Dünyanın en iyi ülkesinden notlar

Bugün harika bir gün, camı açamadım, “Serpinti hala devam edebilir” dediler. Ama neyse ki gündüzleri radyasyon duası okunuyor, o radyasyondan korur dedi doktorlar. Çocuklar da gayet iyiler, ışıl ışıl parlıyor yumurcaklar. İşe gitmek için Yörüngeray istasyonuna gittim, elektrikler kesilmiş. O yüzden Çanakkale köprüsü üzerinden 89. köprü yoluna bağlanan megaduble yoldan gittim. 2 milyar uzay lirası tuttu ama, Benzinin kurunu 1.5 uzay lirasına sabitlediğimiz için bunlar hep faiz lobisinin olumsuz lafları… Sonuçta şu yılda hem devlet memurluğu yapıyor, onun dışında da yerlivemillinet’ten ikinci el uçan araba satıyorum. Çünkü kredibilitem yüksek. Devlete memur olmak hayattaki en güzel şey. Devlet memurunu seviyor. Zaten sevmediğini de çalıştırmaz. İyi devlet çalışanını sever. Çok şükür…

Böylesi köklü bir tarihe sahip bir toplum olmak gurur verici. Dünyaya biz yön veriyoruz artık. Ha dünya bizi dinliyor mu? Pek değil, ama eninde sonunda dediklerimizi yapıyorlar. Kim mi yapıyor? Biz onların kim olduğunu çok iyi biliyoruz.

Çok uğraştık ama içimizdeki çatlak sesleri kıstık. Artık kimsenin sesi çıkmıyor. Çıksa da çatlak çıkmıyor. Herkesi şan eğitiminden geçirdik. Şam eğitiminden geçirdik. Eğitimsiz ses olmaz. Bir toplum ancak tek ses çıkartırsa güçlü olur. Ha herkes tek ses çıkartınca müzik tek sesli oluyor ama o da bizim farkımız. Dünya ses görsün. Ses budur, tek bir sestir, tek notadır. O notayı da biz belirleriz. Kimse bize nota veremez. Bize verilen notalar yok hükmündedir. Bize nota öğretmeye yeltenenler önce metronomlarını bir kontrol etsinler. Durmuş saat bile günde iki kere doğruyu gösterir, bunların saatleri bizimkiyle ters yöne gidiyor. Hiç tutmuyor, hiç.

Bakın onlardan geri olduğumuzu söyleyenler olabilir. Dünyanın gerisinde, bilimin, eğitimin, hayatın, insanın gerisinde kaldığımızı düşünenler olabilir. Ama şöyle bakın, esas bu döngüde biz size tur bindirdik tur.

İnandığınız o evrim, geldi başınıza işte şimdi. Şimdi buna da inanmayın da görelim? Ya zaten göremem, tek yüreğiz biz. Biz size eğitim vermek için buradayız. Her şeyi bir şeyden ötürü severiz.

Hakkımızda atıp tutanlar oluyor. Biliyorsunuz herkes gözümüzün içine bakıyor. Şunların bir ayağı tökezlese de çöreklensek diye bakıyor. Bütün ülkeler sırayla bize tahıl satmaya başladı. Neden? Bizden faydalanmak istiyorlar da ondan, ondan! Biz zamanında dünyanın tahıl ambarıydık, şimdi ne oldu? İşte bunu onlar yaptı, yabancı sermaye, lobiler, intergalaktik tohum-sen, zezöcüler (ilk mutant tek hücreli tarafından dolandırılıp açıkta kalan sözde öfkeli milyonlar), cücücüler (2020’li yıllarda Cüneyt Özdemir’e inananlar), gakkocular (çağın en tehlikeli cinsel sapıklığı, her türe eşit bakmayı hak olarak savunuyor) falan filan bize itibar suikastı yapmaya çalışıyor. Biz bunları yemeyiz. Karşımıza birisi çıkıp da garip garip konuşursa biz de frekansı yükseltiriz. Daha tizden konuşuruz, daha da tizden konuşuruz ama bir nokta da da o kadar tiz çıkar ki sesimiz, karşıdaki bardakları kırarız. “Kırırız” olarak mı yazılıyordu yoksa? Neyse bir önemi yok zaten, artık herkes aynı seviyede.

Unutmayın, istemek yeter.

İsteyince yeter.

İmkânsız imkânsızdır,

mucize çok kolay.