"Bekir Özgür Aybar, bu haftaki Albüm Kritik'te Jakuzi'nin ilk albümü Fantezi Müzik hakkında yazdı."

Dünyaları  sıradan değil

“Çünkü ben ne zaman bir şey istesem bana verilen koca bir saçmalık / Bilirsem, hata nerde bilirsem / Hiç şaşırmam, kafanı şişirmem”

Yukarıdaki sözler vokalde Kutay Soyocak, gitarlarda Taner Yücel ve davulda Can Kalyoncu üçlüsünün kadrosunu şekillendirdiği Jakuzi’den. Grubun Fantezi Müzik adlı yeni stüdyo albümündeki tüm şarkılar saykodelik soundu takip eden içe kapanık, vurucu, kaybediş halini tüm samimiyetiyle kabul eden ve bu kaybediş haliyle yüzleşmekten de çekinmeyen sözler ihtiva ediyor. Kapak tasarımını Berk Çakmakçı’nın yaptığı albümde Aptal Bir İnat, Lubunya ve Yine Aynı Şeyi Yaptım gibi güçlü şarkılar bulunuyor. Bunlar arasında en çok dikkatimi çeken şarkı sözlerini üstte belirttiğim Koca Bir Saçmalık oldu. 1980’ler müziğine selam duran bu parçayı onlarca kez albümden bağımsız olarak dinledim ve şarkı her dinleyişimde bana başka başka şeyler anlattı. Bir şarkının atmosferinden içeri girebilirseniz ancak o zaman onu her dinleyişte tekrar keşfedersiniz. Koca Bir Saçmalık’ta ben o hattı geçtim.

Domuz Recods aracılığıyla ilk önce dijital platformlar üzerinden servis edilmişti Fantezi Müzik. İlerleyen günlerde de kaset baskısı yayımlandı. Kaset merakının ekip için salt bir baskı format tercihi olmadığı aşikâr. Çünkü müziklerinde kasetin moda olduğu dönemlere, bundan otuz sene öncesine kolaylıkla yol almak mümkün. Coldwave, dream pop ya da new wave gibi alt akımları Jakuzi’nin sounduna yakıştırmak hiç zor olmaz. Evet, ekip gidebildiği kadar geriye gidiyor ve Joy Division esintilerinin de içinde olduğu undrground tarihinin örneklerine kulak kabartıyor. Ama Jakuzi’nin şarkılarında tüm bu tarz arayışlarının, tarihten bir efsaneye benzeme isteğinin dışında tamamen özgün dışavurumlar da mevcut.

Bunun en net kanıtı şudur: Jakuzi’nin kendine ait hikâyeleri var. Bir yerde şöyle diyorlar ve pek de haksız sayılmazlar: “Bizi burada yaşatan / Elimizi bağlayan /Aptal bir inat sanki / Kanıtlama gayreti.” Jakuzi kendi dünyasında yaşıyor. O dünya biraz karanlık, biraz da dağınık. Ama kesinlikle sıradan değil.