Dünden geleceğe uzanan bir anlatım

BURAK ABATAY | @abatayburak

Gezi... Hepimizin hafızalarında her daim taze olacak o şanlı direniş. Renkli, öfkeli, neşeli, dostça, dayanışma içerisinde. İçinden evlilikler çıktı, dostluklar pekişti, bir nesil ayağa kalktı ve el ele tutuşmayı öğrendi. Tüketim yıllarında her şeye int hikayeler üretildi, yazılar yazıldı, şiirler çıktı, resimler çizildi... Böyle bir Türkiye gördü dünya. Bu üretim zincirine ise geçtiğimiz aylarda bir yenisi daha eklendi. Ressam Haydar Özay, iki yıla yakın bi süre üzerinde çalıştığı ‘Gezi Resmi’ni tamamlayarak kitaplaştırdı. Özay, tüm kahramanlarıyla direnişi iyi bir sanatsal yorumla iyi bir belge olarak bizlere sunuyor. Özay’la ‘Gezi Resmi’ kitabını konuştuk

Gezi Resmi, Gezi’nin Eseri Dev Bir Tablo, geçtiğimiz aylarda sanat severlerle buluştu. Kitaba gelmeden evvel tablodan biraz konuşalım istiyorum. Tablo ne kadar sürede tamamlandı?

Gezi Resmi, öncelikle hayatını kaybeden çocuklara, Türkiye'de insani değerleri savunan, bu son derece barışçıl insanlarımızın anısına bir saygı duruşu oldu. Haziran 2013'ün üstünden çok uzun zaman geçmeden, 2014 Haziran'ında başladım. Bu yapıt iki yıla yayılan olağanüstü bir çaba ve adanmışlık sayesinde var oldu.

Tepkiler nasıl oldu?

‘Gezi Resmi’ni görmek için oluşturduğum atölyeyi ziyarete gelenler, resmin yapılışındaki büyük emeği ve böyle bir resmi yapmanın zorluklarını kolayca fark edebiliyordu. “Tek başınıza mı yapıyorsunuz?” diyorlardı sık sık. Sanat dünyasının sahteciliğinden uzak oluşu, yapılan işin parayla, ticari zihniyetle gölgelenmeyişi, resmin yapılış sürecinde izleyicilere açık oluşu, insanlara ulaştırılmasındaki çarpıcılık ve resme sahip çıkan insanlarda yankı bulması... Bunlara benzer pek çok sıradışılık, resim tarihimizde özgün bir yeri olan bu dev resmi insanların hatıralarında ayrı bir yere koydu. Gezi'nin ikinci yıldönümünde, 30 Mayıs 2015'te çocuklarını kaybeden ailelerle birlikte Gezi Resmi açılışını yaptık. Büyük bir heyecanla karşılandı. Üçüncü yılda da “Gezi Resmi Gezinin Eseri Dev Bir Tablo” adlı bu sanatçı katalogu var.

dunden-gelecege-uzanan-bir-anlatim-229934-1.

Kitaba gelirsek, detaylıca bir iş olan ‘Gezi Resmi’ni şairane bir dille ifade etmişsiniz. Friedrich Schiller’den, babanıza birçok detayı usul usul sunmuşsunuz. Kitabın oluşumu nasıl gerçekleşti?

Kitabın bir bölümünde var. Gezi'nin ressamı, 1986 tarihli basılmış bir çalışmasını başlangıç sayarsak 30 yıldır resim yapmakta ısrarı, inadı olan biri. Sanata olan inancıyla yaşayan biri, yoksul köyü, köylüsü, emekçi ailesinin İstanbul'la göç öyküsü anlatılırken bir yandan da tüm bu insanlarla ressamın dünyasında olanların; resimlerine, desenlerine, duvar resimlerine yansımasıyla kitap şekilleniyor. Ailemizin Gezi Parkı'yla yirmi yıllık duygusal bağı ve Gezi Resmi'nin hangi koşullarda yapıldığının kaydı, belgelenmesi gözden kaçmayacak bir özenle gerçekleştirildi.

Böyle bir ayaklanmayı resmetmiş olmak neyin ifade edilişidir?

Gezi’nin hatırasının unutulmaz olacağına inanç var burada. Şimdiye kadar Gezi için yapılanlara eklenen bu resimden, Gezi'nin hatırası için sanatçıların daha da fazlasını yapacağı kolayca anlaşılabilir. Özgecan Aslan ve Nuh Köklü'de var resimde. Gezi'nin hatırasını ve ardından geçen iki yıllık döneme sanatsal bir kalıcılık kazandırmak istedim.

dunden-gelecege-uzanan-bir-anlatim-229935-1.

