Antep’te şüpheli şekilde balkondan düşerek hayatını kaybeden 17 yaşındaki Duygu Delen’in ölümüne ilişkin davada tutuklu yargılanan sanık Mehmet Kaplan, ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık, medyadaki haberler nedeniyle tutuklu bulunduğunu söyleyerek “Medya ne zaman susacak onu bekliyorum” dedi.

Duygu Delen davasının sanığı: Medya ne zaman susacak onu bekliyorum

Antep’te şüpheli şekilde balkondan düşerek hayatını kaybeden 17 yaşındaki Duygu Delen’in ölümüne ilişkin tutuklu bulunan Mehmet Kaplan’ın çocuğun kasten öldürülmesi, nitelikli cinsel istismar, hakaret ve konutta yağma suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.

Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmaya sanık Kaplan tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) katılırken, duruşmada Kaplan’ın avukatı Enes Akbulut ile Gaziantep Baro Başkanı Bektaş Şarklı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü adına Av. Şafak Nur Atmaca, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Kadın Hakları Komisyonu adına Av. Meriç Güzel, Kahramanmaraş Barosu adına Av. Hilal Kalay hazır bulundu.

İHA’nın aktardığına göre kimlik tespitiyle başlayan duruşmada ilk sözü sanık Mehmet Kaplan aldı. Sanık Kaplan, şunları söyledi:

“Odanın kapısına doğru yönelirken bir ses duydum. Odanın kapısı kapalıydı. Halının yere düşmesi gibi bir sesti. Duygu’yu hala odanın içinde zannediyordum. Banyoya baktım. Odada da yoktu. Balkona yöneldim. Balkona girdiğim gibi Duygu’yu yerde gördüm. O an anımsayamadım. Bilmiyorum o an çok değişik bir durumdu. Aşağıya 5-10 saniye baktım. Kötü bir rüya olduğunu zannettim. Çünkü Duygu asla bunu yapacak bir kız değildi.”

Bu olayın bedelini ‘kendisinin ödediğini’ savunan ekleyen Kaplan, konuyu gündeme getiren medyayı hedef aldı. Kaplan, “Burada geçen günlerim bana iade edilemeyecek. Ben hayatımda en çok kıymet verdiğim insanı kaybettim. Bu işkenceye daha fazla dayanamıyorum. Ben adaletle savaştığımı düşünüyorum. Medya ne zaman susacak onu bekliyorum” dedi.

‘SİNİRDEN ENSESİNE TOKAT ATTIM’

Kaplan Mahkeme Başkan’ının “Olaydan önce Duygu’ya herhangi bir şekilde şiddet uyguladın mı?” sorusuna ise, “Bir ara arabada otururken sinirden ensesine tokat atmıştım. Torpidoya kafasını çarpmıştı. Annemle hastaneye götürdük. Annem baya ilgilenmişti onunla. Annem bana kızmıştı. Genciz ama çok büyük hayaller peşinden koşuyorduk. Psikolojik olarak birbirimizi çok yıprattık. Psikolojik destek almaya başladım” dedi.

KEŞİF VE BİLİRKİŞİ RAPORU TALEP EDİLDİ

Sanık beyanının ardından Çalışma, Aile, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Türkiye Barolar Birliği, Gaziantep Barosu, Kahramanmaraş Barosu, Gaziantep Barosu Kadın Hakları ve Çocuk Hakları Komisyonu katılma talebinde bulundu.

İddia makamı, Çalışma, Aile, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün katılma talebinin kabulünü, diğer katılma taleplerinin suçtan doğrudan zarar görmediği anlaşıldığından kabul edilmemesini, bilirkişi heyeti oluşturularak olay yerinde keşif yapılmasını, maktulün olayın yaşandığı daireye ait balkondan kendisinin kazayla düşüp düşmediği, kendisini bilerek atıp atmadığı, bir başkası tarafından itilmek suretiyle düşürülüp düşürülmediği hususlarında bilirkişi raporu hazırlanmasını, eksik hususların giderilmesini ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

‘TUTUKLU KALMAMIN TEK NEDENİ MEDYADIR’

Mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere söz alan sanık Kaplan, “Avukatlar soruları soru olsun diye soruyorlar. Cinayete istismara dair bir şey yok. Bu olay medyaya yansıdı. Bazı kişiler bu olaydan rant koparmaya çalışıyor. Adalet medyayla yürüyor gibi geliyor bana. Benim zaten 3 ayımı yediniz. Bu 3 ay tutuklu kalmamın tek nedeni medyadır. Medya baskısından dolayı tutukluyum. Olay medyaya konu olduğu için, 3 saniyelik güvenlik kamera görüntüsünden 80 milyon tane mesaj çıkarıldı” diye konuştu.

Sanık avukatı Enes Akbulut, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü dışındaki kurumların müdahillik talebinin reddedilmesini talep ederek, “Evde maktule ait kan bulunmuyor. İntihar olayı anlık ve saniyeler içinde gerçekleşen bir durumdur. Maktulün kendisini aşağıya attığını düşünüyoruz. Maktul kendini aşağıya bıraktığında temas ettiği balkon iplerine hiç mi kan bulaşmıyor? Balkonda 3 tane ayak izi var. Bu ayak izleri kuzeye bakıyor. Maktulün düştüğü yöne bakmıyor. Bu olay yerinde raporunda belirtiliyor. Müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum” şeklinde savunma yaptı.

TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ

Kısa bir ara veren mahkeme heyeti, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün katılma talebinin kabulüne, Türkiye Barolar Birliği, Trabzon Barosu, Gaziantep Barosu, Kahramanmaraş Barosu, Gaziantep Barosu Kadın Hakları ve Çocuk Hakları Komisyonunun katılma talebinin reddine, 08.01.2021 tarihinde bilirkişi heyetiyle keşif yapılarak maktulün olayın yaşandığı daireye ait balkondan düştüğü yer ve mesafesi de irdelenmek suretiyle kendisinin kaza ile düşüp düşmediği, kendisinin bilerek atlayıp atlamadığı, bir başkası tarafından itilmek suretiyle düşürüp düşürülmediği hususlarında bilirkişi raporu alınmasına, sanık Kaplan’ın gördüğü psikolojik tedaviye ilişkin belgelerin dosyaya getirilmesine, belgeler geldikten sonra cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde rapor hazırlanması için Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesine sevk edilmesine, tutukluluk halinin devamına karar verdi.