Model grubuyla tanınan Can Temiz, solo kariyerine ‘Usturam Çelik’ isimli ikinci single çalışmasını ekledi. Temiz, “Bu yabancılaştığımızı hissettiğimiz yaşam, toplum düzeni ve karakterler bizim çok uzak sistemimizin ürünleri. Düzene yabancılaşmak, hakikate yaklaşmaktır” diyor

Düzene yabancılaşmak hakikate yaklaşmaktır

IŞIL ÇALIŞKAN

Türkçe alternatif rock grubu Model’in söz yazarı ve bas gitaristi Can Temiz, kariyerine solo projeleriyle devam ediyor. Solo kariyerine ‘Hayvan Yaralı’ isimli parça ile adım atan Temiz, şimdi yeni single çalışması ‘Usturam Çelik’ ile dinleyici karşısında. Solo kariyeri “özgürlük” olarak tanımlayan Temiz ile müzik serüvenini konuştuk.

>> Fatma Turgut sizin için “Model’in kalbi” diyordu. O dönem öne çıkan sayılı müzik gruplarından biriydi Model. Kariyerinize katkısıyla ilgili neler söylersiniz?

Tabii ki Model benim için çok önemliydi. Hâlâ da öyle. Hayatımın ve kariyerimin çok büyük ve önemli bir parçası. Aynı zamanda profesyonel müzik hayatıma da Model ile başladım. Bir de tabii çok genç yaşta bu kadar popüler bir iş çıkararak o dünyanın ne demek olduğunu erken yaşta öğrenmem açısından çok önemli bir tecrübeydi benim için.

SIRF ÖZGÜRLÜK HİSSİ İÇİN SÖYLEMEYE CESARET ETTİM

>> Şu an hali hazırda ‘Exnun’ diye bir death metal grubunuz var. Bir yandan da farklı tarzda bir solo kariyere adım attınız. Bu size nasıl özgürlükler tanıdı?

Bu kadar özgür olmak müthiş bir hismiş. Müzik hayatım boyunca hep kolektif projelerde çalıştım. Bu sefer sırf o özgürlük hissi için şarkı söylemeye de cesaret ettim. O da çok güzel hissettirdi. Kendi yazdığın şarkıları söylemenin, kendin söyleyeceğin şarkılar yazmanın tadı bambaşkaymış. Daha canlısını yapamadık ama umarım orada da güzel iş çıkarırım. Evet burada da yaptığım her şeyden farklı bir tarz denedim. Çünkü ben sadece sürekli yeni bir şeyler denemekten keyif alıyorum. Belli çerçevelerin içinde kalma zorunluluğu hissi beni bitiriyor artık. Ne pahasına olursa olsun onu kendime yapmıyorum. Solo projemin de sadece söz ve beste odaklı, çok sade, karanlık ve güçlü bir sound’u olsun istiyordum. Böyle elektronik rock tadında bir şeyler çıktı. Çıkan sonuçtan çok mutluyum.

duzene-yabancilasmak-hakikate-yaklasmaktir-740499-1.

>> “Ben geceleri yıldız sayarım/Sizin koyunlarınız var/Ben de kazanmak isterdim ama/Garip oyunlarınız var” dediğiniz ‘Usturam Çelik’in hikâyesi nedir?

Bu iki şarkının söz yazım aşamasında da bayağı bir zorladım kendimi. Zorladım derken çok keyif aldığım ve çok heyecanladığım bir şekilde oldu bu. Sadece içinde güzel şarkılar olan bir albüm olmasını istemedim. Gerçekten ruhumun en derininden bir parçayı çıkarıp gösterebilmişim gibi olmasını istedim. Sıfır mesafe, sıfır maskeleme olduğu haliyle ruhumun en gerçek hallerinin fotoğraflarını çekmeye çalıştım. Dolayısıyla bu halleri ortaya çıkarmaya çalışırken bol bol yabancılaşmayla ilgili sözler çıktı. ‘Hayvan Yaralı’ da ‘Usturam Çelik’ de bu benzer temadan çıktı. Ama örnek verdiğiniz dizelerde de olduğu gibi, öyle çok acı dolu, kurban psikolojisinde bir yabancılaşma değil, bilakis yabancılığıyla gurur duyan, bundan dolayı özür dilemek zorunda hissetmeyen bir tonda yazmaya başladım. Öyle hissediyorum çünkü. Aslında bu yabancılaştığımızı hissettiğimiz yaşam, toplum düzeni ve karakterler bizim çok uzak sistemimizin ürünleri. Düzene yabancılaşmak, hakikate yaklaşmaktır. Dolayısıyla “Ben sizin düzeninize yabancılaştığım için hiç kendimi suçlayamayacağım, çünkü bu benim hatam değil” diyebilmek çok özgürleştirici. Ben de bu iki şarkıda ruhumun bu halini anlamak istedim.

KAPAĞI FOTOKOPİ MAKİNESİNDE YAPTIK

>> Single kapaklarınız oldukça ilgi çekici… Kapak fotoğrafının içindeki şarkıyla ilişkisini nasıl anlatırsınız?

Eşim Burcu Erim yapıyor kapaklarımı. Bu teklilerin kapaklarını yer altı punk fanzinleri estetiğinde yapmak istedim. Müziğin tarzı birebir o dünyadan olmasa da ben o dünyaya da çok ait hissediyorum kendimi. Bunlar da o ruhla yapılmış şarkılar. O yüzden de o kendin yap estetiğini yaratmak istedim hep. ‘Hayvan Yaralı’nın kapağını da el işi kağıdı falan alıp, fotokopileri yırtıp bantlayıp, fotokopi makinesinde yaptık. Aşırı değerli tecrübeler, anılar bunlar tabii. Ve ben de artık mühim olan tek şeyin bu olduğunu düşünüyorum.

>> Koronavirüs günleri üretiminizi nasıl etkiledi? Neler yapıyorsunuz?

Benim gayet keyifli geçiyor. Bol bol meditasyon yapıyoruz Burcu’yla. Benim üzerinde çalıştığım bir çizgi roman senaryom var onun için bir sürü şey okuyorum, yazıyorum. Şimdi ev koşullarında albümün şarkılarını tamamlayıp onu nihayete erdirmeye çalışıyorum. O Tarz Mı ve Podcastia diye iki adet podcastimiz var onların bölümlerini kaydediyoruz discorddan, hatta şimdi yeni ve canlı bir versiyonuna da başladık Instagram’dan.