Eczacıların geleceği belirsiz: YÖK'e çözüm önerileri sunuldu

Eczacılık fakültelerinin sayısında yaşanan hızlı artış, eğitim kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Mezun sayısının kontrolsüz biçimde artması da eczacılıkta işsizlik sorununu derinleştiriyor. Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, YÖK Başkanı Özvar, Türkiye’de eczacılık eğitiminin niteliğini ve mesleğin geleceğini yakından ilgilendiren bazı önemli sorunlara ilişkin değerlendirme ve çözüm önerilerini YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’a yazılı olarak iletti.
Saydan, mezun sayısının kontrolsüz biçimde artmasının eczacılıkta işsizlik sorununu derinleştirdiğini vurgulayarak “1997 yılına kadar 7 tane eczacılık fakültesi varken, yıllar içinde bu sayı katlanarak 50’nin üzerine çıktı. Eğitim veren eczacılık fakültelerinden ise sadece 16’sı tam akredite eczacılık eğitimi veriyor. Ne yazık ki diğer fakültelerin büyük kısmı yeterli akademik kadroya ve fiziksel altyapıya sahip değil” dedi.
MESLEĞE ADIM ATMAK İMKÂNSIZ
Saydan, şöyle devam etti:
“Ülkemizdeki eczacılık fakültelerinin yalnızca 16’sı tam akreditasyon alabilmiş durumda. Bu veri, çok sayıda fakültenin eğitim standardı bakımından yetersiz olduğunu ve eczacılık eğitiminin kalitesinin ciddi şekilde sorgulanması gerektiğini gösteriyor. Öte yandan, artan fakülte ve kontenjanlarla birlikte mezun sayısı da her yıl artıyor, fakat kamuda ve özel sektördeki istihdam olanakları aynı ölçüde artmıyor. Serbest eczacılık alanında ise, yasal düzenlemelerle sınırlandırılmış eczane açma imkânları, mezun eczacıların mesleğe adım atmasını neredeyse imkânsız hale getiriyor. Bütün bunların sonucu olarak işsiz eczacı sayısı çoğalıyor. Şu anda eczacılık fakültelerinde eğitim gören öğrenci sayısı yaklaşık 25 bin.“
İHTİYACIN ÇOK ÜSTÜNDE
Eczane sayısının ihtiyacın çok üstüne çıktığını söyleyen Saydan, şöyle devam etti:
“Yeni mezunların büyük bir kısmı eczane açma hakkına sahip olmayacak, kamuda yeterli istihdam sağlanmadığı için istihdam edilemeyecek ve ilaç sanayiinin akredite olmayan fakültelerden mezun olan eczacılara mesafeli duruşu nedeniyle istihdam ve eğitimde kalite sorunu büyümeye devam edecek. Mesleğimiz için eczacılık fakültelerine öğrenci alım kontenjanlarının ülke ihtiyacına göre azaltılması, Eczacılık lisans programına yerleştirme başarı sıralaması barajının en az 50 bine yükseltilmesi, Yeterli öğretim üyesi ve teknik altyapısı olmayan eczacılık fakültelerinin kapatılması veya öğrenci alımının durdurulması, Akreditasyon sürecine girmemiş veya başarısız olan fakültelerin eğitim vermesinin sınırlandırılması, Eczacılık eğitimine yönelik denetim, gözetim ve kalite güvence mekanizmalarının güçlendirilmesi gibi düzenlemelerin hayata geçirilmesi çok önemli. Bu önerilerimiz, yalnızca eczacılık eğitiminin değil, ülkemiz sağlık sisteminin bütünlüğü ve toplum sağlığının sürdürülebilirliği açısından da büyük önem taşıyor."