Dur yolcu: Kazdağında katliam var!
Cengiz Holding’in Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine bağlı Hacıbekirler köyünde hayata geçirmek istediği Halilağa Bakır Madeni projesine karşı yurttaşların ve doğa savunucularının direnişi 40. günü geride bıraktı. Halk, "Dur yolcu! Kazdağında katliam var" pankartı açarak ağaç kesimine tepki gösterdi
Sibel Bahçetepe
sibelbahcetepe@birgun.netHükümete yakınlığı ile bilinen Cengiz Holding’in Kazdağları’nda başlattığı doğa tahribatına karşı yurttaşların direnişi sürüyor. Soğuk ve yağışlı havaya karşı mücadelelerini sürdüren köylüler "Cengiz Kazdağları'ndan defol" diyerek direnişlerini sürdüreceklerini söyledi. Köylüler bir kez daha "Kazdağları'nda maden istemiyoruz" dedi.
Maden projesi sahasında bir araya gelen yaşam savunucuları ve bölge halkı "Kazdağlarının üstü altından değerlidir", "Kazdağları evimiz, defol Cengiz", "Dur yolcu! Kazdağları'nda katliam var" yazılı döviz ve pankartları açtı.
Bir aydır bölgede ağaç kesimi sürerken, şimdiye dek 700 binden fazla ağacın katledildiği belirtildi. Kazdağları Ekoloji Platformu Koordinasyon üyesi Füsun Kayra, Çan Bayramiç yolu üzerinde şantiye alanına Halilağa bakır madeni katliam yerinin şantiye alanına giden yolun başında köylülerle bir araya geldiklerini anımsatarak "Çanakkale'de kıyının karşı tarafında ünlü bir söz yazar; 'Dur yolcu. Bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir' yazar. Biz de bugün diyoruz ki evet dur yolcu. Bir devrin battığı yerdeyiz çünkü. Bir katliam devrinin başlayacağı bir noktadayız. Buradan gelip geçenlere 'Dur yolcu' demek için toplandık. Bilmeden gelip geçtiğiniz bu yolun devamında katliam devri başlıyor Cengiz tarafından. Maden açacak, köylerimizi, sularımızı, havamızı almaya çalışacak Cengiz. Bir devrin battığı yer olacak burası yine. Buradan gelip geçme, dur yolcu" diyoruz.
Kazdağları'nda katliam olduğuna vurgu yapan Kayra, "Kazdağları'ndan defol diyoruz. Köylülerimizel direnişimiz sürüyor" dedi.
"FİDANLARI SIRTIMDA TAŞIDIM"
Bölge halkı ise "Köyümüzü, toprağımızı vermek istemiyoruz. Tanker ile su taşıyoruz. Hayvanlarımız hep aynı kovadan su içinde yavrularını düşürüyorlar. Ormanda otlaması gerekiyor, özgür olması gerekiyor ama bu hayvanlar sağlıklı olmayınca biz ne yiyeceğiz? Bir Cengiz yüzünden bütün halk aç susuz mu kalacak? Cengiz'i de madeni de istemiyoruz. Cengiz'e verecek suyumuz da toprağımız da ağacımız da yok" dedi. 80 yaşındaki Şerife Can ise gözyaşları içinde şunları dile getirdi:
"Ne istiyorlar bizim toprağımızdan. Hiç mi merhametleri yok? 80 yaşındayım her gün kesimin yapıldığı alana geliyorum. Toprağımı, suyumu vermek istemiyorum. Bu çamları ellerimle diktim, dayanamıyorum bu fidanlara. Yazık değil mi? Sırtımda taşıdım bu ağaçları. Bu yaşta ben nereye gideyim? İstemiyoruz biz maden."