Ekonomik krizin çıkış yolunu emeği değersizleştiren politikalarda arayan ülkelerden birisi de Brezilya. Birleşik İşçi Merkezi’nden Lisboa “Strateji değişikliğine gitmeliyiz. Artık eylemler işyerlerinden çıkmalı ve iktidara yönelmeli” dedi.

Düzeni değiştirmeden kazanamayız

Deniz GÜNGÖR

İşçi sınıfının üzerindeki baskı ve sömürü özellikle sağcı hükümetlerin olduğu ülkelerde iyice arttı. Salgınla birlikte başlayan ekonomik sorunlar emeği daha da ucuz hale getirerek giderilmeye çalışılıyor. Bu ülkelerden birisi de Jair Bolsonaro yönetimindeki Brezilya. İşçi sınıfının mücadelesi de artan sorunlar nedeniyle farklı bir boyut kazanmaya başladı. 7 milyondan fazla işçinin örgütlü olduğu bir sendika çatı örgütü olan Birleşik İşçi Merkezi’nin (CUT) Uluslararası İlişkiler Sekreteri Antonio Lisboa artık düşük ücretlere, iş cinayetlerine, işsizliğe ve enflasyona karşı mücadelenin işyerlerinden çıkarak doğrudan iktidar karşıtı bir noktaya dönüştüğünü belirtti. Lisboa ile Brezilya’da işçi sınıfının durumunu ve mücadele yöntemini konuştuk.

ÖRGÜTLENME ÖNÜNDEKİ ENGELLER ARTIRILDI

Lisboa, grev ya da iş yavaşlatma gibi sendikal mücadele biçimlerinin daha demokratik ve işsizliğin az olduğu ülkelerde baskı yaratabileceğini ancak demokratik olmayan ülkelerde strateji değişikliği gerektiğini belirtti. Lisboa şu değerlendirmede bulundu: “Sendikalaşma oranında 2017 yılında keskin bir düşüş yaşanmaya başladı. Brezilya Coğrafya ve İstatistik Enstitüsü (IBGE) tarafından en son 2019 yılında açıklanan verilerde Brezilya’da sendikalı işçi oranı yüzde 11,2 olarak belirtildi. Toplu iş sözleşmelerinin işverene caydırıcı etkisinin ortadan kalkması, finansman sorunlarına karşı mücadeleler, toplu sözleşmelerin sona ermesi ve çalışma ilişkilerinin bireyselleştirilmesi sendikalı işçi oranının dramatik düşüşüyle doğrudan etkili. Aynı zamanda işverenlerin toplu iş sözleşmesi görüşmelerini reddetmesi, sözleşmenin gerçekliğinin kesintiye uğramasına neden oluyor. Sendikal faaliyette gerçekleşen bu parçalanma, sanayileşme, ulusal kamu miraslarının terk edilmesi ve kalkınma projelerinin yoksunluğu sonucunda sosyal olarak olumsuz sonuçlar yaratıyor.”

NEOLİBERAL POLİTİKALARA KARŞI ÇIKMALIYIZ

İşsizlik oranının yüksek olmasının toplumun stres seviyesini artırdığına değinen Lisboa şöyle konuştu: “Brezilya, son 3 yılı aşkın bir süredir yüzde 14 civarında seyreden son derece yüksek bir işsizlik oranına sahip. Bu nedenle Brezilya, yüksek işsizlik oranına maruz kalan işçi sınıfının yaşadığı trajediye şahit oluyor. Yüksek işsizlik, işçileri kayıtsız çalışma, düşük ücret, uzun çalışma saatleri, ağır çalışma koşulları ve güvencesiz çalışma şartlarını kabul etmeye zorluyor. Brezilya’da 2016 yılından beri yaratılan girişimcilik söylemiyle emek sömürüsü artırılıyor. İşçileri korumayan, az işçiye daha fazla işyükü yüklenmesini normalleştiren ve emekçileri minimum hakla çalıştırmayı normalleştiren neoliberal politikaların neden olduğu sorunları dikkate almalıyız.”

Antonio LisboaAntonio Lisboa

EMEĞİ VE KAMUCULUĞU SAVUNACAĞIZ

Anti demokratik uygulamaların işçi sınıfının öfkesini artırdığını aktaran Lisboa, aynı zamanda iktidarın sendika karşıtı propagandalarına karşı da mücadele ettiklerini belirtti. Sendika başkanlarının tutuklandığını aktaran Lisboa şunları söyledi: “Brezilya işgücü piyasası dramatik bir krizle karşı karşıya… Kısa veya orta vadede işçi sınıfı için olumlu bir senaryoya işaret eden bir ışık görünmüyor. Uzun vadede bu yaşadığımız senaryo bir felakete yol açabilir. Bu senaryonun nedeni, Brezilya’daki politik ve ekonomik politikaların, son dönemde sosyal haklar ve çalışma yaşamını düzenleme yapılarını ortadan kaldırmaya yönelik neoliberal bir eğilimi vurgulaması. Aynı zamanda devletin sendika karşıtı uygulamaları teşvik etmesi, sendika başkanlarının tutuklanmasına, görevden alınmaları ve onlara zulüm edilmesine, yetkililerin ve medya şirketlerinin sendika karşıtı kamusal söylemlerde bulunmasına neden oluyor.”

Lisboa, sosyal hakları ortadan kaldıran çalışma reformuna karşı emeği savunan kamucu bir düzen talep ettiklerini belirtti. Lisboa “Düzeni değiştirmeden kazanamayız” dedi.