Sokrates’ten önce ve sonra ‘bedelini ödemiş’ filozof arıların felsefe peteğine doldurduğu baldan obez olmadan beslenme fırsatı sunuyor Paul Kleinman

Düşünce tarihi ve bilmemiz gerekenler

AYGÜN BULUT

Anadolu’da halk röntgene, tomografiye, ultrasona ve MR’a ‘ayna’ der. Felsefe de insanın içini dışını gösteren; insanın, insanlığın duygu ve düşüncelerinin bir tür boy aynası. Hastane ve felsefe ‘ne onunla ne de onsuz’ yapabildiğimiz alan. ‘Bilgelik Sevgisi’ anlamına gelen felsefe insanlığın korku ve umutlarının biriktiği Cennet, Cehennem ve Araf. Çoğunlukla sırt dönülen, ‘delilik’, ‘anlaşılmaz’ damgası vurulan felsefeyi doğumundan bugüne kat ettiği yolları da göstererek en basit dille anlatıyor, Paul Kleinman ve felsefe bahçesine/çukuruna davet ediyor: Ah, felsefe. O şeyi asla kafam almayacak, diye düşündüğünüz oldu mu hiç? Olduysa, o zaman korkmayın. Hep isteyip de bulamadığınız yoğun felsefe eğitimi burada. Gözleriniz kan çanağına dönmeden zihninizi açma olanağına nihayet kavuşacaksınız.

FELSEFENİN SINIRI YOK!

Yüzeyden bakılınca, bir sosyal bilimler dalı olarak görülen felsefenin bir şey değil her şey olduğunu yazan Kleinman okudukça, bundan çok daha fazlası olduğunun keşfedileceğini vurguluyor. Ona göre felsefe, aklınıza gelebilecek her konuya dokunur. Eski Yunan’dan bir grup yaşlı adamın birbirlerine durmaksızın sorular sormalarından ibaret bir şey değildir... Felsefenin çok somut uygulamaları vardır; hükümet siyasetinde ortaya çıkan etik sorunlardan tutun, bilgisayar programcılığında gerekli mantıksal biçimlere kadar her şeyin kökeninde felsefe vardır. Yaşamın anlamı, bilgi, ahlak, gerçeklik, Tanrı’nın varlığı, bilinç, siyaset, din, iktisat, sanat, dilbilim gibi kavramları araştırma olanağına felsefe sayesinde kavuşuruz. Felsefenin sınırı yoktur! Çok geniş bir anlamda söylenirse, felsefenin ele aldığı altı ana izlek vardır: 1. Metafizik: Evrenin ve gerçekliğin incelenmesi. 2. Mantık: Geçerli bir sav oluşturmanın yolu. 3. Epistemoloji: Bilginin ve bilgi edinme yollarının incelenmesi. 4. Estetik: Sanatın ve güzelliğin incelenmesi. 5. Siyaset: Siyasal hakların, hükümetin ve yurttaşlara düşen rolün incelenmesi. 6. Etik: Ahlakın ve nasıl yaşamak gerektiğinin incelenmesi.

FELSEFENİN MİLADI SOKRATES

Nasıl tarihin İsa’dan önce ve İsa’dan sonra diye yol haritası varsa, felsefenin de miladı Sokrates olmuş. 1903’te Alman bilgin Hermann Diels’in gündelik dile kattığı, yaygınlaşan Sokrates öncesi, yani Presokratik terimi felsefenin daha önce olmadığı ya da felsefenin Sokrates ile başladığı anlamına gelmez. “kim olduğumuz ve niçin burada olduğumuz ile ilgili temel soruları araştırmaya yönelten, bilgelik sevgisi” tohumu filizlendiği günden beri Felsefe var ve var olacak.

KENDİNİ ANLAYABİLMEK

Sokrates’i önemli kılan ya da onun felsefeye katkısı nedir? Sokrates’e atfedilen bir söz vardır: “Sorgulanmamış bir hayat yaşamaya değmez.” Sokrates’in kanısına göre, bir kişinin bilge olması için kendisini anlayabilmesi gerekir. Sokrates, bireyin eylemlerinin doğrudan doğruya zekâsıyla ve cahilliğiyle alakalı, olduğu görüşündeydi. İnsanların, maddi şeylere odaklanmaktan çok, kendi benliklerini geliştirmeleri gerektiğine inanıyordu ve iyi hareket etmek ile iyi olmak arasındaki farkı anlama çabasındaydı. Sokrates, bilgiye, bilince ve ahlaka yönelik yeni ve benzersiz yaklaşımıyla felsefeyi sonsuza kadar değiştirecekti.

HARİKALAR DİYARI

Kleinman okuru felsefenin harikalar diyarlarında dolaştırıyor: “Platon, Platon’un Mağarası, Varoluşçuluk, Aristo,  eseus’un Gemisi, Bacon, Tarladaki inek, David Hume, Hazcılık, Tutsak İkilemi, Aziz Tomas, Katı Belirlemecilik, Rousseau, Vagon İkilemi, Gerçeklik, Kant, İkicilik, Yararcılık, Locke, Görgücülük, Akıl karşıtlığı, Hegel, Descartes, A Teorisi, Yalancı Paradoksu, Hobbes, Dil Felsefesi, Metafizik, Satre, Özgür İrade, Mizah Felsefesi, Aydınlanma, Nietzsche, Sorites Paradoksu, Wittgenstein, Estetik, Kültür Felsefesi, Epistemoloji, İkiz dünya, Schopenhauer, Marx, Heidegger, Voltaire, Görecelik, Doğu Felsefesi, İbni Sina, Russel, Fenomoloji, Adcılık, Leibniz, Etik, Bilim felsefesi, Spinoza, Din Felsefesi...”

IŞINLANMA YOK!

Kuyunun dibinde yuvarlanıp giden, evreni kuyunun ağzı kadar sanan insanlığa daha anlamlı, dolu dolu bir yaşama kavuşması için uzanan ip, merdiven oluyor felsefe. Ne yazık ki asansör ya da ışınlanma olanağı sunmuyor, çünkü televizyon, internet, cep telefonu değil felsefe, biraz emek ve çabanın da karşısındakinden gelmesini bekliyor.

Sokrates’ten önce ve sonra ‘bedelini ödemiş’ filozof arıların felsefe peteğine doldurduğu baldan obez olmadan beslenme fırsatı sunuyor Paul Kleinman.

dusunce-tarihi-ve-bilmemiz-gerekenler-529186-1.