Ebru Timtik’e veda: Bir avukat adalet açlığıyla öldü!

HABER MERKEZİ

Adil yargılanma talebiyle ölüm orucu eyleminin 238’inci gününde yaşamını yitiren Halkın Hukuk Bürosu (HHB) Üyesi Avukat Ebru Timtik, dün son yolculuğuna uğurlandı. Meslektaşları ile yüzlerce yurttaşın katıldığı cenaze töreninde, “Ebru Timrik ölümsüzdür!” sloganları atıldı. Savcılık, Timtik’in cezaevinde tutuklu bulunan kardeşi Barkın Timtik’in cenazeye katılmasına izin verirken nakilden sorumlu jandarma pandemi nedeniyle onaylamadı.

CENAZE KAÇIRILDI

Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi’nde hayatını kaybeden Timtik’in cenazesi İlk olarak Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu’na (ATK) götürüldü. Polis, burada cenazeyi almak için bekleyen Timtik’in yakınlarına ve nöbet tutan kitleye müdahale etti, 4 kişi gözaltına alındı. Daha sonra polis, cenazeyi Timtik’in yakınlarından kaçırarak İstanbul Sultangazi’deki Gazi Cemevi’ne götürdü.

BARO ÖNÜNDE ANMA

İstanbul Barosu’nun önünde Ebru Timtik için anma gerçekleştirmek isteyen yüzlerce kişi İstiklal Caddesi’nde toplandı. Anmaya HDP’li milletvekilleri Musa Piroğlu ve Dilşat Canbaz, CHP’li vekiller Sezgin Tanrıkulu ile Ali Şeker, Bağımsız İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, HDP İstanbul İl Örgütü Eş Başkanı Elif Bulut, CHP İstanbul il Başkanı Canan Kaftancıoğlu, hukukçular ve yüzlerce yurttaş katıldı.

MESLEKTAŞLARI YAŞATACAK

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu ise anmaya mesaj gönderdi. “Adil yargılama talebindeki bir avukatı uğurluyoruz” diyen Durakoğlu, Timtik ve diğer avukatlar için haksız bir karar verildiğine dikkat çekti. Durakoğlu, şunları dile getirdi: “Hak mücadelesini savunamamak ölümden de beter. Herkes bilmelidir ki bu ölüm engellenebilirdi. Engellemediler. Topyekûn devletin duyarsızlığını nasıl izah edebilirler? Mücadelemizi sürdüreceğiz. Ebru Timtik hep bu mücadeleyle anılacak ve yaşayacak.”

ÜLKE TARİHİNDE BİR UTANÇ

Basın açıklamasını okuyan İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Nazan Moroğlu da adil yargılanma hakkı talep eden bir avukatın bu uğurda öldüğünü ifade etti. Moroğlu, “Günlerce yaptığı mücadelenin yetkililer tarafından görmezden gelinmesi, bu ülkenin yargı tarihine bir ‘utanç’ olarak yazılacaktır. O’nu uğurlarken, yaşatamadığımız için taşıdığımız duyguları, mücadelemize bayrak yapacağız” diye konuştu.

İstanbul Barosu’nun önündeki anmanın ardından kitle, Gazi Cemevi’ne gitti. Tören öncesi Gazi Cemevi’ni ablukaya alan polis, bir süre cemevine aile ve avukatlar dışında kimsenin girmesine izin vermedi. Timtik’in tabutuna avukat cübbesi serildi

POLİSTEN İKİNCİ MÜDAHALE

Timtik’le birlikte ölüm orucuna başlayan Avukat Aytaç Ünsal’ın eşi Didem Ünsal, cenazede yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Ebru abla son nefesine kadar var gücüyle direndi. O ölmedi, katledildi.”

Grup Yorum üyeleri de Timtik için türküler söyledi. Gazi Cemevi’nden mezarlığa yürümek isteyen kitleyi polis, bir kez daha engellemek istedi. Polis yurttaşlara biber gazı ve plastik mermi ile müdahalede bulundu. Cenaze aracı ise mezarlığa götürüldü. Ebru Timtik, sloganlar eşliğinde, toprağa verildi.

