Düğmeye AKP bastı
Öğrenci eylemlerinin artmasıyla hükümet çevreleri özellikle “birileri düğmeye bastı” yorumlarını yapıyor. Asıl düğmeye basan AKP. İşte öğrencileri isyan ettiren koşullar...
Öğrenci eylemlerinin artmasıyla hükümet çevreleri özellikle “birileri düğmeye bastı” yorumlarını yapıyor. Asıl düğmeye basan AKP. İşte öğrencileri isyan ettiren koşullar...
Öğrenci eylemlerinin artmasıyla birlikte hükümet çevreleri “Birileri düğmeye bastı”, “Gençleri sokağa çıkarmak için 12 Eylül öncesindeki gibi oyunlar oynanıyor” içerikli açıklamalar yapmaya başladı. Oysa üniversite öğrencileri uzun süredir, eğitim sistemini ve hükümet politikalarını protesto ediyordu.
İstanbul Dolmabahçe’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın rektörlerle buluşmasında öğrencilere söz hakkı verilmemesi nedeniyle yapılan protestolar ve Ankara Üniversitesi’nde Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP Milletvekili Burhan Kuzu’ya yumurta atılması üzerine siyasiler ilginç açıklamalar yapıyor.
Başbakan Erdoğan, “İstanbul’da oynanan oyun neyse Ankara’da Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde oynanan oyun da odur” dedi.
Burhan Kuzu ise “Ergenekon içerde sıkışmış vaziyette, güvendiği asker ise kendi alanına çekildi,normalleşiyor. Mücadele yükü verilen yargı da son Anayasa paketi ile kendi alanına çekildi. Şu anda ellerindeki tek koz öğrenciyi sokağa dökmek.Bu işler böyle başlar. 80 öncesini gördük” diye konuştu.
Kuzu’ya yapılan protestoyu değerlendiren Bahçeli ise şöyle konuştu: “Burada da öğrenciler konuşmalarda bulunacak olan değerli siyasileri dinlemeden daha başlangıçta bir tepki ortaya koyduklarına göre, anlaşılıyor ki bir kesim gençlik yine 68 yıllarına benzer olayların içerisine doğru çekilmeye -yani öğrenciler ‘o masum taleplerini yerine getiriyorlar’ yaklaşımının dışına taşarak- Türkiye’yi belli amaçlara yönelik anarşi ortamına sürüklüyorlar ise bu tecrübeye Türkiye sahiptir.”
DÜĞMEYE KİM BASTI?
Siyasiler üniversite muhalefetinin “gizli eller” tarafından yönetildiğine ilişkin açıklamalar yapsa da yaşanan somut gelişmeler bu ifadeleri yalanlıyor. Dolmabahçe’de yapılan rektörler buluşmasında öğrencilerin talebi, üniversitelerle ilgili olan bu toplantıda yer almaktı. Ancak öğrencilerin bu talebine karşın polis şiddeti yaşandı. Polisin uyguladığı şiddet birçok kesim tarafından tepkiyle karşılandı.
Ankara Üniversitesi’nde yaşananlar ise polis şiddetine tepki olarak gelişmişti. Hükümete yakınlığıyla bilinen medya kuruluşlarının dışında hemen tüm gazeteler de yaşananları bu biçimde yorumladı.
AVRUPA’DA DA MI ERGENEKON?
Neoliberal politikalara karşı Avrupa’da da gençler haftalardır protestolar düzenliyor. Fransa’da emeklilik yasa tasarısına karşı başlayan eylemler, İngiltere, İtalya ve Avusturya’da ise eğitim sistemine yönelik tepkileri içeriyor. Bu ülkelerdeki hükümetler ise söz konusu protestolara tepki göstermekle birlikte, yapılanları “gizli oyun” olarak değil muhalefet olarak yorumluyor.
Başbakan yine basını suçladı
İMKB’nin 25’inci kuruluş yıldönümü toplantısına katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, öğrenci muhalefetine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, konuşmasında ‘malum medya’yı ve CHP’yi suçladı.
Erdoğan şunları söyledi: “Son dönemdeki birçok olaylar ve bunlara karışan tipler, özellikle siyasi partilerin liderleri tarafından gruplarına taşınması ve buralarda ellerinin kaldırılması ve bunların okşanması, illegal örgütler içerisinde yer alan bu tiplerle bir şeyler toplamaya gayret etmek, hiçbir zaman hiçbir siyasi çalışmaya prim yaptırmaz, tam aksine kaybettirir. Tüm gücünü muhalefetin ve medyanın kışkırtmasından alan bir yapı var. Anamuhalefet partisi ve malum medya marjinal öğrenci gruplarının reklamını yaparak, hükümete karşı cesaretlendirerek bilsinler ki İMKB’de prim yapamazlar.”
Başbakan Erdoğan, eylemleri ise “şiddet içeren anlayış” olarak nitelendirdi.
ARINÇ: ARKA ÇIKILMAMALI
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’ya yönelik saldırıyı kınadığını
belirterek, “Bu tür olaylara arka çıkılmaması ve muhtemel saldırılara karşı mutlaka tedbirli olunması gerekir” dedi.
