Ebu Hanzala gerçeği

Halis Bayancuk… Selefi geleneğine uygun bir kod isim kullanıyor. Ebu Hanzala… Yani Hanzala’nın babası. Kendisine bağlı cemaati var. Tevhid Ekip deniyor. Kelime anlamı kısaca “Allah’ın varlığını, birliğini, tüm yetkin niteliklerinin kendisinde toplandığını, eşi ve benzeri olmadığını bilmek ve buna inanmak” demek. Tevhid Ekip’in bir internet adresi bulunuyor. Sosyal paylaşım sitelerini kullanıyor. Dahası barkotlu, yani ‘yasal’ kitap ve dergileriyle cemaatine ulaşıyor.

Yadırganmayacak gibi değil… Piyanistlerin tutuklandığı ülkede, açıktan şeriat çağrısı yapmanın üzerinde ‘laf olsun diye’ şöyle bir duruluyor. Bu 15 yıllık AKP iktidarının, beslendiği ve beslediği kaynakları gözler önüne seriyor. Kamuoyunun tepkisi sonucu Ebu Hanzala’nın afişlerle duyurarak gerçekleştireceği ‘Kehf Suresi tefsiri dersi’ iptal ediliyor.

Valilik can güvenliklerini sağlamak için iptal etmiş

Fakat mesele sanıldığından daha çetrefilli. Ebu Hanzala yaptığı açıklamada; dersin kendi mescitlerinde yapılacağını, belediyeyle bir ilgisi olmadığını ve görselin photoshop’lanarak bozulduğunu ifade ediyor. O açıklamadan başka gerçeklere de ulaşılıyor. Valiliğin toplantıyı; Tevhid Ekip’in can güvenliği endişesiyle iptal ettiğini öğreniyoruz.

Sapla saman karışmasın!

Ebu Hanzala’nın ekibiyle inişli çıkışlı bir ‘ilişkimiz’ var. Tamamen duygusal! İstanbul’daki IŞİD ana davası izlenimlerimiz açık: “Bunun IŞİD’in ana davası olması mümkün değil, Ebu Hanzala’nın IŞİD Türkiye lideri olarak anılması abes. Buradan, Diyarbakır, Suruç ve Ankara çıkmaz!” Dava sonrası mesaj atıyorlar; “Bu hakkaniyetli davranışınız için teşekkür ederiz!”

IŞİD’i konu alan bir dosyada Tevhid dergisini görünce, haberi yapıyoruz; İddianamede Ebu Hanzala’nın dergisi var!” Bu kez farklı bir refleks alıyoruz: “Nerede kaldı hakkaniyet?”

Karşılık net: “Sapla samanı karıştırmıyoruz!”

Ebu Hanzala ilgili gerçekçi tespitler yapılabilir. Buz gibi bir selefi örgütlenmeyle karşı karşıyayız. Cihadı öven, Suriye’de bulunan, IŞİD de dâhil pek çok örgütün fikirleriyle ortaklaşan bir ekip. Fikirler bir olunca, dergileri de sadece el Kaide, Nusra ve bilumum zihniyete değil IŞİD’e de ilham olabiliyor. Fakat Ebu Hanzala’dan IŞİD’e hele hele Türkiye’deki katliamlara ulaşılamıyor.

“Suruç’u kimin yaptığını devlet iyi biliyor ama bizi alıyor”

Halis Bayancuk, nam-ı diğer Ebu Hanzala zaten basit bir şekilde tarif ediyor: “İki örgütten birden nasıl üye olayım. Birinin militanı, diğerinin Türkiye yöneticisi görünüyorum. Bu iki yapı Suriye’de birbiriyle savaşıyor.

İşte buralar; zurnanın zırt dediği yer; neden mi?

Dersin iptal edilmesine kızan ve bunu, “Bizimle sizin aranızdaki düşmanlık ebedi bir düşmanlıktır, siz batılın taraftarı olmayı tercih ettiniz bizse hakkın” sözleriyle dile getiren Ebu Hanzala’nın satır aralarında söyledikleri çarpıcı: “Devlet, Suruç patlamasını kimin yaptığını çok iyi biliyordu. Ama sırf meydanlarda zırlamasınlar diye Müslümanları topladılar.”

Ebu Hanzala buysa IŞİD’ciler kim? Tamamen muğlak

Tam burada; “Türkiye IŞİD’i nedir, kime bağlı çalışır ya da çalıştı?” sorusu bir kez daha gündeme geliyor. Ebu Hanzala’nın söylediklerinin üzerine, geçen yıl Antep’te görüştüğümüz, bir El Kaide’li avukatın Türkiye IŞİD’i ile ilgili sözlerini iliştirelim: “Bunlar türedi kardeşim. Gençliğimden beri, cihat hareketinin içindeyim, ne isimlerini duydum ne yüzlerini gördüm.”

Ebu Hanzala’ya dönelim… Devlet açısından bir çıkarımda bulunalım. Sözlerine bakıp, onun devlet açısından ‘kullanılamayan’ ancak ‘kullanışlı’ bir malzeme olduğunu söylemek mümkün. Çünkü Ebu Hanzala üzerinden topu çaktırmadan taca atabilmek mümkün oluyor.

Laik, aydın kitlelerin ise Ebu Hanzala tuzağına düşmemesi gerekiyor. Halis Bayancuk; photosop’a ihtiyaç duyulmayacak kadar ‘gerçek’ bir karakter.

Ebu Hanzala üzerinden çok şey görünüyor

Yinelemekte fayda var; gericiliğin kalesi… “Piyanist tutuklu, anayasal düzeni yıkıp yerine şeriat devleti kurmak isteyen serbest” argümanı doğru. Ancak daha ötesi yok.

Ebu Hanzala, Türkiye’nin 1950’den beri son 15 yılda ivme kazanarak geldiği yeri ve sağ iktidarların ikiyüzlülüğünü gösteriyor.

Ebu Hanzala ile ‘kafasındaki sorular dışında’ ortaklaştığımız bir yer daha var. Elbette kendi açısından baksa da ilginç bir tespit! Ankara Valiliği’nin yasakladığı toplantısının ardından yaptığı konuşmasında aynen şöyle söylüyor: “Sağ iktidarlar hiçbir zaman omurga sahibi olmamıştır. Sağ iktidarların tamamı komplekslidir, tamamı korkaktır.”

Köy enstitülerinden IŞİD’e

Tevhid hocasının kendi açısından baktığı yer bizim açımızdan da doğru…

Sağ iktidarlar… Köy enstitülerinin kurucusu, Anadolu aydınlanmasının önemli ismi Hasan Ali Yücel’in ölüm yıldönümünde, şiir okumak varken, Türkiye, gericilik, IŞİD, Ebu Hanzala analizi kasıyoruz sayelerinde.

Madem öyle… “Hayatta en çok babamı sevdim” diyen oğul Can Yücel’in kısa bir şiiriyle noktayı koyalım:

“Gün gelir bu işe millet de şaşar,

tam kurşun işlemez deminde karanlığın,

bir ateş böceğidir başlar.”