“Şöyle bir uzanıp kıyıya

Her şeye sırt çevirmek

Bugün kafamda hiçbir düşünce yok

Diyebilmek ne güzel…”

“Ne güzel” isimli şarkım bu sözlerle başlar. Hiç unutmuyorum yıllar önce bir pazar günü evimizin önündeki sahil kenarındaki ufacık bir yeşil alanda mutlulukla piknik yapan bir aile esin kaynağı olmuştu bu sözlere. Onların birbirleriyle şakalaşmaları, yüksek sesle konuşmaları, çaylarını gürültüyle karıştırmaları, çocuklarının hangi yöne gideceği belli olmayan koşturmaları bana iyi gelmişti.

Sanki onlar zamanı bir anlığına da olsa durdurmayı başarmıştı. Onlar için o anda ne enflasyon, ne eğitim, ne trafik kazaları, ne de yaklaşan yerel seçimler söz konusuydu. Önemli olan sevdikleriyle geçirecekleri mutlu birkaç saatti. O birkaç saatte hiçbir düşünceye, sorgulamaya yer yoktu. Biraz kıskançlıkla biraz da şaşkınlıkla izlemiştim bu geleneksel aileyi.

DÜŞÜNCE SUÇUNUN DÜŞÜNCESİZLİĞİ

Zira kendimi bildim bileli önemli- önemsiz, mantıklı- akla aykırı, iyi-kötü binlerce düşünce hem de hiç olmadık yerde bulunduğum zaman ve mekândan uzaklaşmama neden olurdu. Bizler hep düşüncenin, düşünmenin önemiyle büyüdük, gerek okullarda gerek aile ve arkadaş ortamlarında. Bunun için çocukluğumdan beri “düşünce suçu”nun ne kadar düşüncesiz bir kanun maddesi olduğunu düşünürdüm. Benim için eyleme geçmeyen hiçbir fiil suç olamazdı. İfade özgürlüğünün nesi suç olabilirdi ki?

Bu yüzden “Düşünce Suçu’na Karşı Girişim” sivil inisiyatifini çok önemsiyorum. Şanar Yurdatapan’ın da içinde bulunduğu -önderlik etti demeyeceğim, zira başkanlık yok, icra kurulu, yönetim kurulu vs. yok- bu sivil toplum örgütü tam 26 yıldır dünyanın neresinde olursa olsun insan hakları ihlallerine, düşünce suçlarına karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor.

Bu arada Şanar Yurdatapan’ı bir satırda geçeceğimi sanmayın. Kendisi müziğe başlamama ve de “Arkadaş” şarkısı başta olmak üzere yazdıklarıyla bugünkü siyasi düşüncemin oluşmasına katkı sağlayan en önemli yapı taşlarından biridir.

Evet, evet bilmeyen genç arkadaşlarımız için söyleyeyim; Yılmaz Güney’in kült filmi Arkadaş için yazılan ve Melike Demirağ’ın eşsiz yorumuyla bugün bile hâlâ en çok dinlenilen, en çok söylenilen şarkının besteci ve söz yazarıdır Şanar ağabey.

12 SENESİ GURBETTE GEÇTİ

Düşüncelerinden dolayı 12 Eylül döneminde vatandaşlıktan çıkarılan ve tam 12 seneyi o zamanki eşi Melike ve çocuklarıyla yurtdışında geçirmeye mecbur bırakılan bir insan hakları savunucusudur kendisi.

1995'te Yaşar Kemal'in yargılanma sürecine tepki olarak başlattığı "Düşünce Suçu'na Karşı Girişim"in ardından 1997 ve 1998 yıllarında iki kez tutuklanarak serbest bırakıldı ve aklandı. Ayrıca 2000 yılında, “Düşünce suçu” nedeniyle 2 ay hapse mahkûm edildi ve bu cezayı, gönüllü olarak o günlerin tartışmalı tutukevi olan Kartal Özel Tip Cezaevi’nde, izolasyon hücrelerinden birinde geçirmişti. Çok farklı biridir Şanar ağabey.

80 yaşında olmasına rağmen bir çoğumuzdan daha enerjik, daha çalışkan ve vizyon sahibidir. Yaşıtı olan birçok ünlü sanatçı dinleyicilerini hayrete düşürüp saçmalamada sınır tanımazken o insan hakları ihlalleri ve düşünce suçlarına karşı mücadelesini ilk günkü kararlılığıyla sürdürmektedir. Yolu açık olsun…