TBMM’de kabul edilen Bahçeli affı yasasına 330 milletvekili katılmış, 279 milletvekili teklife evet oyu verirken, ne yazık ki muhalefeti temsil eden 139 CHP’li milletvekilinin 19’u, 61 HDP’li milletvekilinin 24’ü ve 37 İYİ Partili milletvekilinin 8’i yani 51 milletvekili RED OYU kullanmıştır.

Sonuç; Türkiye’de hala düşünmek Suçtur!

***

Bu durum demokrasi havariliği yapan, eşitlik ve özgürlük nutukları atan, temel insan hakları hamasetine her vesile başvuran sözde muhalefetin, tel tel döküldüğünün resmidir.

Yeni siyaset biçimi muhalefeti de Makyavelist/popülist siyaset yapmaya zorlamaktadır!

***

Samimiyetten uzak bir muhalefet, tek adam rejiminin önünde duramaz.

Yeniden laik demokratik parlamenter sisteme dönüşü gerçekleştiremez.

***

Koronavirüs salgını nedeniyle yurttaşlar tam da can derdine düşmüşken, önü arkası düşünülmeden, yeni sorunlara neden olacak haksız ve anayasaya aykırı af yasası çıkarılması, totaliter rejimin daha da köklendiğinin göstergesidir!

***

Adalet Bakanlığı 20 Mart itibariyle 257 bini hükümlü ve 43 bini tutuklu olmak üzere 301 bin kişi cezaevlerinde bulunduğunu açıklamıştır…

***

AKP ve MHP’nin gayretiyle ve muhalefetin aymazlığı sonuncunda çıkan af yasasıyla; 60 bin uyuşturucu, 45 bin hırsızlık, 27 bin gasp ve yağma suçundan yatan hükümlü ve tutuklu serbest kalmıştır!

Ayrıca, diğer suçlar başlığı altında sayısı belirlenen 89 bin kişi içinde yer alan cinsel suçtan tutuklu ve hükümlüler de yeni düzenlemeden yararlanıyorlar!

***

Aslında Bahçeli’nin iktidarın yanında durabilmesini sağlamak adına çıkarılan ve anayasaya aykırılığı bilinen yasa; eline silah almamış siyasetçileri, düşüncelerini ifade eden yazanları ve kamu görevi yapan gazetecileri terörle ilişkilendirilerek ölüm riskiyle baş başa bırakmıştır...

Ama karısını öldüreni, uyuşturucu satarak insanları zehirleyeni veya çocuklara tecavüz edeni toplumun içine salıvermiştir…

***

Görülen o ki, hapishaneleri boşaltma nedeni salgın değil!

Şayet öyle olsaydı, askerlik yapan 600 bine yakın gencin hemen terhis edilmesi, binlerce işçinin çalıştığı fabrikaların derhal kapatılması gerekirdi…

Sağlık Bakanı ve Bilim Kurulunun günlerdir istediği temel önlem olan sokağa çıkma yasağı ciddiyetle uygulanırdı.

***

Çıkan af toplum vicdanını zedelemiştir!

Yasa, evrensel hukuk etiği ve anlayışına ters düşmektedir.

Suçlunun affedilmesinin toplumsal kabulü, genelde mağdur ya da ailesinin vicdanen o suçu işleyeni affetmesiyle mümkündür.

Bu anlayış, toplumsal barışın temel kuralıdır.

Siyasal yönetimler, kamu güvenliği ve esenliğini yok eden suçlar dışında devlete karşı işlenen suçu ve suçluyu affedebilir!

***

Ancak çıkan yasa, mağduru dinlemeden adli suçluyu affetmekte, asıl devlete karşı işlenen suçları affedeceği yerde infazını da ağırlaştırarak düşünen, sorgulayan, tepki gösteren toplumsal muhalefeti susturan bir yapı oluşturmaktadır!

Tek adam rejiminin ideolojisi burada da kendini göstermiştir!

***

Ayrıca; Cinsel suçlara getirilen infaz indirimiyle kadın ve kız çocuklarının cinsel meta olmasını meşrulaştıran gerici konum, bu yasanın en iğrenç yüzüdür!

***

Kısaca; Hukuk misyonuna uymayan yasa, tipik tek adam “yaptım oldu” mantığıyla çıkarılmıştır!

Ucube rejim anlayışına uygunluğu dışında kabul edilmesi mümkün değildir!

***

Suçun vasfı esas alınarak infaz kurumu düzenlenemez.

Suçun niteliği, yargılama sonunda verilecek cezayla ilgilidir.

Suçun iyisi kötüsü olamaz!

Bazı suçları kendinize göre ayırıp, bazılarında indirim yapıp diğerlerini ağırlaştırmak Anayasanın eşitlik ilkesini reddetmektir!

***

Türkiye bundan böyle yeni bir kaosun içindedir! Bu biline…