Dünya savaşına sebep olan tüm faktörler var
İngiltere Başbakanı May kabul etmek istemese de Washington’a boyun eğmiş gibi görünüyor, 2003 senesinde Blair’in yaptığı gibi

Simon Jenkins
Ne halt ediyoruz? Suriye’ye füze atmanın barış görüşmelerini ileri götüreceğini ya da Beşar Esad’ı sindireceğini yazan tek bir uzman yok. Yalnızca binalar yok olacak, muhtemelen insanlar ölecek. Trump’ın gitgide garipleşen tweetlerinde gördüğümüz gibi, konu katıksız popülizmden ibaret.
Mevcut kriz, pervasız çatışma ortamına dönüşebileceğini gösteren tanıdık ibareler barındırıyor. Kontrolsüz bir üslup, askeri mekanizmalarla aşık atıyor. Kullanılan dil şiddetten sakınmanın değil, şiddete başvurmanın yollarını arıyor. Geriye dönüp bakacak olursak; 2003’te İngiltere’nin Irak’a girmesi için hiçbir sebep yoktu – İngiltere’nin Tony Blair’i ve Amerika’nın George Bush’unun diş bilemesi hariç. Daha da geriye gittiğimizde, 1870’te Almanya’nın Fransa ile savaşması için de bir sebep yoktu. Bosna’da öldürülen bir Arşidük hariç, 1914’te de savaş gerekçesi yoktu. AJP Taylor’un daha sonra 1914 senesi için söylediği gibi, “Devlet adamları hesap hatası yaptı ve kendi silahlarının esiri oldu. Güvenliği sağlamak ve barışı muhafaza etmek için oluşturulan ordular, milletleri kendi elleriyle savaşa götürdü.” Taylor, Trump’ın twitleri hakkında ne düşünürdü merak ediyorum.
Bugünlerde savaşların tetiklenmesi için sıradan ittifaklar ve yükümlülükler yeterli olurken, görüş ayrılıklarını ya da anlaşmazlıkları çözebilecek etkili görüşmeler (hatta liderler arasında “sıcak temaslar” dahi) es geçilebiliyor. 1815 Viyana Kongresi sayesinde Avrupa’da 50 yıl boyunca barış sağlanabilmişti. Şu anki korku, 1945 sonrası kısmen ABD denetiminde yürüyen soğuk savaş anlaşmasının işlevini yitirmiş olabileceği.
İngiltere Başbakanı May kabul etmek istemese de Washington’a boyun eğmiş gibi görünüyor, 2003 senesinde Blair’in yaptığı gibi. Füzeleri kullanmak için parlamentonun iznini almak zorunda olmadığını iddia etse de sözünü ettiği yöntem, kralların ve generallerin yakın tehlikeleri bertaraf etmek için hızlı karar almaları gerektiği dönemden kalma. Şu an öyle bir tehlike söz konusu değil. Bu askeri bir karar değil, dış politikayla ilgili bir konu. Savaşa girmenin ağır sonuçları vardır. Çoğunluğun onayına tabi olmalıdır, hele ki iktidarda azınlık hükümeti varsa.
Rusya’ya muhtacız
Gelinen durum, güç dengeleri değiştiğinde uluslararası barışın ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Dünyanın durumu “süpergüçlerin” karşı karşıya gelmesini gerektiren bir yerde değil. Tek sorun bazı liderlerin narsistik ve kavgacı kişilikleri. Savaşta galip gelenlerin, mağlup olanlara karşı sabır ve itidal göstermesi gerekir. Rusya 1989’da mağlup oldu ancak Batı o günden beri kınalar yakıyor. Rusya, Suriye konusunda kabahatli fakat mesele bu değil. Anlaşılan soğuk savaştan beri yaşanan bu ilk doğu-batı krizinde sabır ve itidal göstermesi için Amerika’ya değil, Rusya’ya muhtacız. Durum kaygı verici.
Çeviren: Fatih Kıyman
Kaynak: The Guardian - bit.ly/2IVl7OP