Dumanı  lekesiz biri...

“İşte öyle adım gibi açık izim,
İzle diye acım gibi dost beni.”

Metin Altıok’u tek bir sözle anlatmam gerekseydi onun için tertemiz zamanlardan kalma “dumanı lekesiz biri” derdim.
Onu en iyi, en kolay kendi sözü ile anlatabilirim. Metin Altıok şiirinde kendini her yönüyle apaçık ortaya koyuyor.
Şiirin İlk Atlası’nda “şiiri bilmek isteyenlere şiirden başka kaynak yoktur” demiş. Onu bilmek için de şiirine bakmak yeterlidir.
Şiirinde, sözünde, onu tüm duyguları, sevgileri, yalnızlığı, merhameti, acıları, biliciliği, ölümle ilişkisi, yaşamla hesapları, sürgünlüğü, mağrurluğu, umursarlığı ile okuyabilirsiniz. Kocaman yüreği ile tanışabilir, onun yaşarken gördüklerinin 27 yıl sonra kimilerince hâlâ bilinmez ya da umursanmaz oluşuna şaşabilirsiniz.

Onun imgeler ile yaptığı dans ustalık gösterisi değil kendi içsel zenginliğidir. Maharetli, oyuncaklı ama bir o kadar da, kalbi gibi berrak, yalın ve sahici!
O bazen bir çocuktur bir müzik kutusu başucunda
Bazen de bir ejderin parlak puldur sırtında

Masalla bilimin kaynağını aynı görür. İnsanoğlunun gerçeği kavrama ve anlama isteğidir masallar ona göre ve yaşamı ciddiye alır, aydın sorumluluğu taşır yüreğinde. Yüreğine hesap verir neticede. Doğru adına, iyi ve güzel adına, yanlışın kötü ve çirkinin üstüne gitmeyen kişi aydın değildir onun gözünde.

Kimi zaman Bingöl dağlarının tepesinde, oraya nereden geldiği bilinmeyen bir pars iskeleti kadar yalnız,
Kimi zaman yoğun bir sis içinde sesi duyulan çandır.
Ama yolu kırık, önü karanlık, alnında ‘padişah yalnızlığın’ ağır tuğrasıyla kalabalık bir umudu taşır yüreğinde.
İşte bu dolu, zengin yürek karanlık geleceğini de görmüştür şaşırtıcı bir şekilde ve;
Birini bulmuştur Zonguldak’ta Sivas’ta.
Yangınını körükleyecek, külünü havaya savuracak birini.

“Yıllardır herkesin bu garip ülkede
Sanki kadermiş gibi çektiği;
Yanlış iliklenmiş bir gömlekte
Bir düğmeyle iliğin gülünç çaresizliği.”
derken duyduğu kaygıyı ne zarif dile getirmiş değil mi? Oysa bugün bana; 27 yılın bilançosuna bakarak, yüreğinde şiir sevgisi olanlara yani önünü görmek isteyenlere onu anlatmak düştü işte!
Soruyorum ben de “Kim sürmüş Altıok Metin dünyanın sefasını, kirletilmiş bir zamanı yürürken adım adım” ?
Son söz mü? Onu da Metin Altıok söylesin varsın.
“Ben diyorsam eğer bilin ki o sizsiniz.
Ne çok şey paylaşıyoruz sizinle,
Sessizce ve belli belirsiz;
Kiminizle acıyı umudu kiminizle.”

Onun umudu varmış, peki benim var mı?