Uzmanlar, arı türlerinin neslinin tükenmesinin domino etkisiyle bitkilerin, mahsullerin ve potansiyel olarak tüm ekosistemin ortadan kalkmasına yol açacağına işaret ediyor.

Dünya Arı Günü: Mahsul üretiminin yüzde 35'inde payları var

Dünyada arı popülasyonunun azalması konusunda farkındalık yaratmak için 2017 yılından bu yana 20 Mayıs “Dünya Arı Günü’’ olarak kutlanıyor.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, zirai mahsule büyük katkı sağlayan polinasyonun baş faktörü arıların sayısındaki azalma, gıda güvenliği konusunda endişeye yol açıyor.

Bitkilerin tohum ve meyve üretebilmeleri için çiçeklerin tozlaşmasını sağlayan baş aktör olan arılar, besin zincirinde büyük öneme sahip.

FAO’ya göre, ekosistemi dengeleyen arılar ve benzer tozlayıcılar, dünya çapında mahsul üretiminin yüzde 35’ini etkiliyor. Beslenmenin yüzde 90’ından fazlasını oluşturan 100 bitki türünden dörtte üçü, arıların polinasyonu sayesinde elde ediliyor. Polinasyon, meyve ve tohum üretimini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda daha fazla çeşitlilik ve verim sağlıyor.

ARI NESLİ TÜKENİRSE TÜM EKOSİSTEM ORTADAN KALKAR

Son yıllarda dünya genelinde yaşanan arı popülasyonundaki düşüş, tarımda kullanılan kimyasallara, insan faktörüne ve ekolojik sistemin bozulmasına bağlanıyor. Yapılan araştırmalar, elma, kiraz ve yaban mersini veriminin yetersiz polinasyon nedeniyle azaldığını gösteriyor. Uzmanlar, arı türlerinin neslinin tükenmesinin domino etkisiyle bitkilerin, mahsullerin ve potansiyel olarak tüm ekosistemin ortadan kalkmasına yol açacağına işaret ediyor.

FAO Genel Direktörü Jose Graziano da Silva, arı sayısının azalmasının kahve, elma, badem, domates ve kakao gibi mahsulleri doğrudan etkileyebileceğine dikkati çekiyor.

Silva, evde çiçek yetiştirmenin bile arı nüfusunu artırma yönündeki çabalara katkı sağladığını vurguluyor.

Bilim insanları dünyada 20 binden fazla türü olduğu tahmin edilen arıların, yeryüzündeki dağılım haritasını hazırladı.

Haritada, diğer hayvanların aksine, kutuplara doğru gidildikçe arı türlerinin arttığı, ekvator yakınlarında ise çeşitliliğin azaldığı gözlendi.

Arılar tropikal bölgelere göre çölleri ve ılıman ortamları tercih ederken buna neden olarak ağaçların, bodur bitki ve çiçeklere kıyasla arılara daha az besin sağlaması gösteriliyor.

Uzmanlar, en fazla arı türünün ABD’de görüldüğünü ancak Afrika kıtasında ve Orta Doğu'nun yüksek kesimlerinde keşfedilmemiş çeşitliliğin, tropik bölgelerden daha fazla olduğunu belirtiyor.

Haritada Türkiye, arı çeşitliliğinin yoğun olarak görüldüğü ülkeler arasında yer alıyor.

Çin'in Vuhan kentinden dünyaya yayılan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının, tüm diğer sektörleri olduğu gibi arıcılığı da olumsuz etkilediği ifade ediliyor.

Uzmanlar, yoğun emek harcanması gereken arıcılık sektöründe, Covid-19’u kontrol altına almak için getirilen ulaşım kısıtlamaları nedeniyle arıcıların işlerini yapamaz hale geldiğini ifade ediyor. (AA)