YÖK, AKP ve polis şiddetine protesto
Öğrencilere uygulanan polis şiddeti ve polisin tavrını onaylayan AKP hükümeti dün Uludağ Üniversitesi’nde yapılan eylemle protesto edildi. TMMOB, ÖDP, Halkevleri, Eğitim-Sen, Gençlik Muhalefeti, Genç-Sen, Öğrenci Kollektifleri, ve
Dev-Sağlık İş üyelerinin de aralarında bulunduğu büyük bir grup, öğlen saatlerinde Uludağ Üniversitesi önünde öğrencilerle buluştu.
Basın açıklamasında “Türkiye’nin her yerinde sistematik bir şekilde saldıran çevik kuvvet, AKP’nin ve YÖK’ün ileri demokrasi anlayışını temsil etmiştir’’ denildi. Murat Bay Bursa
Operasyon hazırlığı mı var?
Öğrenci muhalefetinin güçlenmesiyle birlikte hükümetten ve YÖK’ten gelen açıklamalar, öğrenciler üzerindeki baskının artacağının işareti olarak yorumlanıyor.
Ankara Üniversitesi’ndeki olayların ardından açıklama yapan Burhan Kuzu, açık açık hedef göstererek eylemlerle Ergenekon bağlantısı kurdu. Kuzu, “Bu hükümetle hesaplaşmayı meydanda yapın. Ergenekon sürecinin uzantısı var, İşçi Partisi gençlerinin payı var, Halkevleri’nin payı var. Daha neler var? Bu oldukça az grubun organizesidir” dedi.
BAROLAR TEMKİNLİ
Edinilen bilgiye göre, barolar öğrenciler üzerinde baskı oluşması halinde davalarla bizzat ilgilenecekler. Dün akşam saatlerinde CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum’un NTV’ye yaptığı açıklama, “Bir operson süreci mi yaşanacak” sorusunu gündeme getirdi. Batum açıklamasında şunları kaydetti:
“Başbakan’ın bunu gençlere karşı girişecekleri korkunç hareketlerin sağlaması olarak görmemesi lazım. Başbakan eğer gerçekten bu planladığını ve dünden itibaren açık açık ortaya koyduğu hareketleri daha da artırmayı düşünürse bütün baro başkanlarıyla beraber gençlerin yanında olacağız. Başbakan dün ‘Batum bir zat’ diyor ‘Ona da yumurta attılar’ diyor ‘Bakın herkese yapıyorlar’ diyor. ‘Bu masum hareket değildir’ diyor. Buna onlara karşı girişilecek zorbaca hareketi meşrulaştıracak hareket olarak görüyor. Bunun arkasından bir senaryo geliyor.”
‘PROTESTO OLACAĞINI BİLİYORDUK’
Ayrıca Batum’un yaptığı açıklamaya göre, hem Batum hem de Kuzu öğrenciler tarafından protesto edileceklerini biliyorlardı. CHP Genel Sekreteri Batum şunları söyledi:
“Toplantıyı düzenleyenler söylediler, sizi küçük bir grup 7-8 kişi protesto edecekler. Ama Burhan Hoca için 200 kişi bir şey hazırlıyorlar. Tepkileri var, isterseniz iptal edelim dediler. Burhan geleceğim dedi.”
YÖK SORUŞTURMA İSTEDİ
İzmir’in Urla ilçesindeki İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’ne gelen YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.
YÖK Başkanı Özcan, Ankara Üniversitesi’nde Burhan Kuzu’nun protesto edilmesiyle ilgili şu bilgiyi verdi: “Ankara Üniversitesi’ne dün akşam yazı göndererek, çok geniş bir soruşturma başlatılmasını talep ettik.”
‘Üniversite özerkliğine yönelik saldırı’
Mülkİyelİler Birliği, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeki (Mülkiye) protesto eylemi sonrası TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun, Ankara Üniversitesi Rektörü ile Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı’nı istifaya çağırmasını “üniversite özerkliğine yapılmış haksız bir saldırı” olarak nitelendirdi.
Mülkiyeliler Birliği’nden yapılan açıklamada “son günlerde öğrencilere yönelik orantısız güç kullanımının yarattığı ortamın devamı niteliğinde” protesto olaylarının yaşandığı belirtildi ve şöyle denildi: “Hukuk kurallarını hiçe sayan ve şiddet uygulayan güçlere sessiz kalanların, görevlerini en iyi şekilde yapmak için gayret sarf eden rektörümüzü ve dekanımızı istifaya çağırmaları üniversite özerkliğine yapılmış haksız bir saldırıdır.”
Bu arada Kuzu dün de açıkalama yaparak rektörü ve dekanı istifaya kızgınlık nedeniyle değil bilerek çağırdığını söyledi.
A.Ü Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ ise “Yumurta atarak, başka şeyler atarak bir görüş ortaya konması söz konusu değil. Tabii özgür düşüncedir ama özgür eylem alanı değildir üniversiteler” demişti.