Daha fazla sömürü ve kâr için doğayı yok eden kapitalist düzene karşı direniş büyüyor. Amazonlar’dan İkizdere’ye, Torino’dan Dakota’ya dünyanın dört bir tarafta yakılan direniş ateşi kurtuluşun tek çaresi.

Dünyayı ancak direniş kurtaracak

Gökay BAŞCAN

Doğayı yok eden kapitalizm yağma ve talanda sınır tanımıyor. Yaşam alanlarını tehdit eden bu vahşi sistem nedeniyle insanlık bugün pandemi sınavı veriyor. Dünya her geçen gün ısınırken, ekstrem hava olaylarıyla daha sık karşılaşılıyor. Yaşamı adeta felç eden bu gelişmelerin arkasında “kapitalizm” yatıyor. Bu sistemin can suyu olan daha çok tüketme ve daha çok büyüme zorunluluğunun insanlığın geleceğinden çaldığı çok açık. Dünyanın dört bir tarafında kapitalist tekeller büyüdükçe insanların yaşam alanları her geçen gün küçülüyor.

Dünyanın dört bir tarafındaki yaşam savunucuları ise kendi göbek bağını kendi kesiyor. “Yeşil kapitalizm” safsatalarına kulak kapatanlar, tahribata karşı dünyanın dört bir tarafından isyan seslerini yükseltiyor. Yaşam alanları savunan milyonlar söz konusu sistemin araçlarına, kolluk kuvvetlerine ve projelerine geçit vermiyor.

Almanya’dan Amazonlar’a Japonya’dan İtalya’ya, İngiltere’den Amerika ve Türkiye’ye yer kürenin dört bir tarafında ekolojik yıkıma karşı mücadele sürüyor. Halklar kapitalist tekellerin ve siyasal iktidarların baskısına, zorbalığına isyan ediyor. Kolombiya, Peru, Kenya gibi pekçok ülkede doğa savunucuları silahlı çeteler tarafından öldürülüyor.
Madencilerin tekeline açılan Amazonlar’da yerliler katlediliyor, göçe zorlanıyor. Almanya’da ise madene karşı direnen binlerin işgalleri aralıklarla sürüyor. Yağma ve talan düzeni yakıp yıktıkça direniş de büyüyor.

İSYANIN SESİ: İKİZDERE

Pandemi nedeniyle yurttaşlar evlere kapatılırken sermayeye ise ‘sınırsız özgürlük’ veriliyor. Bursa Kirazlıyayla’da, Muğla İkizköy’de, Rize İkizdere’de maden ocağı sahipleri kısıtlamadan muaf tutuluyor. Tüm yasak ve engellemelere rağmen topraklarına sahip çıkan yurttaşlar ise iş makinelerinin önünde dimdik duruyor. AKP’nin ‘yeşil’ sermayesi, doğa düşmanı Cengiz’e karşı İkizdere’de verilen mücadele dünyaya örnek oluyor. Direniş alanını evlerine dönüştüren İkizdere’de bekleyiş sürüyor. Önceki günlerde kolluk kuvvetlerin biber gazı ve müdahalesine maruz kalan İkizdere halkı, direniş alanında kurdukları çadırlarda nöbet tutmaya başladı. Yaşanan gelişmeleri aktaran bölge halkından Asuman Fazlıoğlu, “Direnişimiz sürüyor. Makineler şimdilik durdu. Bekleyişimiz sürüyor. Yaşam alanlarımızı 1 Mayıs’ta da terk etmeyeceğiz” dedi. Gece dönüşümlü olarak nöbet tuttuklarını belirten İsmet Ekşi ise şu ifadeleri kullandı: “Halk burada nöbette, direnişimiz sürüyor. Ateşimizi yaktık, geceleri dönüşümlü olarak nöbet tutuyoruz. Sabahın ilk ışıklarında insanlar burada oluyor.”

TUTKU DOĞADAN DEĞİL

Sermayenin yeşil sevgisi doğadan değil, kullandıkları paradan geliyor. Yapılan araştırmalar ve ortaya çıkan veriler ormanlar üzerindeki yıkımı gözler önüne seriyor. Çok sayıda ülkeden bilim insanını bir araya getiren bir araştırmaya göre, tüm dünyanın sadece yüzde 3'lük bir kısmı ekolojik olarak bozulmamış halde kaldı.

Ekolojik olarak bozulmamışlık, sağlıklı bir nüfusa sahip tüm orijinal hayvan türlerinin bulunması ve herhangi bir zarar görmemiş yaşam alanlarının olması diye tarif ediliyor.

Frontiers in Forests and Global Change adlı bilimsel yayında yer alan araştırmayı gerçekleştiren uzmanlar; ormanlar, savanaların ve tundraların yukarıdan bozulmamış görünebileceğini, ancak yerde yaşamsal önemdeki türlerin kaybolmuş olabileceğini söyledi.

ADIM ADIM YOK EDİLİYOR

Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Organizasyonu (FAO) tarafından yayınlanan rapor talanı gözler önüne seriyor. buna göre sadece 1990 yılından 2020 yılına kadar geçen 30 yıllık sürede 178 milyon hektarlık ormanlık alan yok edildi.