Berlin Duvarı’nı ilk kez ilk yurt dışı seyahatimde, 1971 yılında görmüştüm.

Meraklı “turistler” için yerleştirilmiş tahta merdivenlerden çıkmış ve duvarın ötesine, Doğu Berlin’e bakmıştım. Şaşırtıcıydı. İki adım ötede ama bir başka evrenmiş kadar uzaktı. Ve sorularla doluydu.

Aradan yarım yüzyıla yakın bir süre geçmiş. Şimdi benim ülkemde, komşu ülkeyle aramıza duvar örülüyor.

Berlin Duvarı’nın yıkılışından hiçbir ders alınmamış..

Dünyada hiçbir duvarın düşünceyi, sanatı, insanları birbirinden ayıramayacağı öğrenilememiş..

Hele kendi ülkende insanları / inançları / hayatları duvarlarla ayırmanın imkansız olduğu hiç anlaşılmamış..

Oysa Nazım Hikmet.. Hatta isme ne gerek var; “Şair”, duvar inşa etmeye çalışanları uyarmamış mıydı!

o duvar

o duvarınız,

vız gelir bize vız!..

bizim kuvvetimizdeki hız,

ne bir din adamının dumanlı vaadinden,

ne de bir hülyanın gönlü yakışındandır.

o yalnız

tarihin o durdurulmaz akışındandır.

bize karşı koyanlar,

karşı koymuş demektir:

maddede hareketin,

yürüyen cemiyetin

ezeli kanunlarına.

sükun yok, hareket var

bugün yarına çıkar,

yarın bugünü yıkar

ve bu durmadan akar

akar

akar

•••

Beton.. Tuğla.. Çelik.. Duvarların bir fiskelik ömrü var aslında. Vurursun balyozu, çöker gider.

Asıl zor olan, beyinlerimizdeki duvarlar. Önyargılarla, korkularla, tabularla, aptallıklarla örülen duvarlar.

Kürt diye.. Yahudi diye.. Siyah ya da beyaz diye.. Eşcinsel diye.. Ne çok duvar ördük etrafımıza.

Ama uzun zaman sonra ilk kez umutluyum. Duvarlar tek tek yıkılıyor sanki.

Baksanıza, Selahattin Demirtaş dört duvar arasında. Oysa Erdoğan’dan daha özgür. Sesi daha gür.

Baksanıza, Muharrem İnce O’nu ziyaret ediyor. Selamını Diyarbakır’a götürüyor. “İnsanlar ana dilini öğrenecek” diyor.

Ve O’nun bu kucaklayıcı tavrı Selahattin Demirtaş’tan, HDP’den karşılık buluyor.

İktidar ise şaşkın. Bu yeni iklime nasıl uyum sağlayacağını bilemiyor. Alıştığı paradigmalara, operasyonlara sığınıyor. Oysa, sahiden şaşırtıcı, Kandil’e operasyon haberleri öylesine cılız bir vızıltıya dönüştü ki.. Satmayan birkaç yandaş gazete dışında kendisine yer bile bulamadı.

•••

Bugün bayram.

Barışın, özgürlüğün kokusunu hissediyoruz bugün.

Galiba artık duvarlar sahiden yıkılıyor. Galiba artık TAMAM!