattı.

Başsavcılıktan yapılan yazılı açıklamada, baronun dün "Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın İnsanlığın Bir Kesimini Nefretle Aşağılayıp Kitlelere Hedef Gösterdiği Konuşmasıyla İlgili Basın Açıklaması" başlığıyla açıklama yaptığı belirtilerek, açıklama nedeniyle baro yöneticileri hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 216/3 maddesi kapsamında, halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama suçundan re'sen soruşturma başlatıldığı duyuruldu.

ANKARA BAROSU'NDAN SORUŞTURMA AÇIKLAMASI

Ankara Barosu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmasının ardından açıklama yaptı.

Ankara Barosundan yapılan yazılı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın cuma hutbesindeki ifadelerine ilişkin Baro tarafından yapılan değerlendirmenin, Avukatlık Kanunu'nun barolara yüklediği insan haklarını koruma görevi gereği sorumluluğundan kaynakladığı belirtildi.

Açıklamaları üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı hatırlatılan açıklamada, "Ankara Barosu tarihinde hiçbir zaman dini değerleri aşağılamadığı gibi, görevi gereği Anayasa ile güvence altına alınan din ve vicdan hürriyetinin her zaman savunucusu olmuştur. Bizler laik, demokratik ve aydınlık Türkiye Cumhuriyeti'nde bir hukuk devleti güvencesinde yaşamak için bedel ödemek gerekiyorsa insan haklarının ve insan sevgisinin yanında karanlığın, ayrımcı ve ötekileştirici zihniyetin ise tam da karşısında durduğumuzu tarih önünde bir kez daha tüm kamuoyuna saygı ile arz ederiz." ifadelerine yer verildi.