Geçen hafta “büyük birader sendikalaşmanı izliyor” başlıklı yazımda yeni Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası ile getirilen e-devlet kapısı yoluyla sendika üyeliği (e-sendika üyeliği) mekanizmasının yaratabileceği sakıncalara değinmiştim. Bu hafta (3500 karakter sınırı nedeniyle) geçen hafta ele alamadığım e-sendika üyeliğinin bir başka boyutuna değinmek istiyorum: Anayasaya aykırılık.

E-sendika üyeliği mekanizması anayasanın 51. maddesi ile güvence altına alınan sendikalara üye olma hakkının ihlali anlamına gelmekte. Anayasanın 51. maddesine göre “çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir.”  Anayasal hüküm çok açık: Çalışanlar sendikalara serbestçe üye olma hakkına sahiptir.

Sendikaya üye olma hakkının temel hak ve özgürlüklerden biri olduğuna şüphe yok. Anayasanın 13. maddesi ise temel hak özgürlüklerin sınırlanmasının ölçütlerini ortaya koymakta. Buna göre, “temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”

Oysa 6356 sayılı yasanın  17/5 maddesi sendika üyeliğinin, bakanlıkça sağlanacak elektronik sisteme e-devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunda bulunulması yoluyla gerçekleşmesi hükmünü getirmiştir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan e-üyelik sistemine giriş vatandaşlık numarası yoluyla olacak ve kişinin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları aracılığıyla hangi sendika veya sendikalara üye olabileceğini sistem belirleyecek. Kısaca kayıtsız, sigortasız çalışanlar sisteme giremeyecek ve sendika üyesi olamayacak. Bu uygulama eski 2821 sayılı yasa döneminde de söz konusuydu. Kayıtsız çalışanların üyelikleri kabul edilmiyordu. Ancak şimdi sistem daha da katı hale geldi. Kayıtsız çalışanlar üyelik başvurusu dahi yapamayacak.

Bu hüküm ve uygulama ciddi bir anayasal hak ihlali niteliği taşıyor. TÜİK hanehalkı işgücü anketlerine göre ücret ve maaşla çalışanların toplamı 16 milyon civarında. SGK kayıtlarına göre ise kayıtlı işçilerin sayısı 12 milyon civarında, kısaca 4 milyon civarında işçi kayıt dışı çalışmakta. Ücretliler arasında kayıtdışılık yaklaşık yüzde 25 civarında. E-sendika üyeliği 4 milyon işçinin sendika üyelik başvuru yapmasını dahi engelleyecek.

Anayasaya göre sendikalaşma bütün çalışanların hakkı. Bu hakkın kullanımı kayıt dışı çalışma nedeniyle ortadan kaldırılamaz. E-sendika üyeliği mekanizması ile 4 milyon civarında işçinin sendikaya üye olma hakkı ortadan kaldırılmakta. Oysa anayasanın 13. maddesi temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunulamayacağını ve sınırlanmanın demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı hükme bağlanmakta.

E-sendika üyeliği yoluyla kayıt dışı çalışanların sendikalaşma hakkının tümüyle ortadan kaldırılması ne demokratik toplum düzeninin gereklerine ne de ölçülülük ilkesine uygundur. Bu uygulama, düpedüz anayasal hak ihlali niteliğinde. Devlet, kanun hakimiyeti sağlayamadığı için sigortasız çalışmak zorunda kalan işçilerin sendikalaşma hakkını da ortadan kaldırmakta, kayıt dışılığı önlemek yerine kayıt dışı çalışanların sendikalaşmasını önlemekte.