AYTAÇ ÜNSAL: HALKIN YÜREĞİNDE DOĞUYORSUN

Ölüm orucunun 308’inci günündeki Avukat Aytaç Ünsal da tedavi altında olduğu Kanuni Sultan Süleyman Eğitim Araştırma Hastanesi’nden bir mesaj gönderdi. Ünsal, “Canım avukatım, arkadaşım, adalet yoldaşım… Göz göre göre öldürdüler seni. Ama doğuyorsun sen şimdi halkın yüreğinde. Yüreklerde, beyinlerde doğuyorsun. Var mı dünyada adalet için bir örneği ömrünü veren bir avukat. Alacağız hakkımızı.”

BARO BAŞKANLARI: ADLET ÇIĞLIĞINI DUYMADILAR

Baro başkanları, Timtik’in adil yargılanma talebine ilişkin yetkililerin herhangi bir adım atmamasına tepki gösterdi. Baro başkanlarının açıklamaları şu şekilde oldu:
•Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan: Aylardır süren adil yargılanma çığlığını duymadılar. Kulaklarını kapatıp başlarını öte tarafa çevirenler, adaleti de vicdanı da katlettiler.
•Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan: Bu bir yargı cinayetidir! Gerçeğin ilmiği hep boynunuzda olsun, vicdanınız gün yüzü görmesin cübbeli katiller!
•Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun: Ebru Timtik yaşama tutunamamış, göçmüş bu yaşamdan. Adalet Ebru için geç kaldın! Aytaç Ünsal için ses ver bari ne olur?
•Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz: ‘Adalet neden gerekli?’ Sorusunun yanıtına bir kez daha, ‘Çünkü Adalet Yaşatır. Adaletsizlik öldürür’ diyoruz.
•Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Candemir: Talebi sadece adil yargılanmak idi. Tahliye olmayı Tedavi olmayı Artık görmekten bıktığı duvarlardan kurtularak Yeşilliklere koşmayı istediğini söylemişti Ama olmadı. Ebru Timtik tutuklu halde bir hastane odasında ve görmekten bıktığı duvarların arasında hayatını kaybetti.
•Amasya Barosu Başkanı Melik Derindere: Önce ilk celse tahliye oldu, gün yüzü göremeden tekrar tutuklandı. Adil yargılanma ve adalet diyerek gitti. Biz sadece tweet atabildik.
•Ordu Barosu Başkanı Haluk Murat Poyraz: Meslektaşımız Av. Ebru Timtik’i, bir insanı, bir canı yaşatamadık. Başaramadık.

MAHKEME GÖZÜNÜ KAPATTI

Siyasi parti ve dernek temsilcileri ile sanatçılar Timtik’in hayatını kaybetmesine ilişkin açıklama yayımladı. SOL Parti Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Deniz Demirdöğen, bir avukatın adil yargılanma talebinin sonucunda hayatını kaybettiğini hatırlatarakşöyle dedi:

“ATK’nin riskli görmesine rağmen ne Yargıtay bir karar aldı ne mahkeme dosyayı inceledi. Mahkemeler gözlerini kapattı. Mücadele verdi fakat adalet sistemi bir adım atmadı.”

Sosyal medyadan yapılan bazı açıklamalar ise şu şekilde oldu:

♦Zülfü Livaneli: Ebru’nun göz göre göre ölümü bu ülkede insanlığın, adaletin, vicdanın ölümüdür.
♦Aynur Doğan: Ölüm bile bu adaletsizlikten, haksızca can aldığından utanacak...
♦HDP: Cesaretle dalgalandırdığı adalet bayrağını büyük bir onurla taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.
♦CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal: Başlarını yastığa rahat koyabilecekler mi?

NE OLMUŞTU?

ÇHD davasında gizli tanık ifadeleriyle 18 avukata ‘örgüt kurmak ve yönetmek’ten toplam 159 yıl ceza verilmişti. Meslek faaliyetleri gerekçe gösterilerek ceza verilen avukatlardan Timtik ve Ünsal, adil yargılama yapıldığını belirterek açlık grevine başladı. Açlık grevini ölüm orucuna çeviren avukatların, cezaya yaptıkları itiraz reddedilerek Yargıtay’a gönderildi. ATK ise avukatların cezaevinde kalmalarının uygun olmadığına dair rapor verdi. AYM’ye başvuru yapılan başvuru da reddedildi.