Eser için ‘retrospektif’ bir yorum demek doğru olur mu?

Bir yönüyle evet, ama geçmişe ait olmasını değil daha çok gelecekte yapılacaklara hatırlatması için yapıldı. Geleceğe yönelik yapılacakların da kapsamlı bir anlatımı var burada. Sondan baştan sona doğru gelen, ama durmayan devam eden bir anlatım. Geride kalmış, geçilen yolları gösterdiği gibi, ilerlemeye çalıştığımız yeni yoları da görebiliyoruz çalışmada. Böyle bir ressam var ve bunları yaptı, bunları hayal ediyor, bunların resmini yapacak haberiniz olsun deme hali var.

Gezi’nin bütün sembol isimleri tabloda bizi selamlıyor. Tablo tamamlandıktan sonra ‘şu da eksik kaldı’ denilen bir şey oldu mu?

Gezi'nin mizahı, koreografisi, elyazıları gibi bunlara eklenecek pek çok şey eksik kaldı. Bir tuvalin sınırları oluşu yüzünden böyle kalması çok doğal. Bu nedenle Gezi Resmi'ni bir üçleme olarak yapmayı düşünüyordum, hala düşünüyorum. Üçlemenin birini; örneğin tiyatronun, şiirin, romanın, felsefenin yeni bir Gezi resmiyle bütünleşmesinde Gezi'nin ütopyasını anlatacak en çarpıcı ifade biçimleri ne olabilir diye düşünüyorum zaman zaman. İmkan bulabilsem ve üçlemenin bir resmine son iki yıla ait şeyleri eklesem nasıl olurdu acaba?

‘Gezi Resmi, Gezi’nin Eseri Dev Bir Tablo’ kitabını okurlar nasıl temin edebilirler?

Bu albümü edinmek isteyenler, haydarozay@gmail.com’dan bilgi alabilirler.

dunden-gelecege-uzanan-bir-anlatim-229936-1.
Ressam Haydar Özay

Gelecekte ne tür işler bizi bekliyor?

Benim ressamın tuvaller içinde olduğu dönemimden Trenli Resim, Melankoli ve Savaş gibi çok sevilen eski resimlerimin üslubunu Sivas, 1 Mayıs 77 gibi yeni yapacağım konularda tekrarlamayı düşünüyorum. En az Gezi Resmi'mde olduğu kadar çok yoğun araştırmalarla ve büyük emeklerle var olabilecek şeyler. Nedense bu işlerin zorluklarından, hayal kırıklıklarından kendimi korumak için, belki de biraz dinlenmek için İbsen'in Peer Gynt'üne çalışıyorum. Vazgeçmeyi düşünmediğim bu çabama bir İbsen ressamı veya bir tiyatro ressamı olmayı istemek denebilir mi? Esasında Peer Gynt’ün henüz tek perdesini okudum ama Greig'in Peer Gynt Suiti’ni yıllarca dinledim. Şimdilik İbsen'de Peer Gynt'e beni yaklaştıran oyunun müzikal yorumu oldu. İnanır mısın, bilmem; değirmeniyle, deresiyle Peer'in annesi, 70'li yılların toprak köyümüzden tanıdığım yaşlılardan biri gibi. Ressamın evlerine gitmek isteyeceği hatta evlerine gitmiş gibi hissettiği bir aile. İlerleyebilirsem ve zaman bulursam eğer çok sevdiğim, çok önemsediğim tiyatro dünyasında Goethe'nin Faust'uyla, Çehov'la, Moliere'le ve Shakespeare'le kalıcı şeyler yapmak isterim. Ne zaman ki yoğun bir çalışma sonrası resimlemeleri bitiririm, o zaman bunları sergiler ve kitaplaştırırım. Kışı yeni resimlerime hazırlıkla geçireceğim. Uzun zamana yayılan mültecilerle ilgili resimsel hazırlıklarım çok öne geçti. Şu sıralarda çok yetersiz çalışmaların yapıldığını gördüğüm bu konuda , mültecilerle ilgili gelecek yıla olağanüstü bir resim yapmak istiyorum. 2017 geldi, geliyor. Durmaksızın iyi şeyler, değerli şeyler yapmak inancından vazgeçmemeliyiz. Elimizden gelenden fazlasını yapmak… Harika olacaktır!