2015 yılını kapatırken, her sene sonunda yaptığımız gibi, dünyada yılın futbol olaylarını sıralıyoruz. Gelecek hafta da bu listenin Türkiye versiyonunu yazacağız.

1)UEFA ve FIFA Skandalları: Rüşvet, adam kayırma, kadrolaşma, haksız rekabet. Futbolun en büyük 2 yönetim merkezinin başındaki Sepp Blatter ve Michel Platini’nin birbirinin sırtını sıvazlayarak yürüdükleri yolun sonu geldi. Her iki isim de 8 yıl futboldan men cezası aldılar. Tabii hem UEFA hem de FIFA’da en az onlar kadar suça bulaşmış bir dolu isim var ve sıra onlara da gelecek mi göreceğiz.

2)FC Barcelona: 2009 yılında Pep Guardiola yönetiminde 6 kupa kazanmıştı Barcelona. La Liga, Copa del Rey, İspanya Süper kupası, Şampiyonlar Ligi, Avrupa Süper Kupası ve FIFA Dünya Kulüpler Kupası. Bu sene İspanya Süper Kupası dışında tümünü kazanmayı başardılar yine. Ama asıl ilginç olan Guardiola gelmiş geçmiş en saygı duyulan hocalardan birisi haline gelirken, Luis Enrique hala tartışılıyor. Lionel Messi ile yaşadığı sürtüşmelerin de bunda payı büyük.

3)Leicester City ve Jamie Vardy: Kariyeri boyunca hiçbir zaman büyük bir kupa kaldıramamış Claudio Ranieri ve takımı Leicester, Noel’e Premier Lig’in tepesinde giriyorlar. Premier Lig’de 11 hafta üst üste gol atarak Van Nistelrooy’un rekorunu kıran Jamie Vardy ve ona 13 gol 7 asistle destek veren Cezayirli Riyad Mahrez müthiş bir patlama yaptılar. Chelsea ve Liverpool yarışta olmayacaklar, Manchester United sıkıntılarla boğuşuyor. Arsenal ve Manchester City ile kapışmayı başarabilirse Ranieri, futbol tarihine bir daha silinmemek üzere geçebilir.

4)Şili ve Copa America: Jorge Sampaoli ismi futbol dünyası için pek bir şey ifade etmiyordu birkaç sene önce. Şili’de Universidad de Chile ile kazanılmış 2 lig şampiyonluğu sonrası ulusal takımın başına getirildi. 2014 Dünya Kupası 2. turunda 119. dakikada üst direğe takılmasalar ev sahibi Brezilya’yı turnuva dışına itiyorlardı. 1 yıl sonra kendi evlerinde Copa America’yı kazandılar. Arjantinli Sampaoli, finalde vatandaşlarını mağlup etmeyi başardı. FIFA Yılın Teknik Direktörü Ödülü’ne aday.

5)Massimiliano Allegri: Juventus ile 3 sene üst üste Serie A şampiyon olmuş Conte, İtalya’nın başına geçtiğinde insanlar şunu soruyordu: Yerine gelen Allegri neyi daha iyi yapabilir ki. 48 yaşındaki hoca az daha üçleme yapıyordu. Geçen sezon Serie A ve Coppa Italia’yı kazanmakla kalmadı, Şampiyonlar Ligi finali gördü. Pirlo, Vidal ve Tevez gibi 3 temel taşını kaybeden takım bu sezon lige kötü başladı ama müthiş toparlandılar. Şampiyonlar Ligi’nde de yine yola devam ediyorlar. Allegri’nin FIFA ödülüne aday olmaması onun değil FIFA’nın ayıbı.

6)Special Failure: Çok değil sadece 6 ay önce Mourinho, Premier Lig ve Lig Kupası kazanarak sezonu kapatmıştı ve yine herkes onun bileğinin bükülemez olduğundan bahsediyordu. Chelsea 2015-16 sezonuna öyle kötü başladı ki Willian dışında nerede ise tüm takımın formu düşmüştü. Aralık ayının başında düşme hattının sadece 1 puan üstündelerdi ve Abramovich tarihte ikinci kez Mourinho’ya kapıyı gösterdi. Fabregas ve Hazard’ın başını çektiği bir çetenin onun koltuğunu devirdiği söyleniyor, demek bu dedikodular sadece bize özgü değil. Ne olursa olsun bana göre Mourinho görevde kalmalıydı.

7)Belçika Futbolu: 2014 Dünya Kupası’nda ilk 8 hedeflerini gerçekleştirdiler. Şimdi Euro 2016’da şampiyonluk için oynayacaklar. Marc Wilmots’un takımı FIFA Dünya sıralamasında birinci sıraya oturmuş durumda. İşler ülke içinde de fena gitmiyor. Yeni stadyumunu bitirmesi ile büyük bir ivme kazanan Gent, tarihinde ilk kez şampiyon olduktan sonra Şampiyonlar Ligi’nde son 16’ya da kalmayı başardı. 1990’ların ortalarında yaptıkları hamlelerin karşılıklarını alıyorlar. Ulusal takım kadrosundaki oyuncuların neredeyse tamamı büyük liglerde forma giyiyor.

8)Hollanda Futbolu: Kuzeyden, hep tepeden baktıkları Belçika futbolu yükselirken Hollanda futbolu çöküşü yaşadı adeta. Euro 2016’ya gidemediler. PSV, Şampiyonlar Ligi’nde son 16’yı gördü ama bunda Van Gaal ve Manchester United’ın da yardımı büyük oldu. Ama daha büyük tehlike dönüşümü yapacak düzeyde yıldızları olmaması. Son birkaç yılda çıkardıkları en büyük yıldız Memphis Depay’ın seviyesi asla bir Arjen Robben ayarında değil. Yakın gelecek onlar için sıkıntılı olacak.

9)Robert Lewandowski: 22 Eylüldeki Bayern Münih-Wolfsburg maçı masal gibiydi. Bayern ilk yarıyı 1-0 mağlup kapatmıştı. Guardiola, kenarda oturttuğu Lewandowski’yi sahaya gönderdi devre başında. 5 dakika boyunca sahada ısındı adeta Polonyalı. 60. Dakikada skorbordda 5-1 yazıyordu ve 9 dakikada Bayern’in attığı tüm golleri o kaydetmişti, sonuncu golü harika bir voleyle Benaglio’nun kalesine asarak. Guinness Rekorlar kitabına 4 ayrı dalda girdi. Bundesliga’daki en hızlı hat-trick, Bundesliga’da ve Avrupa liglerinde en kısa sürede atılan 5 gol, Bundesliga’da bir yedek futbolcunun bir maçta attığı en fazla gol. Yaz aylarında bir transfer rekoruna konu olabilir.

10)St. Denis’deki Saldırılar: 13 Kasım 2015’te Fransa’nın Almanya ile Stade de France’da oynadığı maç sırasında 3 büyük patlama duyuldu. Stadyumun dışında 3 intihar bombacısı modern Avrupa tarihini kanla değiştirdiler. Paris’i ve tüm dünyayı sallayan saldırılar sadece 6 ay sonra yüzbinlerce taraftarın akın edeceği Fransa’da oldukça sıkıntılı ve diken üstünde günler geçirmemize yok açacak.